Yeni bölüüüüüüüüüüm!
Uzun soluklu kitap olmasını istediğim için konuları biraz ayrıntılı ve uzatarak işliyorum aşklarım
Televizyondaki güzel komediyi bırakıp size bölüm yazfım
Ben kaçar!
(Güneş Atalay)
☀️
Güneş'ten
Pansuman işi bittiğinde annem de gelmişti, Asrın söylene söylene gittiğinde ise ozan çoktan koltukta uyuyakalmıştı.
" Oğlum uyandır çocuğu da senin yatağına yatsın, ben sana yere yatak hazırladım orada."
Annemin söylediği şeyle gözlerim açılırken babamın geldiğini belli eden kapı zili duyulmuştu. İçeri geldiğinde durumu açıklamıştık ve o da annemle aynı fikirdeydi.
Ah be baba! Diyemedim ki oğlunu si-
Neyse...
Yanına gidip kolunu dürttüğümde mırıldanıp uyumaya devam etmişti, annemler ise uyumaya gitmişti. Tekrar kolunu dürterken kısık sesle konuştum.
" Ozaan... Ozaan, uyaan."
" Öpersen belkiii."
Gözlerini açmadan fısıldadığında gülüp yanağından öptükten sonra fısıldayarak konuştum.
" Hadi uyan."
Gözlerini zınk diye açtığında elimi ağzına kapatmıştım çünkü bağıracağını biliyordum. Elimi kısa bir süre sonra çektikten sonra kolundan destek olarak odama götürdüm, yatağa oturttuğumda yastığı çekip ısırmasıyla kıkırdamıştım.
" Sen. Beni. Öptün!"
" Abartma ozan, yanağından öptüm sadece."
Gülerek söylediğim şeyden sonra yatağa uzanıp sırıtmıştı.
" Gelsene yanıma, yerde belin tutulur."
Aslında bu söylediği mümkündü çünkü yatağım çift kişilikti ama adım 'ibne eleman' a çıktığı için annem de beni korumaya çalışıyordu.
Sinirle kaşlarımı çattım.
" Yaralısın diye bir şey yapmıyorum ama iyileşince ben sana gösteririm bunun cevabını, bidaha ah alırsın öpücük!"
Korkuyla gözleri büyüdüğünde ağzına fermuar çeker gibi bir hareket yapmıştı, ben de banyoda üstümü değiştirip odaya dönmüştüm ki üstünü çıkarmış bir ozan gördüm.
" Ozan!"
Hızla gözlerimi kapatırken ellerimi de yüzüme siper etmiştim ki ses gelmeyince gözümü araladım, giyindiğini düşünmüştüm ama gözlerimi aralamamla kollarımdan tutulup duvara yaslanmam bir olmuştu.
Ozan burnunu burnuma sürttüğünde ellerimi de bileklerimden tutup duvara sabitlemişti, kalbim deli gibi atarken konuştu.
" Kalp atışlarını hissetmek çok özel..."
Gülerek alnını alnıma yasladığında gözlerini de kapatmıştı, ben onun yüzünü incelerken ne ara bu hale geldiğimi düşünüyordum.
Ne olmuştu da gözüm açılmıştı ve onları görür olmuştum? Sanırım Asrın ın benden hoşlandığını anladıktan sonra ona karşı hislerim olduğunu anlamıştım ve aseksüel olmadığımı farketmiştim, ozan da bu aydınlanmadan sonra sürekli aklıma gelir olmuştu.
Ozan gözlerini açtığında hiçbir şey yapmamaya devam ettim, o da çocuk gibi masum bir şekilde sordu.
" Karşı çıkmayacak mısın? Ya da gözlerini falan devirip beni görmezden gelmeyecek misin?"
Söylediği şeylerle yutkunurken dudaklarımı yalamıştım, bu hareketimle bakışları dudaklarıma kaydığında konuştum.
" Hayır, kaşı çıkmayacağım. Gözüm açıldı diyelim, bazı şeyleri daha net görür oldum... Ya da bazı kişileri."
Söylediğim şeyle kalp atışları hızlandığında bunu birbirine değen göğüslerimizden hissediyordum. Dudaklarıma bir hamle yaptığında ise refleksle başımı çevirmiştim.
Geri çekildiğinde ise kaşlarını çatmıştı.
" Amacın ne Güneş? Oyuncağın falan mıyım ben senin, istediğinde gelecek istemediğinde gidecek?"
Panikle başımı iki yana salladım.
" Tabi ki hayır Ozan, cidden hoşlanıyorum senden. Ama başka şeyler var, çok utanıyorum anlatamam."
Başımı eğdiğimde ellerimi tutup yatağa oturtmasıyla omzuna başımı yaslamıştım.
" Anlat güneşim, ben dinlerim seni. Utanma benden, asla yargılamam, söz veriyorum."
Burnumu çektiğimde gözlerim dolmuştu.
" Olmaz, iğrenirsin benden.."
Geri çekilip omuzlarımdan tutmuştu, kaşları çatılırken konuştu.
" Aklıma hiç iyi şeyler gelmiyor Güneş, yalvarırım konuş."
Ben ses etmediğimde tekrar konuştu.
" Birisi bir şey mi yaptı sana? Taciz ya da te-"
Gözlerini kapatıp sustuktan sonra aceleyle konuştum.
" Hayır, öyle bir şey değil."
Bir süre sustuğumuzda derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.
" Ben senden hoşlanıyorum Ozan... Ama sadece senden değil.."
Bakışları değiştiğinde sesim titremeye başlamıştı.
" Ben Asrın dan da, senden de hoşlanıyorum. Biliyorum çok hastalıklı bir şey ama kendime engel olamıyorum, çok özür dilerim."
Hıçkırarak ağlamaya başladığımda beni göğsüne çekmişti, saçlarımdan öperken sırtımı sıvazlıyordu.
" Senden iğrenmiyorum güzelim, hastalıklı bir düşünce de değil bu. Sevmek iki kişilik olmayabilir, sadece..."
Hıçkırıklarımın arasında zar zor konuştum.
" Sadece ne?"
" Ben o Asrın dan gram hazetmiyorum Güneş, bırak birlikte olmayı bir araya bile gelemem. Ayrıca yüzüme bakacak olursak o da benden pek hazetmiyor... Güneş! Ağlama artık, içim acıyor."
Söyledikleriyle kendimi zar zor sakinleştirmeye çalıştım ama pek başaramadım.
" Ama ben seçim yapmak istemiyorum, seçemem de zaten, seçenek olacak kadar değersiz de değilsiniz benim için... Ozan ben ne yapıcam?!"
Ağlayarak yastığıma sarıldığımda beni kucağına alıp yatağa yatırmıştı.
" Bunları düşünme güzelim, saat geç oldu. Hadi uyuyalım artık olur mu?"
Burnumu çektikten sonra başımı salladığımda gülüp gözlerimin altına öpücük kondurdu ve yanıma uzandı, göğsüne başımı yaslayıp gözlerimi kapadığımda ise kalp atışlarını hissetmek iyi hissettimişti.
Biliyordum, beni paylaşmak istemiyordu, Asrın da istemezdi zaten. Ama ben de bu tarz bir ilişki istemezdim zaten, sadece üçümüz olalım istiyordum fakat bu oldukça uçuk bir hayaldi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş'li (BxBxB)
Teen Fiction☀️ Mahalle ve bxbxb kurgusudur. Güneş ve diğerlerinin aşkını okumaya hazır mısınız? Homofobikler naş naş canım!