🎟️6🧿

6 1 0
                                    

Koşar adım Samir bey'in aracına bindiğimizde son kez arkamıza baktım, Yaren dönüp bakmamıştı bile fakat Fırat onun peşinden bakakalmıştı. Ne yaptığımı anlayan Yaren başımı tutup önüme çevirdi; "Bakma şu sahtekara ya."

Güldüm, "Baktığını nereden biliyorsun peki?" dediğimde Yaren dudak büktü. "Belliydi zaten. Yani şey, aracın aynasından gördüm aman neyse." Hızlıca sohbetten kaçmasına tekrardan gülerken Maral beni dürttü.

"Kızım bunlar ya bizi kaçırıyorsa?"

"Kaçırmaz kaçırmaz." diyerek araya giren Yaren'e baktım "Bak sen ya nişanlısını da savunurmuş!"

Yaren sinirlendi. "Ne nişanlısı ya daha patronum o benim!" Maral kahkaha attı, kahkahasının duyulduğundan endişe ederek önce oturan Amira ve Samir'e kısa bir bakış atıp onların tepki vermediğinden emin olunca rahatladı. "Hadi hadi evleninde topluca tatile çıkalım." Yaren derin bir iç çekti. "Ya niye illa arap biriyle evlenmek zorundayım?"

"Aaaaa anneye bağrılmaz kızılmaz." dediğimde Maral kahkahalara boğulurken Yaren gözlerini devirdi.

"Bana ne ben istemiyorum."

"Ama biz istiyoruz o yüzden ona evet desen iyi olur. Çoktan tatili ve başlık paranı hesapladık."

Yaren dayanamayıp bizimle gülmeye başladı. "Oldu şimdi söylerim hemen nikah salonuna geçeriz."

"Başlık parası en az 5 milyon." dediğimde birden Samir'in sesini duymamızla hepimiz buz kestik.

Oturduğu koltuktan bize dönüp gülümseyerek " Ah, Yaren hanım çok güzel ona tüm servetimi feda edebilirim." dediğinde hem utanıp hemde kahkaha atmamak için zar zor duruyorduk. Maral sakin kalabilmek adına kolumu dürtüklerken Yaren ağzını kapamıştı, ben ise kocaman sırıtıyordum. Hem rezil olmuştuk hemde... Her şeyi duymuşlardı...

Yaren'i dürtüp ona bunu söylediğimde tövbeler edip güldü. Çok geçmeden şirket binasının önünde durduk, bizim gülmemiz ise hala bitmemişti. Araçtan inerken sakinleşmeye çalışarak derin nefes aldım. Aklım ise benim düşmanımmış gibi sürekli bana komik fikirler sunuyordu. Yaren'le Maral'ın arasına sokuldum.

"Ya bu bizi duymuş, ya sana nikah defteri imzalatırsa." dediğimde Yaren koluma hafifçe vurdu. "Allah korusun ya deme öyle."

"Güldürmeyin beni ya." diyen Maral ise elleriyle yüzünü kapamıştı. "İki dakika ciddi duralım kızlar." Bunu söylerken bile gülüyordu. Mümkün olan tüm ciddiyetimizi takınmaya çalıştık. Çok geçmeden binaya girip asansörle ikinci kata çıktık. İçerisi oldukça lüks döşenmişti ve her yerde çalışanlar doluydu, hepsi dikkatli şekilde kendini işe vermişti. Ofisleri inceleyerek ilerledikten sonra sonunda, diğer ofislerden daha büyük olan Samir beyin ofisine gelmiştik. Kapıyı bizim için açıp tuttu, teşekkür ederek içeri girdik. En son kendisi gelerek masasına geçti ve alt raflardan çıkarttığı kağıdı masaya koydu.

"Yaren hanım, bu sözleşmemiz ama siz istediğiniz maddeyi eklemekte özgürsünüz. Buyrun okuyun ve ne isterseniz ekleyin."

