Uyuşukça açtım gözlerimi ve doğruldum ,artık bu alışkanlık haline geldi.
Hep biryerlerde uyanıyorum. İnanılmaz !
Bu sefer yerde bulmadım kendimi.Hasırdan boyumun sığmadığı bir yatağın üzerindeyim,terlemiş ve berbat bir durumdayım.
Sanırım sabah olmuş en son kararmıştı hava, belli ki hala çöldeyim.
Neden burdayım sürekli bunu düşünüyorum, yürüsem aşsam çölü belki dönebilirim ,elimdeki yüzüğe bakarak konuştum"Tamam güzel yüzük iyi maceraydı beni geri götür lütfen" Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarırmış ama benim yüzükte tık yok.
İçinde bulunduğum yer bir çadır, el örmesi örtüler kütüklere bağlanmış,temiz yeni düzenlenmiş gibi.
Kırışık elbisemi düzelttim ,
kendime çeki düzen verdim ve çadırdan dışarı çıktım.
Kenarda bağlı iki deve, ilk kez yakından deve görüyorum. Çadırın yanında gölgeleniyorlar, bu çadır ve develerin sahibide olmalı .
Beni bulup kendime gelmemi beklediler herhalde, yardımcı olabilir ler bana.Bu olay başıma gelmeden önce , Fasa ve bu çöllere karşı küçüklüğümden beri büyük bir ilgim vardı.
Ananem Faslıy mış ,Türkiyeye gelin gelmiş gencecik yaşta.
Hep buralarla ilgili masallar, efsaneler anlatırdı bana."Gizemli diyar,her kum tanesi çok değerli ve sırlıdır" derdi.
Arapça konuşurdu çoğu zaman hiç anlamazdım onu ,keşke öğretseymiş bana...Çadırın bu tarafında kimse yok,diğer tarafa doğru yürüdüm.
Güzel yemek kokuları geliyor,ananemin meşhur armut çorbası koktu sanki.
Çocukluğumda bayıla bayıla içerdim off nasılda açım.
Kokuya doğru ilerledim, iki kişi var biri kadın biri adam bedeviye benziyorlar, yanlarına yürüdüm derdimi anlatmalıyım acilen.Kadın bakır taslara birşeyler koyuyor,adam biraz ilerde ateş başında kazanla uğraşıyor.O an kadın farketti ,adımlarımı hızlandırıp yanına doğru ilerledim.
"Merhaba, dilimi anlıyormusunuz?".
Şaşkın ve anlamaz bir şekilde baktı bana,
"Anlıyormusunuz beni ?"diye tekrarladım. Beni anlamadığını belli etmek için başını sağa sola salladı,konuşsa belki ben onu anlarım.
Arapça bilmediğim halde yüzüğün sözlerini anlıyorum.Kadına elimle konuşurmusun hareketi yaptım,tekrar başını sağa sola salladı.
Dilini gösterdi bana eliyle yok işareti yaptı,anlaşıldı konuşamıyor adamın yanına gittim bu sefer.Kadınla konuşurken öylece izledi bizi tepki vermedi,adama yaklaşıp
"siz mi getirdiniz beni buraya, siz anlıyormusunuz beni"
Ama adam da öylece bomboş baktı bana,acaba yüzük mü getirdi beni buraya ,ama neden burası.
Ne var burda,moralim bozuldu birden gözlerim doldu,dayanamıyorum artık bu garipliğe.O sırada adam elini uzattı arkamda bir yeri işaret etti.
Merakla arkamı dönüp adamın işaret ettiği yere baktım.
Güneşten göremiyorum, elimle başıma siper yapıp tekrar baktım, gözlerim gördüğüm ile kocaman açıldı .Sanırım bu bir hayal olmalı....
![](https://img.wattpad.com/cover/370671072-288-k937775.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'SAHRA'
FantastikAdım Hayat. Bu, benim efsunlu hikayem. Nasıl mümkün olduğunu anlamadığım, bir mucizenin içine düştüm. benimle birlikte romantik bir gezintiye ne dersin?..