Itweon'a taşınalı dokuz ay oluyordu. İyileşmiştik. Toparlanmış, yeni hayatımızı kurmuştuk.
Minho yakınlardaki bir hastanede iş bulmuştu.
Bense önceden yaptığım gibi evden çalışabileceğim bir finans yönetmenliği işi bulmuştum.
Minho ile...
İlk kez bir sanat galerisine gittik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şakalaşarak hayalini kurduğumuz bara gidip dans ettik, sarhoş olana kadar içip şarkılar söyledik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hiç yemediğimiz yemekleri beraber tattık, her akşam dışarı çıkıp gezmek için bir bahane bulduk.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yılın ilk karını da onunla gördüm, yağan yağmurun altında da onunla ıslandım. Her yanım o kokarken, bir gün bile onu böylesine sevdiğim için pişman olmadım.
Yedi yıl, yedi ay, yedi gün... Önemli olan zaman değildi. Önemli olan otuz yaşına gelmiş bir adamın yeniden doğmuş gibi hayata tutunmasını sağlamaktı.
