⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚Minho'nun ağzından;
Sonraki gün tedaviyi kabul edeceğine adım kadar emindim.
Ama Jisung gelmedi. Rutin serumlarını olmaya mutlaka gelmesi gerektiğini biliyordu. Gelmek zorundaydı.
Ha şimdi, ha birazdan gelecek diye diye akşam ettim hastanede.
Eski bir dostum vardı, bir süredir burada beraber çalıştığım. Daha Jisung gelmeden raporu elime ulaştığında isme bakmış, koşa koşa ona gidip anlatmıştım olan biteni.
Bana kuru bir "kendini hırpalama" tesellisi vermişti. Ama bunun boşa olduğunu o da biliyordu.
İş çıkışı yemek için sözleşmiştik ama neredeyse bir saat olmasına rağmen ben hala odamdan çıkmamıştım.
Bu yüzden odama girerken kaşları çatıktı. "Minho." Dedi sinirle. "Daha ne kadar beklemem gerekiyor? Siktiğimin yerine gelecek misin?"
Kafamı kaldırıp biraz yorgun bir ifadeyle ona baktım. "Jisung'u bekliyorum."
"Jisung'u mu?" Çocuğun ismini duyduğunda buruşuk yüzü gevşemiş, karşımdaki sandalyeye oturmuştu. "Gelmedi mi?"
"Hayır. Bugün eşiyle gelmesi, tedaviyi onaylaması gerekiyordu."
"Belki işi çıkmıştır Minho. Belki başka bir doktora gitmişlerdir ya da-"
"Hayır." Diye bağırmamla sandalyeden kalkmam bir oldu. "Kesin bir şey var Chan."
"Nereden biliyorsun?"
"Bilmiyorum ama bir şey var. Bak anlamıyorsun. Çocuğun yorgunluğu, bitkinliği, uykusuzluğu... Hiçbirinin sebebi hastalığından değil. Sana yemin ederim başka bir şey var."
"Ne planlıyorsun?"
Avucumun içinde tuttuğum yüzüğü sıktım. Dün geldiğinde komodinin üzerine bırakıp unuttuğu alyanstı bu.
"Alyansı verme bahanesiyle evine gideceğim."
"Adres?"
"Sistemde yazıyor. Geçerken uğradığımı, yüzüğü bırakmaya gittiğimi söylerim. Onu görmek için bu bahaneye ihtiyacım var."
"İçimden bir ses kendini çok yıpratacağını söylüyor."
"Sorun değil." Dedim gülümseyerek. "Koskoca adamım, ben hallederim."
Ama direksiyonu tutan parmaklarımdaki ter yüzünden direksiyon sırılsıklam olduğunda kuşkuya düşmüştüm kendi cümlemden.
Umarım başka bir doktorda falan tedavi görüyorsundur Jisung, umarım başına bir şey gelmemiştir ya da...
⋆
Jisung'un ağzından;
Evden çıkacak halim yoktu. Tüm gün ve geceyi ağlayarak soğuk ve sert zeminde geçirdikten sonraki gün yerimden kalkmakta çok zorlanmıştım.
Yürürken hissettiğim ağrı çok fenaydı. Sabit dursam bile canım yanıyordu ama yürürken daha da şiddetleniyordu.
Sadece Pilwon'un zarar verdiği, yara yaptığı yerlerim değildi paramparça hissettiren. Sanırım hastalık da büyüdükçe... Elimde kanlı bir peçeteyle dolanır olmuştum evin içinde.
Kusmaya başlamıştım.
Sanki vücudum zehirleniyormuş gibi karnıma acılar saplanıyor, hemen ardından kendimi klozetin önünde kusarken buluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgilerle, Han Jisung | Minsung ✓
FanfictionHayatımın bittiğine emindim. Ama Minho denen adam, bana hayatımı geri vermeye çok kararlıydı. [Minsung, dram]