Immm şeyy bebeklerim ben geldimmmmm...
Yüzsüzlüğüm şaka mıdır...
Ama abi o kadar yazmamak için sebeplerim var ki..
Neyse işte zaten final haftam, geçse gitse bitse bu senem. Seneye de bir şekilde hallederiz. Gerçi notlarım yüksek ama öyle iştee.
Yorum yapın desem çok mu şey istemiş olurum...
Yok kızzz yapın yaa yorum size ihtiyacım vaaarrr 🌸🌸.
Hadi o zaman geçelim bölümümüzeee🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤.
Ha bu arada tekrar okuduğumda bazı kelimeleri mal gibi yazdığımı fark ediyorum yanlış yazmışım yani şimdiden özür dileri, ha bir de ahhahah bu sonnn geçen bölümü çok kısa bulanlar vardı ama vallahi benim her bölüm 1000 kelimeden fazla 1000 olunca otomatikmen bırakıyorum hadennn öpücükk.
🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸
Gözlerimi yorgunlukla araladım. Kaldırmak istemiyordum kapaklarımı, elimden gelse sonsuza kadar uyurdum. Ancak midemdeki boşluk hissi bunu engelliyordu.
Acıkmıştım sanırım. Ali"yle şirketten gelmemizin üzerine kendimi direk yatağa atmıştım. Ali de gelip üzerimi örtüp odadan çıktıktan sonra bir daha gelmemişti. Gerçi gelmiş olabilirdi uyuyordum.
Tavana diktiğim gözlerimi karşı duvara dikip düşündüm.
Üveymişim...
Bu kadar sarsılmamın başlıca sebebi üvey olmamı bahane edip bana böyle davranmalarıydı. Üvey olmasam bile, Ali yalan söylüyor olsa bile bana böyle davranmalarının mantıklı bir açıklaması olduğunu düşünmüyordum.
Ayaklarımı sarkıtıp yataktan doğruldum. Önce elimi yüzümü yıkamam lazımdı. Bu ölü halimden biraz da olsa çıkmam lazımdı, tabi tamamen kurtulamazdım ama... Basit bir durum olduğunu düşünmüyordum.
Daha neler öğrenecektim bilmiyordum ancak biraz toparlanırsam çok fazla kötü olmayacağımı düşünüyordum.
Banyoya geçip elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi değiştirmek istemiştim. Dolaptan Ali"nin T-shirt'lerinden birini alıp (İçine 8 tane Arel sığardı herhalde.) üzerime geçirdim. Uğraşamayacaktım hiç giyinmekle falan. Yatak odasından çıkıp oturma odasına doğru adımladım, Ali salonda değildi.. Balkona geçtiğimde orada da bulamamıştım kendisini. Mutfağa bakmak aklıma geldi, yemek kokuları vardı belki oradadır diye oraya ilerledim ancak orada da yoktu.
Nereye gitmişti ki anlamamıştım saat 9 buçuk civarıydı, saate baktığımda benim de çok fazla uyuduğum dank etti aniden. Dışarı hava almaya çıkmış olabilirdi. Çıkmaması lazımdı, konuşmamız gerekiyordu.
Yatak odasına ilerleyip komidinin üzerinden telefonumu aldım. Arama kısmına girip Ali"yi çaldırdım. Ancak aramamı reddetmişti. Bu da ne demekti ya‽ Tam bir daha çaldıracaktım ki dış kapının sesi doldu kulaklarıma.
Oraya doğru ilerlediğimde Ali elinde ekmek poşetiyle üzerindeki kabanı çıkarıyordu.
"Hoş geldin."
Konuşmamla bakışları yerden kalkıp bana değdi. Üstümdekileri süzüp bakışlarını gözlerime çıkardı. Yorgun görünüyordu gözleri, kızarmış daha çok ağlamış gibi. Ancak biliyordum ki Ali dışarıda asla ağlamazdı. Ali genel olarak ağlamazdı. Bir kaç defa (Bugün de dahildi buna.) ağladığını görmüştüm o kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gel (BXB)
Teen FictionSelamm Ben Arel. 21 yaşındayım. 19 yaşımdan beri benim çabalarımla süren (Alinin tehditleriyle de olabilir emin olamadım.) bir evliliğim var. Burada size kısa da olsa hayatımı anlatmak istiyorum, umarım biraz da olsa kalbinizde yer edinebilirim çü...