⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚
Jisung'un ağzından;
Ben Han Jisung. bu da benim nasıl yeniden yaşamaya karar verdiğimin hikayesi.
⋆
7 yıl önce, onunla ilk defa tanışmıştık. Kısa zamanda birbirine bağlanmış kalplerimiz bizi bir aşka sürüklemişti.
Olgunduk, ikimiz de 24 yaşının üstündeydik.
Halimiz vaktimiz yerindeydi, çok zengin sayılmasak da ortalamanın üstünde bir gelirimiz olduğu söylenebilirdi.
Hiçbir çıkar ilişkisi gözetmeden, karşılığında aşktan başka bir şey beklemeden bir ilişkiye başlamıştık.
Bir yıl öylece geçip giderken ilk kez sevişmiş, ilk kez bir çift yüzüğü takmış ve ilk kez birbirimize açılmıştık.
Sonrasındaysa...
İş ailelerimizle paylaşmaya geldiğinde sarpa sarmıştı.
Annem "bunlar gelip geçici hevesler. İlerleyen yaşında pişman olacak, düzgün bir yuva kurmadığın için üzüntü hissedeceksin." Demişti.
Babam desteklememişti. Hatta bu kararımın aramızdaki bağı koparacağını söylerken oldukça ciddiydi.
Öyle de oldu.
Pilwon'un ailesi de desteklememişti. Ama biz kararımızdan dönmedik. Altı yıl önce, Hollanda'ya taşınıp resmi bir şekilde hayatlarımızı birleştirdik.
Ben, altı yıldır Pilwon'un eşiydim ve bunda hiçbir sıkıntı yaşamıyordum.
Evet, bir süre önce aramıza bir soğukluk girmemiş değildi, ama anlayışla karşılayabiliyordum.
Sonuçta koskoca yedi yıl geçirmiş, 30 yaşına basarken eskisi kadar enerjik ya da canlı bir aşk yaşamıyorduk.
Pilwon, bana eskisi gibi bir heyecan yaşayamayacağımı açıkça göstermişti aslında. Ya da öyle düşünmemi istemişti.
Ama asıl sorun, tam olarak üç ay önce başladı.
⋆
Daha önce, Pilwon'la ilk tanıştığımız zamanlarda... Kanser tedavisi görmüştüm. Başlangıç seviyesinde olan hastalığımı onun sevgisi sayesinde aşmayı başarmıştım.
Beni bir an bile yalnız bırakmamış, tüm hastalık sürecimde yanımda olmuştu. Bu yüzden ne kemoterapi, ne ışın tedavisi, ne dökülen saçlarım... Hiçbiri beni üzmemişti.
Ama şimdi... 10 gün önce verdiğim patoloji testinin sonuçlarının çıktığını öğrenip tek başıma gelmiştim birkaç ay önce taşındığım şehrin hiç bilmediğim hastanesine.
Çünkü Pilwon bir süredir iş gezisindeydi ve onu endişelendirmek istemiyordum.
Kısa bir süre sonra doktor ekranında adım yandı. "Han Jisung."
Zar zor yutkunduktan sonra oturduğum yerden kalkıp adımlarımı sürükleyerek doktor odasına girdim.
Benden hemen hemen aynı yaşlarda olan kızıl saçlı doktor hararetli bir şekilde önündeki dosyayı inceliyordu. Beni gördüğünde kafasını kaldırdı, hemen karşısındaki koltuğu işaret etti. "Buyurun bay Han."
Başımla onaylayıp karşısına oturdum. Bir süre daha sessizlik içinde konuşmasını bekledim.
Dosyayı tamamen masaya bıraktıktan sonra bana döndü. "Sanırım daha önce bir akciğer kanseri atlattınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgilerle, Han Jisung | Minsung ✓
FanfictionHayatımın bittiğine emindim. Ama Minho denen adam, bana hayatımı geri vermeye çok kararlıydı. (Minsung, dram)