İT WAS ALWAYS YOU |Jikook|

2☆

Uçak Kore topraklarına inerken Jimin'in düşünceleri yükseliyordu.Aklı bulanıklaşmış ve yorgundu.Ani bir karar ile doğduğu ülkeye dönme kararı hakkında çok düşünmüştü.

Yıllarca kalbinde kalan Jungkook'u göreceğini düşünmüyordu.Ama sadece düşünmüyordu işte.

Uçağın tamamen durması ile pilotun komutu ile herkes ayağa kalkmış uçaktan çıkıyordu.Çoğu kişi çıkınca ve uçak serbestleşince Jimin de kalkmıştı.

Uçağın kapısından çıkınca soluduğu hava ve yüzünü okşayan öğleden sonra on yorgun güneşi sayesinde gülümsemiş ti.

Güneş değdiği için bal rengi gözleri daha da açılmıştı.Fakat gözlerini iki üç kez rahatsızca kırptıktan sonra küçük bel çantasından çıkardığı prada gözlüğü gözüne taktı.

Yavaşça uçağın merdiveninden inerken Kore'ye gelmeye karar verdikten beri düşündüğü şey tekrar aklına geldi.

Babası ne tepki verecekti.

En fazla ne yapabilir ki diye düşündü Jimin.Artık ona muhtaç değildi para olarak.Ve Jimin Kore'den ayrıldıktan sonra çok değişmişti.

Bu yedi yıl içinde yaşam ona çok şey katmıştı.Jimin eski suskun ve masum çocuk artık yok olmuştu.

Bağcığı açık sneakersları ile hava alanı binasına yürüdü ve bavullarını aldı.Dalgınca hava alanının çıkışına ilerledi.Kiraladığı araba gelmiş mi ? Diye telefonunu kontrol edecekken ona sertçe sarılan beden ile afallamıştı.

"Jiminiee seni çok özledim."

Sesini duyduğu beden ile içi huzur dolmuştu.Bu biricik arkadaşı Hoseok'tu.

Jimin hızlıca sarılmaya karşılık verdi.

"Nereden öğrendin geleceğim mi ?"

Diye sordu Jimin merak dolu sesi ile.

"Taehyung söyledi aslında o da gelecekti fakat işleri varmış Çok üzgün olduğunu söyledi."

Jimin kendi kendine söylendi.

"Ağzında bir şey tutamıyor serseri."

Hoseok anlamamış bakışlarını jimin'e dikti.Jimin samimi bir şekilde güldü.Hoseok da karşılık olarak jimin'in özlediği iç ısıtıcı gülümsemesini yaptı.İkili bir süre bakıştıktan sonra Jimin konuştu.

"Böylece ayakta bekleyeceğiz herhalde."

Jhope atıldı.

"Benimle gel Jimin bir mekana gidip yemek yiyelim acıkmış olmalısın."

"Aslında şimdilik araba kiralamıştım ve bir ev satın aldım oraya gidip eşyalarımı yerleştirmem gerekiyor."

Hoseok ısrar ile konuştu.

"Israr istemiyorum benimle geleceksin.Bavulların benim arabamda kalsın.Seni evine bırakırım sonra."

Diyince Jimin ısrar etmek istemedi.

-

İkili yemek yiyip saatlerce sohbet etmiş ve yılların acısını çıkarmıştı.Şimdi ise hoseok Jimin'i evine bırakmıştı.Seoul'un en lüks rezidanslarından birini satın almıştı.

Asansöre gelip 26.Kata bastı.Hoseok'un bavulları taşımak için ısrar ettiği anlar aklına gelince gülümsedi.Onu gerçekten de çok özlemişti.

Evin anahtarı ile dış kapıyı açınca bavulları zor bela içeriye taşıdı.Anlaştığı adam tüm evi düzmüş ve dolaba kadar doldurmuştu.

Evi gezdi ve yatak odasına kıvrıldı.Uzun uçak yolculuğu onu çok yormuştu.