20- Yıldızlara bak

7 3 4
                                    

Evet bugün iki bölüm yazdım bir de yeni kurguya başladım ona da bakarsanız sevinirim.

Öptüm...

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

İyi okumalar

Bölümün şarkısı yaşlı amca- Yıldızlara bak
.

"Hakan?''

Serkan?

Duyduğum sesle sese doğru dönerken gözlerimi aralayamamıştım, hala kendimi yorgun hissediyordum. İki gündür hastanede yatıyordum, özel bir hastane olduğunu söylemişlerdi... Neden özel hastaneye getirmişlerdi beni, Mahalleye en yakın hastane olduğu için ama nasıl ödeyecektim.

''Beni duyduğunu biliyorum.'' yanıma gelerek yatağın boşta kalan kısmına oturdu sıcaklığını bedenimde hissediyordum, tam olarak onun bulunduğu bölgeye doğru bakıyordum. Elimi ona doğru uzatmam ile elini elimin üzerine koydu, derin bir nefes alarak konuştu ama konuşurken yüzümü incelediğini biliyordum bakışlarını hissediyordum çünkü üzerimde.

''Değdi mi? Kendine zarar vermene, anneni üzmene değdi mi?'' Gözlerim kapalı olmasına rağmen göz pınarlarımdan akan yaşlara rağmen gözlerimi aralamamıştım. ''Kadın iki gündür kapının önünde bekliyor, görmekte istemiyormuşsun neden yapıyorsun bunu kendine?'' Annemin beni bu şekilde görmesini istemiyordum, daha fazla üzülmesini istemiyordum. Kendimi iyi hissetitğimde beni görmesini istiyordum, ölü bir bedene sahipken değil.

''Serkan...'' sesim fısıltı gibi çıkmıştı.

''Söyle Hakan.'' 

Gözlarimi aralayarak ona baktım dolu olan gözlerimle, dudaklarım titrerken kendimi kasarak konuşmaya başladım.

''Değmedi...'' sesimin titremesiyle elini sımsıkı tutarak derin bir nefes aldım. ''Değmedi kendime zarar vermeme değmedi.'' 

Diğer eli yüzümü bulurken sessiz sessiz elini tutarak ağlamaya devam ettim, dudaklarında var olan gülümseme ile yavaş yavaş canımı daha fazla acıtmak istemiyor gibi sildi gözyaşlarımı.

''Şş ağlama ağlaman için söylemedim ben bunları, bu arada ben annenden izin aldım.'' 

''Ne izni?'' sesim çattalı çıkıyor arada gözlerimden yaşlar süzülmeye devam ediyordu ama yanaklarıam dokunmadan baş parmağı ile siliyordu gözyaşlarımı... Gözlerimi kapatıp titrek bir nefes aldım, kirpiklerimde asılı kalan son yaşlar belki de son kez dökülmüştü yanağımdan.

O beni bu kadar güzel severken, ben bir hiçin peşinden gitmeye devam mı edecektim? Beni hiçbir zaman sevmeyecek, imkansız bir aşkın peşinden mi gidecektim?

Bu benim elimdeydi ve ben artık bu yükü taşımak istemiyordum. Kendimi daha fazla üzmek, annemi üzmek istemiyordum. 

En doğru karar buydu, Doruk ile arama mesafe koyacaktım.

''Seni alıp biraz uzaklara götüreceğim, annen beni tanıdı oğlum unutmamış.'' 

''Ne diyorsun, nereye gideceğiz?'' sesim artık daha kuvvetli çıkıyordu, gözlerim tamamen açılmıştı ve bu onun gülmesine sebep olmuştu. Elimin üzerindeki eliyle elimi okşarken gülüşü yavaşça gülümsemeye döndü.

''Hemen uyandın bakıyorum, çocukluğumuzdaki gibi herkesten uzakta yere uzanıp yıldızları izleyeceğimiz bir yere benim gizli muhitime götüreceğim seni. Cips kola ve peynir şekeri aldım senin için seviyorsun sen.''

Peynir şekeri... Eski günlerdeki gibi... 

Dudaklarımda büyük bir gülümseme oluşurken bacaklarımı kendime doğru çektim ve yataktan doğruldum.

melankoli(BxB)| GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin