"Azra, hadi uyan güzelim kahvaltı hazır."
Omzuma dokunulmasıyla irkilerek geri çekildim. Karşımda ki kişiye baktığım da aylin hanımı gördüm ve derin bir nefes verdim.
"Yanlış birşey mi yaptım kızım? "
"Temastan hoşlanmam. "
Aylin hanım şaşırmıştı.
"Ama dün sarıldık? ""Üzülmenizi istememiştim, zaten yorgun gözüküyordunuz, bende o sarılmaya ihtiyacınız olduğunu düşündüm ve izin verdim. Sadece babama izin veriyordum normalde."
Mutlu mu olsaydı, üzülse miydi bilememişti sanırım, çünkü kafası karışmıştı.
Biraz daha aydınlat kadını.
Derin bir nefes verip devam ettim.
"Bana dokunmasına izin verdiğim ikinci kişisiniz. Sadece ben uyuyorken veya kendim de değilken dokunmayın lütfen, onun harici fazla olmadığı müddetçe sıkıntı yok.. Yani olmaz umarım, bende kestiremiyorum fazla ne olacağını. "
Doğruydu, vücudum benim bile beklemediğim şekilde tepkiler verebiliyordu bazen.
Aylin hanım tebessüm etti ve başını olumlu anlamda salladı.
"Çok oyalandık, kahvaltıya inelim mi? "
"Olur, siz inin ben üstümü değiştirip geleyim. "
"Nereye geleceğini biliyor musun? "
Hayır, bilmiyordum..
Başımı iki yana salladım."Ben kapıda bekliyorum o zaman. "
"Peki." dedim, aylin hanım odadan çıkınca lavaboya gittim ve saçlarımı tarayıp üstümü değiştirdim. Kapımı açınca aylin hanıma tebessüm ettim, oda aynı şekilde karşılık verdi ve merdivenlere yöneldi.
Nasıl yani? Unutmamış mıydı asansöre binemediği mi?
Yüzümde ister istemez tebessüm oluştu, aylin hanımın arkasından ilerlemeye başladım.Yemek yenilen odaya girdiğimiz de herkesin bizi beklediğini gördüm. Aylin hanım otururken yanındaki boş yere kuruldum hemen.
Yanım da Aktan bey vardı, dün gece bana ne kadar abinim dese de, benim için bir yabancıdan ibaretti şu anlık.
Karşımda oturan efe ve ege bana nefretle bakıyordu, onları umursamayarak tabağıma baktım, Aylin hanım tabağımı dolduruyordu. Ama kendi işimi kendim yapabilirdim, buna gerek yoktu ki bu kadar şeyi yemem pek mümkün değildi.
Yemek yemeyi çok severdim ama yiyemezdim, izin verilmezdi yani. Annem ne kadar benimle ilgilenmediğini söylese de, kiloma, yüzüme ve vücuduma takıktı. Yedirmezdi birşey. Alışkanlık olmuştu o yüzden az yemek, yediğimin biraz üstüne çıksam midem bulanıyor ve kusuyordum.
Aylin hanıma sessizce
"Ben bu kadarını yiyemem, ayrıca kendim de yapabilirdim.. " dedim çekinerek.Daha dün gelmiş olsam da onu kırmak istemiyordum, sonuçta bana temas etmesine izin vermiştim. Ayrıca dün beni karasoy kardeşlerine korumuştu.
Aylin hanım kaşlarını çattı.
"Olmaz öyle şey, bitecek bu tabağın. Ayrıca bırak bazı şeyleri ben yapayım, seni ellerimle besleyemedim küçükken. Bırak.. Bari en azından tabağını doldurayım. " Sesi sonlara doğru üzgün çıkmıştı.
Kendime kızdım bir an, onu üzdüğüm için. Sofra da bütün gözler bizim üstümüzde olduğu için fazla zorlayamadım, peki mânâsın da başımı salladım, yüzünde zafer gülümsemesi oluştu ve tabağıma bir iki salam daha koydu.
![](https://img.wattpad.com/cover/370644786-288-k929812.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒𝐀𝐇𝐓𝐄 𝐆𝐄𝐑𝐂̧𝐄𝐊𝐋𝐄𝐑
Подростковая литератураKüçüklüğünden beri zor şeyler yaşayan, annesi ve abisi tarafından sevilmeyen, hayatı zindan olan Azra, bir gerçek bildiği ailesinin üvey olduğunu öğrenir. Travmaları ile birlikte yeni ailesinin yanına taşınan azrayı neler bekliyor?