Elindeki kağıdı ve kalemi Yaren'e uzattı, Yaren aldığı kağıdı bize çevirdi, buna hep beraber karar verecektik. Maddelere tek tek göz gezdirmeye başladık. Biz derin bir sohbete dalmaya daha yeni başlamışken kapı vurulmasıyla üçümüzde dönüp sesin geldiği yere baktık, Yaren ise şşakınlığını hemen atıp Samir'e döndü;

"Birini mi bekliyordun?"

Samir paniklemiş gibiydi, "Yok yok Yaren hanım.."

Gir demesiyle içeriye hiç beklemediğimiz şekilde Barlas girmişti.

Refleks olarak "Aaa sen!" dediğimde utanma sırası Maral'a gelmişti. Maral hemen beni dürtüp durdurmak istedi. Fakat o da biliyordu ki durmayacaktık, evet Yaren'le ben.

"Rahatsız edi-" bizi gören Barlas şaşırmıştı. "Maral?"

Maral kızaran yanaklarına engel olamayarak utana sıkıla, "Selam şey... Biz Yaren için buradayız." dediğinde Barlas Yaren'e baktı.

"Nasıl yani?"

Yaren tüm cesaretiyle ortaya atıldı, "Samir beyle sözleşme yapıyoruz, yeni reklam yüzüyüm."

Barlas şok geçirirken kızlara baktım, Yaren gayet rahattı, Fırat duyup kudursun istiyordu belli ki.

"Hiç beklemiyordum." diyen Barlas içeriye girip kapıyı kapadı, Samir'in önündeki koltuklardan birine oturdu.

"Ben seni Fırat'la anlaşır sanıyordum." dediğinde Yaren yüzünü buruşturdu.

"Yalancılarla işim olmaz!"

Barlas mevzuyu anlamamıştı doğal olarak, daha da karışmak istemiyor gibiydi.

"Pekala... Bende bir kaç evrak getirmiştim." diyerek elindeki kalın kağıt yığınını Samir'in önüne koydu. Samir kağıt yığınını hızlıca incelemek istermiş gibi aceleyle karıştırdı. Barlas ise bu kısacık sürede Maral'a döndü.

"Maral hanım siz napıyorsunuz?"

Maral bir kaç ton daha kızaran yanaklarına engel olamamıştı. Yine de oldukça sakin bir şekilde konuşmaya çalıştı.

"Yeni bir koleksiyona başlamak istiyordum aslında fakat kızların işlerinden sıra gelmedi."

Maral tatlı bir gülümseyişle ona bakarken Barlas da gülümsedi.

"Baya hareketli yaşıyorsunuz bence de, daha bu sabah Fırat Yaren'le buluşacağını demişti ama sizi burada buldum."

Yaren gözlerini kıstı, bir şey demek istedi ama hemen vazgeçti. Maral ise sohbetine devam etmeye kararlıydı.

"Bize de sürpriz oldu." derken kendine engel olamayarak güldü.

"Ee Fırat'ın yanına gidecek misiniz tekrar?"

Yaren belli ki onun adına bile tahammül edemiyordu artık.

"Fırat'tan bahsetmesek ya, neyse Samir bey imzalıyorum ben."

Hızlıca Yaren'in kolunu tuttum.

"E daha karar vermedik."

Yaren dudak bükerek kaşlarını çattı.

"Fırat'a dert olsun da nolursa olsun aman ya."

"Bu kadar fevri olma." diyen Maral elindeki kalemi aldığında Yaren iç çekti.

"Ben kararlıyım ya verir misin Maralcığım."

"Değilsin!"

Ufak tartışmamız ikinci bir kapı vurulmasıyla bölündüğünde Samir rahatsız olmuş bir ifade takındı, belli ki sadece Yaren'le başbaşa olmak istiyordu. Kız kardeşine döndü, "Amira misafirimizle konuşur musun müsait değiliz desen ye-"

Kapı ani ve izinsiz bir şekilde açıldığında hepimiz şok içinde oraya döndük.

"Fırat!?"

Yaz MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin