İnadına Aşk/Omegaversebxb/Mpreg/

Kötü Yakınlaşma

Buraya Omegaverse ile ilgili biraz bilgiler vereceğim.Bilenler geçebilir.

Rut Dönemi, diğer bir adıyla Kızgınlık Dönemi.Türler, tıpkı Mart ayında kedilerin kızgınlığa girmesi gibi bir şey.Yani oldukça azgın oluyorlar ve cinsel ilişkiye girmek isterler.

Ruh eşi olayı, bu dünyada türlerin eşleri vardır.Eğer ruh eşiniz ile mühürlenirseniz o bağı sadece iki şey kırabilir.O da eşinizle birbirinizden nefret etmek.Ve tabii birbirinizden kırgınlık ile uzun süre ayrı kalmak.
Eğer ruh eşinizden ayrı kalırsanız kurtlarınız yavaş yavaş içe döner.Bir nevi size küser.Ve unutmayın kurtlarınız yoksa siz de yok olursunuz.

Ruh eşinizi bulma olayına gelelim.Kurgularda çoğunlukla yazarlar kendi isteği ile bunu değiştiriyor.Ben de değiştirmek istiyorum.Şimdi söyle;

Her üç yılda bir tören yapılıyor ve bu törende herkes o günde belli bir saat gelince feromon salgılıyor.Ancak o törende büyücünün yardımı ile sadece ruh eşleri birbirinin feromonlarını alabilir.Ve şunu da ekleyeyim ruh eşinizi yetişkinlik çağına girince hissedebilirsiniz.On sekiz, on dokuz yaşlarında yani.

Mühür ise ruh eşiyle (bazı kitaplarda ruh eşi haricindeki kişiler de olabiliyor) bir nevi evlenmek gibi.Mühür, ensede olur ve eğer eşiniz orayı ısırıp kendi mührünü koyarsa işte o zaman artık siz evli olursunuz.Eğer mühürlendiğiniz kişiden başka biriyle cinsel ilişkiye girerseniz ya da kurdunuz ona karşı bir şey hissederse hem siz hem de eşiniz büyük bir acı çeker.O denli bir acıdır ki asla katlanamazsınız.'Öleyim de şu acıyı yaşamayayım' diye dua edecek kadar kötü.

Bu konuyla ilgili ekstra sorularınız varsa yazabilirsiniz.

Yazar'dan..

Baha, tuvalette yaşanan olaydan sonra köşe bucak Delta'dan kaçıyordu.Üç derstir, delta kendisini arıyordu ama o bir şekilde kurtuldu.Şu an ise yabancı dil dersindeydi.Sınıfta mutlu mutlu otururken kapı çaldı ve içeriye beta, erkek bir öğrenci girdi.Dokuzuncu sınıflardandı.

"Hocam, Baha abiyi Beden öğretmeni çağırıyor." deyince, öğretmen "Ah tabii, alabilirsin." dediğinde, turuncu saçlı çocuk gülümseyerek ayağa kalktı.Baha, çocukluktan beri yüzmeye karşı ilgiliydi.Bu ilgisine tabii ki de okulda da gösteriyordu.Baha, yüzmede iyiydi ve beden öğretmeni de bu çocukta bir gelecek gördüğü için bazı derslerde onu alıyor ve okulun havuzunda çalıştırıyordu.

Bu durum Baha'nın hoşuna gidiyordu elbette.Beta öğrenci ile çıktıklarında adımları havuz salonuna doğru gidiyordu.Merdivenlerden inip salona geldiklerinde öğrenci, Baha'yı içeriye itip kapıyı kapatıp kilitledi.Giderken "Özür dilerim." demişti.

Baha, içeri gireceği sırada kapının önünde sertçe itildiği için içeriye doğru yere düştü.Dizini çok kötü vurduğu için dizi kanıyordu.Turuncu saçlı çocuk, inlememek için dişlerini sıktı."Ah, sikeyim." diye küfür etti, kapıya bakarken."Seni velet!" diye dişleri arasında konuşurken ayağa kalkıp kapıya vurdu.

Ancak açan yoktu.Bu durum Baha'yı daha da kızdırırken kapıya bu sefer tekmelerini geçirdi.Arkasından gelen ses ile tüm o siniri ve hırçınlığı yavaşça son buldu.Öyle ki şimdi korku tüm damarlarında geziyordu."Kapıya vurmayı bırak, Baha."

Bu ses Delta'ya aitti.Baha yavaşça arkasına dönerken, art arda yutkundu.Döndüğü gibi hemen dibinde biten çocukla gözleri sonuna kadar açıldı.Deltaların, türler içinde en hızlı olduğunu bir anlık unutmuştu.

Baha kapıya yaslanmış bir şekilde dururken kaçacak yeri olmadığının pek âlâ farkındaydı.Delta, iki kolunu alfanın iki yanına koyarken Baha ile yüz yüze olmak için eğildi ve yüzünü yüzüne yaklaştırdı.