🧿5💙

26 2 0
                                    

Kafeye o kadar hızlı varmıştık ki adeta ışınlanmıştık. Kızlarla koştur koştur Fırat'ın olduğu masaya ilerliyorduk ki aniden Yaren bizden daha da hızlanarak Fırat'ın masasına ulaşmıştı. Ellerini masaya vurdu ; " ŞEREFSİZSİN SEN YA, NASIL BÖYLE Bİ ŞEY YAPARSIN KİM BU KADIN!?"

Fırat bizim aksimize gülümsüyordu.

"Sakin ol manyak civciv. Benim giyim markam var bu hanımefendi de ortağım olmak istiyormuş, iş görüşmesi yani."

Yanındaki kadın uzun, ince biriydi, üzerinde krem rengi keten bir elbise ve soğuk kahve tonlarında bir şal vardı. Yaren'i gördüğünden beri ona büyülenmiş gibi bakıyordu.

"Ya sen kimi kandırıyorsun Fırat? Defol şuradan."

Yaren hala öfkesini boşaltmaya çalışırken, kadın ani bir hamleyle kalkıp elini Yaren'e uzattı.

"Merhaba, ben Arabistan'dan geliyorum. Fırat bey ile ortak olmak istiyorum. Fakat şu an görüyorum ki sanırım tek çalışmak istediğim kişi o değil, siz... Yeni marka yüzümüz olur musunuz?"

Hepimiz şok olmuştuk, Yaren manken mi oluyordu!?

Yaren kendine gelmeye çalıştı, "Aaa ne mankeni ya ben tesettürlüyüm."

Kadın güldü.

"Bende öyleyim ya. Şal ve tesettür giyim satıyoruz. Firma aslında abime ait lakin senin kadar güzel bir mankene hayır demez."

Yaren'in yanakları kızarırken Fırat kıskanmışa benziyordu.

"Amira hanım lütfen, Yaren böyle bir teklifi kabul etmez. Lütfen işimize dönelim."

Yaren sinsice gülümsedi, artık koz ona geçmişti.

"Hayır kabul ediyorum. Sana ne Fırat? Sevgilim misin sanki?" Yaren gözlerini devirip intikam gülümsemesini takınırken isminin Amira olduğunu öğrendiğimiz kadın sıcak bir gülümsemeyle; " Tamamdır güzelim, abime haber edeyim. Burada bekle, lütfen boş bir masaya oturun." diyerek telefonuyla birini aradı. Arapça konuşarak bizden uzaklaşırken başka bir masaya üçümüz oturduk.

Fırat mahvolmuşcasına üzgün ve kıskanç bir şekilde bize bakıyordu, Yaren hemen dil çıkarıp tekrar bize döndü.

"Bakmayın siz ona."

Maral kollarını çantasının üstüne yerleştirirken derin bir nefes aldı; "Kızım cidden mankenlik yapacak mısın?"

Yaren hiç düşünmeden cevapladı; "Ya emin değilim ama Fırat'a gıcık kaptım, zaten tesettürmüş bir şey olmaz. Sevmezsem bırakırım."

"Yine de harika cesaret." dediğimde Yaren güldü.

"Cesaret değil de öfke ya."

Maral ellerini yüzüne götürdü.

"Nasıl da kıskandı ama."

Üçümüzde güldük.

"Evet iyi oldu ona." diyen Yaren elbisesini düzeltti.

"Mankenlik iş görüşmesine böyle kombinle geldim ya kötü müyüm?"

"Yok aşkım çok güzelsin." dediğim sırada arkadan gelen erkek sesiyle sohbetimiz bölündü.

"Merhabalar bayanlar, ben Kamer giyim'in sahibi Samir." Elini yavaşça Yaren'e uzattı.
Yaren sebepsizce donup kalmıştı fakat yine aynı şekilde hızlıca kendine gelerek adamın elini sıktı.

"Bende Yaren." Ardından sırayla beni ve Maral'ı gösterdi. "Bu Lila, bu da Maral. En yakın arkadaşlarım olur kendileri."

"Memnun oldum." diyerek elini göğsüne götürmüştü.

Bacağımla Maral'ı dürtüp telepatik olarak ona "Yaren elden gidiyor, Furat deliricek." mesajı vermiştim.

