☆7☆

51 4 3
                                    

Beyaz tüllerle çevrili göz kamaştırıcı bir çadır,bakır rengi görünen kumun üzerinde gelinlik giymiş bir gelin gibi duruyor.
Nurdan parıltı iniyor gözlerime,hülyalı hülyalı bakışlarla seyrediyorum çadırı.
Gökyüzü mavisi halının üzerinde görkemli bir sofra kurulmuş, sanırım ziyafet var.
Çadıra giden yola kırmızı halı serilmiş ,aynı filmlerde ki gibi.
Kırmızı halının etrafında büyük şamdanlar ve beyaz güllü vazolar var.

Bu gördüğüm bir hayal değilse ne?
Çölün bana bir oyunumu acaba,gerçek olamıycak kadar doğaüstü görünüyor şuan.

Ben manzaranın eşsizliği karşısında hayranlık ve heyecanla bakınırken,çadırın arka tarafından bir adam çıktı.
Beni gördü ve durup kaldı o an,bende çadırdan çektiğim gözlerimi adama sabitledim inceledim onu neden bilmem.
Daha iyi görebilmek için, bir kaç adım daha attım ileriye kumda ayak izleri bırakarak.
İşte şimdi daha iyi görüyorum.

Benden epey uzun boyu var,ismini bilmediğim beyaz çöl kıyafetleri giyiyor,bu zamana ait değilmiş gibi bakıyor bana.
Merakla,hayranlıkla ve anlamadığım çok farklı duygularla .

Ama neden?

Neden benim çadıra baktığım büyülü bakışlarla o da bana bakıyor,yabancılar burada böyle mi karşılanıyor?
Bir anda yüzük ısındı,çok ısındı parmağım sızlıyor.
Daha önce böyle yapmamıştı hiç
yeniden yolculuk mu var ,nereye gidicez yine?
bari şu güzel ziyafetten yararlansaydım.

"Güzel yüzük eğer evime gitmiyceksek , götürme beni bırak ta karnımı doyurayım." Der demez yüzük parıldadı yine,konuşacak birşey diyecek diye beklerken,
Hiç ummadığım bir şey oldu.
O garip adam konuştu

"Seni görmek ,çok çok güzel Hayat..."

Ama bu ses, o ses!....

'SAHRA'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin