"Hoş geldiniz savcım." dedi Eren başkomiser Efe'nin odasına girdiğini görünce. Henüz dün tanıştığı bu genç savcıya kanı çoktan ısınmıştı.
"Hoş bulduk başkomiserim, bir gelişme varmış galiba ?"
"Evet evet, Tuğçe anlatır şimdi bize."
Tuğçe odaya girdiğinde dünden daha iyi kontrol edebiliyordu kendini. Dün bütün gün Efe'yle olmak kolay olmamıştı onun için, iyi ki hiç yalnız kalmamışlardı. Gece eve gittiğinde erkenden odasına çekilip ne yapacağına karar vermeye çalışmıştı genç kadın.
Efe aynı durumda değildi, hala toparlanamamıştı. Geçirdikleri gecenin etkilerini hala hissediyordu ama avantajlı taraf oydu, savcı olduğu için sert davranıp hissettiklerini saklayabilirdi.
"Ne buldunuz Tuğçe hanım ?"
"Savcım adam belli ki amatör, kameralara direkt yakalanmış. Plakasını da bulduk, eğer izniniz olursa ekipler almaya gidebilir."
"Görüntülere ben de bakayım adamı almaya gitmeden."
"Tabii ki savcım, bilişime gidebiliriz." dediğinde Efe kafasını sallayıp odadan önce Tuğçe'nin çıkmasını bekledi.
Efe'nin önünde yürürken genç savcı gördüğü vücutla, saçlarla, duyduğu kokuyla dikkatini işine veremeyecekmiş gibi hissediyordu. Başkomiserin onları takip etmediğini biliyordu ama yine de bakışlarına dikkat etmesi gerektiğinin de farkındaydı.
Bilişime geldiklerinde Tuğçe önünde birden durunca, Efe de ona çarpmamak için -temas etmekten korktuğu için- birden durdurdu kendini. En son evinin kapısını açarken Tuğçe böyle önünde duruyordu, ellerinin beline nasıl dolandığını hatırladı Efe.
"Bir sorun mu var ?"
"Yok savcım, kimse yok da ona şaşırdım ondan durdum birden." dedi Tuğçe yavaşça.
Onunla yalnız kalmak şu an istediği son şeydi ama işleri daha önemliydi, başka çaresi yoktu.
Tuğçe bilgisayarın karşısına oturduğunda, Efe de kolunu koltuğuna yasladı. Genç kadın etrafını saran kokuya aldırış etmeyip işine odaklanmaya çalışıyordu. Görüntüleri Efe'ye gösterirken bir yandan da daha rahat nefes alabilmek için gömleğinin ilk iki düğmesini açmıştı.
Efe de aynı durumdaydı. Görüntüleri izlemeye çalışıyordu, adamın hareketlerini analiz etmeye çalışıyordu, ama dikkati çok kolay dağılıyordu. Gömleğinin düğmelerini açan Tuğçe onun işini daha çok zorlaştırmıştı.
Bunlara rağmen dikkatini çeken bir detay yakaladığında ekrana doğru eğilip, görüntüyü durdurmasını istedi.
İkisi de buldukları yeni detayı incelerken Tuğçe birden kafasını Efe'ye doğru çevirince, çok yakın olduklarını fark etti. Dudakları neredeyse Efe'nin yanağına değiyordu.
Tuğçe kendini birden geriye çektiğinde onun koltuğuna yaslı olan Efe dengesini kaybetti.
"Özür dilerim savcım !" dedi genç kadın hemen kolundan tutarken.
"Sorun değil, merak etme."
Efe konuşmaları gerektiğini biliyordu. Burada kimsenin olmaması da onlar için güzel bir fırsattı.
"Tuğçe." dedi birden.
Genç kadın geçen gece ismini hep Efe söylesin istemişti. Yatağında beraberken 'Tuğçe' deyişi hala kulaklarında yankılanıyordu.
"Efendim ?"
"Konuşalım mı ?"
"Ne hakkında savcım ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EfTuğ - OneShot
Romancedizide göremediğimiz minnoş çiftimiz için tek bölümlük hikayeler