18●Gözlerimde Saklayacağım

453 64 15
                                    


Selamlar canlarım ciğerlerim burada olanlarım.
Hala mutlu bir haber alamıyorum uzun bir zaman geçti.
Tüm düzenimiz kaçtı diyebilirim.
Yine de bir şekilde ilerlemeye çalışıyoruz.
Bu da size 18.bölümümüz.
Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalarrrr

........



Hastanenin boğucu duvarları arasında uyanıkken geçirdiğim iki günün sonuna gelmiştik. Tüm değerlerim normal,tüm riskler sıfıra inmişti. Artık eve gidiş vaktiydi ve bunu kendim için değil. İki gündür refakatçim annem olmasına rağmen burada sabahlayan adam içindi. Onun iki ayına iki gün eklemiştim.

Niyahet şu anestezi midir dezenfektan mıdır o kokudan kurtuluyordum. En son Van'da gelmiştim bu duruma. Şu iki gün zehirlendiğim günü hatırlatmıştı bana. O da Enes ile aramızdaki sırdı. Hiç kimse bilmiyordu söylemeyi de düşünmüyordum. Üzerinden geçmiş bir olay yüzünden zaten evhamlı olan annemi evhamlandırmak saçma olurdu.

"Ayakkabılarını da giy kızım. Abin gelir şimdi almaya."ayaklarımı sarkıttığım yatakta biraz daha ileri kayarak giymeye çalıştım ama belim eğilmem dahil çoğu hareketimi engelliyordu. Birbirine geçmiş gibi hissettiren kaburgalarım iki günde biraz açılmıştı ama batma hissi kendini hatırlatan cinstendi.

Odanın kapısı açıldığında ayakkabı giyme işlemine ara vererek oraya döndüm. Elinde bir tekerlekli sandalye ile Enes girmişti.

"Heh gel oğlum."

"Sandalye getirdim. Zorlanmasın diye."bakışları beni buldu. Sormak istedi ama yuttu gibi yutkundu. Hala anneme söylediğimi bilmiyordu ondandı bu kıvranışları.

"İyi yapmışsın."

"Çıkışını da yaptım. Çıkabiliriz yani?"

"Heh tamamdır. Giydin mi kızım ayakkabıları?"

"Yok eğilemiyorum ki."Enes hızla gelip önümde çöktüğünde gülümseyerek ona baktım. Bileğimi nazikçe tutup ayakkabıyı ayağıma geçirdi. Diğer ayağım içinde aynısını yaptı. Bağcıklarınıda kemikli elleriyle bağladıktan sonra ayaklandı.

"Tamam mıdır?"diye sordu annemede bakarken. Annem ise gülümsemesini gizlemeye çalışarak onayladı ama açıkça belli oluyordu.

Yavaşça ayaklanıp dengede durmaya çalıştım. Yaklaşık dört gündür yatmak dengemde sıkıntı yaşamama sebep olsa da ayakta durabilmiştim.

"Sanırım sandalyeye gerek yok."diye mırılndandım adımımı atarken ama bir adım bin acı getirmişti. Belim öyle bir kasılmıştı ki ağzımdan çıkan iniltiye hakim olamadım.

"Yavaş yavaş kızım hemen acele etme."

"Evet hemen acele etme canını yakıyorsun."

"İyiyim iyiyim."inat etmeyerek yavaşça sandalyeye oturdum. Otururken de aynı acıyı hissetmiştim ama oturduktan sonra geçmişti.

"Kedim! Yıldız gel kızım."yataktan atlayıp ayaklarımın ucunda durup mırıldandığında Enes'e baktım. Anlamış gibi eğilip kucağıma verdi kediyi. Anında bir kaç kez kendi etrafında dolanıp kucağıma yerleşti. Banada gülümseyerek tüylerini okşamak kalmıştı.

"Hadi siz çıkın bende eşyaları alayım."

"Alayım ben şu çantalar mı?"

"Yok yok sen Gizay'ı indir. Hemen arkanızdan geliyorum ben."annemin bizi yalnız bırakma çabası beni güldürürken Enes onaylayarak arkama geçti ve beni çevirip hastane kapısından tekerlekli sandalye ile çıkardı.

SENSEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin