Artık son bölüm olduğunu düşünüyorum, o yüzden doksan da bu bölümde olacak.
Umarım beğenirsiniz ❤️———————-
Eren hastaneye geldiğinde kızının odasının önünün kalabalık olduğunu fark etti. Korkuyla oraya doğru ilerlerken kapının önünde Efe'nin sinirle Ilgaz'a bir şeyler söylediğini gördü.
"Ne oluyor burada ?" dedi başkomiser hızlıca oğlunun yanına geçerken.
"Efe savcı içeriye girmemize izin vermiyor."
"Girdiğinizde Tuğçe'nin kendini iyi hissetmediğini gördünüz savcım, sizin saçmalıklarınızı dinleyip tekrar kötüleşmesine tabii ki de izin vermiyorum."
"İfadesini almamız lazım."
"İfade verecek durumda değil, yanına giren herkesten rahatsız oluyor Eren başkomiser ve ben hariç. O yüzden daha iyi olmasını bekleyeceksiniz, içeriye adım atmayacaksınız artık. Az önce doktor zamanında gelmeseydi kalbi duracaktı sizin sesinizi duyduğu için, hala neyin ısrarı bu ?"
"Doğru mu bu Ilgaz ?"
"Eren, kardeşim, ben belki bir şey hatırlıyordur diye-"
"Kusura bakmayın savcım, ben kızımın iyiliğini düşünmek zorundayım ve babası olarak konuşacak halde olmadığını görüyorum. Efe savcım ve ben hariç kimse girmeyecek içeriye."
"Karar çıkartmak zorunda bırakma beni Eren, o adamı bulmak için Tuğçe'nin ifadesine ihtiyacımız var."
"İşinizi iyi yaparsanız başka şekilde de bulabilirsiniz savcım, benim kızıma kimse yaklaşmayacak."
Eren son cümlesinden sonra Efe'nin kolundan tutup kızının odasına girdi. İki adam genç kadının iki yanına otururken derin bir nefes verdiler ve Tuğçe'nin uyuduğunu görünce sessizce konuşmaya başladılar.
"Bir şey denedi mi o şerefsiz ?"
"Hayır abi, ben kapıdan ayrılmadım ama onun da gözü buradan ayrılmadı hiç."
"En çok onun acı çekmesini istiyorum, en sona onu bırakacağım."
"Bundan sonra beni uzak tutmanı istemiyorum, ne gerekiyorsa beraber yapacağız."
"Olmaz Efe, birimizin Tuğçe'nin yanında olması lazım ve bu sen olacaksın. Ben her şeyimi yakmaya hazırım onun için, sen de öylesin biliyorum ama sana ihtiyacı olacak."
"Babasısın sen onun, sana da ihtiyacı olacak. Hem beraber halledersek yakalanma riskimiz daha az olur, birbirimizi kollarız."
"Olmaz oğlum, ısrar etme."
"Sen istesen de, istemesen de dahil olacağım her şeye. Bugün Tuğçe bana o adamın da onlardan biri olduğunu söylediğinde, gözümün önünde onu yine korkuttuğunda, ben neler hissettim biliyor musun Eren abi ? Sevdiğim kadını bir kez daha koruyamadığımı gördüm. O yüzden artık uzak durmam hiçbir şeyden, eğer Tuğçe ölmelerini istediyse ölecekler ve buna ben de şahit ve destek olacağım."
Eren karşısındaki genç adamın kararından vazgeçmeyeceğini anlamıştı. Efe'nin annesinin başına da böyle bir olay geldiğini biliyordu, hatta babasının annesine yaşattığı şey yüzünden annesinin intihar ettiğini de biliyordu. Bunu tekrar sevdiği kadınla yaşamış olmasının onu ne kadar yıprattığını ve korkuttuğunu tahmin edebiliyordu Eren.
Ama önemli olan kızıydı, Tuğçe'nin kendini iyi hissedip iyileşmek istemesi gerekiyordu. Bunu sağlayabilecek tek insan da kendisi ve Efe'ydi, o yüzden kızını yalnız bırakmak istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EfTuğ - OneShot
Romancedizide göremediğimiz minnoş çiftimiz için tek bölümlük hikayeler