Adam masamızdaki boş sandalyelerden birine otururken Amira da hızlıca bize yetişmiş, diğer sandalyeyi kapmıştı.

"Yaren hanım... Beni yanlış anlamayın lakin çok güzelsiniz." diyen Samir'in cümleleriyle üçümüzde şoka girmiştik. Herif saniyesinde aşık mı olmuştu!?

"Lütfen bizimle çalışmayı kabul edin, zaten haftada 1 kez çekim yapıyoruz. Ve maaşı dert etmeyin, sizin gibi bir mankenimiz ilk kez olacak. Böylesine güzel bir hanımefendiye elbette iyi bir ücret ödeyeceğiz."

Üçümüzde susmuş adamı dinliyorduk, Yaren adeta tek bir evet ile zenginliğe, 2 evet ile ise kalıcı zenginlik ve aşka yelken açabilirdi.

Amira, henüz konuşması bitmeyen Samir'i böldü.

"Abi sipariş vermiyor muyuz? Böyle çok ciddi olmayalım."

Az da olsa ciddi ortam yumuşamıştı sayesinde. Yavaşça kaslarımı gevşetip koltuğa yayılır gibi oturdum.

"Olur garsonu çağıralım." diyerek etrafa bakınıyordum ki davetsiz misafirimiz hazırdı.

"Fırat?" ister istemez ismini söylemiştim. Masadaki herkes ona döndü.

"Samir bey, lütfen Yaren'i buna karıştırmayın."

Yaren kendi adına konuşulmasına kızmıştı.

"Sen neden karışıyorsun ki? Bu işi istiyorum."

Fırat yutkundu, gözleri önce Yaren'e sonra Samir'e gitti.

"Çünkü sen değil Sinem'i önerecektim."

Hepimiz ağzı bir karış açık kalmıştık, Fırat kıskandığı için Yaren'i bu işten sıyırmak isterken daha da batmıştı.

"Ha yani salak kardeşin bende daha önemli!?"

Yaren iyice kızarken Samir artık müdahale etmek istercesine kalktı.

"Lütfen Fırat bey, Sinem hanımı kabul etmiyoruz. Yaren'den başkasıyla da görüşmek istemiyoruz. Lütfen hanımefendiyi rahat bırakın, izninizle anlaşmaya dönelim siz de gidin."

Fırat resmen kendi elleriyle Yaren'i kendince ateşe atmıştı. İçindeki karmaşık duygular yüzüne yansıyordu.

"Öyleyse bende onunla çalışmak istiyorum. Görüşün fakat sonra da benimle görüşsün."

Yaren omuz silkip yüzünü astı.

"Yok kalsın Fırat, istemem."

Bu cevapla beraber Fırat tamamen yıkılmıştı, sanki suratına sert bi tokat yemiş gibi afalladı.

"Yaren bunu yapma..."

"Yaptım bile hadi baybay." diyen Yaren ona el sallayarak Samir'e döndü. "Sözleşmeyi bugün imzalayabiliriz isterseniz."

Samir sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdi.

"Tamamdır. İsterseniz sizinle ofise geçelim, hem burası pek rahat değil." Son cümlesini bitirirken Fırat'a sert ve uzun bir bakış attı. Fırat bu savaş çağrısını anlamıştı, yumruğunu sıkarak öylece dikiliyordu.

Hepimiz yavaştan kalkarken gözlerim bir yandan Fırat'taydı, her an bi delilik yapacak gibiydi, öfkesi öylesine belli oluyordu ki...

"Hayır..." diye mırıldandı.

Tam arkamızı dönüp çıkışa doğru yönelecekken Fırat seslendi.

"Buna izin veremem!"

Samir derin bir iç çekip ofladı.

"Seninle olan anlaşmayı da iptal ediyorum Fırat."

Fırat acı şekilde gülümsedi.

"Ne yaparsan yap ama Yaren'i alamazsın."

Yaren dudak büktü.

"Pekala Fırat bey..."

Derin bir nefes çekip Fırat'a son nefesini verdirecek o cümle dudaklarından döküldü.

"Aramızda bir şey yok, zaten yoktu. Şimdi beni rahat bırak. Samir bey lütfen gidelim..."

Yaz MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin