"Tövbeler olsun kim yapıyor bu şakayı" diye bağırdım.
O sırada kutudan garip renkli dumanlar tütmeye başladı , görsel bir şova benziyor.Kutu titredi bir anda kapağı çatladı.
"Aman Allah'ım bu ne böyle.! "
Sanırım bir şakadan fazlası gibi, gören olmasa bari.
Sinirle kutuyu da aldım girdim içeri, elimde ki ateşten bir parçaymış gibi fırlattım masaya. Bir tıkırtı sesi geldi kutu dağıldı, yere bir şey düştü tak diye.
Hemen ilerde , kahverengi parkenin üzerinde kırmızı taşlı bir yüzük.
'Bu nasıl bir şey!
Sabah sabah aklımla oynayan kim?
Hızla gidip aldım yerden yüzüğü ne kadar da ağırmış, elimde ki yüzük parıldamaya başladı. Kalbim gümbür gümbür atıyor, elim ayağım cayır cayır yanıyor.
"Bu yüzük ne .. " Derken bitiremedim sözümü, büyülendim adeta bakakaldım yüzüğün o parlaklığına. Sanki bir şeyler fısıldıyor bana.
Artık yüzük beni yönetiyormuşçasına hissiz bir şekilde, yüzüğü geçirdim yüzük parmağıma.
Ve ben o an düştüm koyu bir karanlığa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'SAHRA'
FantasyAdım Hayat. Bu, benim efsunlu hikayem. Nasıl mümkün olduğunu anlamadığım, bir mucizenin içine düştüm. benimle birlikte romantik bir gezintiye ne dersin?..
