Bol bol yorum yapın, lütfen.
Keyifli okumalar.
Aybeniz'den..
Baha'nın evinden çıktığımda derin bir nefes aldım.Baha'yı gerçekten de çok seviyordum, Barın ile arayı düzeltmişlerdi.Ama bir sorun vardı, omega hislerim bunu söylüyordu.Barın, eskisi gibi Baha'ya baktığında gözlerinin içi parlamıyordu, sadece boş boş bakıyordu.Ama Baha, aşkından bunu dahi görmüyordu.
Ne olduğunu bilmiyordum, ama en kısa sürede bunu Baha ile konuşacağım.Aklımdaki düşünceleri kovar iken kurt formuna dönüşüp ormana koşmaya başladım.Biraz nefeslenmem gerekiyordu.
1 saat sonra..
Yaklaşık bir saattir aralıksız koşuyordum, ormana gelmiştim ama hâlâ düşüncelerimden arınma ihtiyacı ile hâlâ koşuyordum.En sonunda yorulup insan formuna döndüm, geldiğim yer bir göl kenarı idi.O tarafa yaklaştım ve etrafa bakmaya başladım.
Resmen yeryüzündeki cenneti bulmuştum, her tarafta renk renk çiçekler vardı.Etraf şahane kokuyordu.Gölün yanında bulunan ceylan beni görünce ürkek bir şekilde koşarak uzaklaştı.Tebessüm ederek göle yaklaşıp oturdum.Şimdi iyi hissediyordum işte.Birkaç dakika sonra duyduğum ses ile yerimde sıçradım."Sen kimsin?"
Korkuyla oraya baktım.Gri giyinmiş bir erkek, bana çatık kaşlarla bakıyordu."Asıl sen kimsin?" dedim.Erkek "Ben buranın sahibiyim, ya sen?" dedi kalın sesiyle."Ben nefeslenmek için dolaşıyordum, burayı tesadüfen buldum.Ama sizin olduğunu bilmiyordum, kusuruma bakmayın lütfen." deyip hafifçe eğilip doğruldum.
Hızlı adımlarla yürüdüm, tam yanından geçerken kolundan tutup beni kendine çekti."İsmim Tarık, senin ne?" derken bana hayran hayran baktığını farkettim."Aybeniz." dedim kafamı başka yere çevirerek."Aybeniz..ne demek anlamı ne?"
Derin bir nefes aldım.Neydi bu sorular? "Ay parçası kadar güzel, demek.Şimdi kolumu bırak da gideyim." dedim.Tarık son dediğimi pek takmadı."Gerçekten de öylesin." deyince, boşluğuma geldi."Ne?"
"Bir ay parçası kadar güzelsin diyorum." dedi."Teşekkür ederim, şimdi bırak beni." diyip kolumu ondan kurtardım."Ben bir betayım, maalesef ki feromonun alamıyorum.Ama hiç sorun değil, bu yüzünden beri kokunun neye benzediğini tahmin etmek zor değil." dedi.
Onu dinlemeyip yürümeye devam ettim.Tarık "Şimdi." diye bağırınca onu umursamadım.Ancak etrafımdaki ağaçlardan atlayan insanlar ile korkuyla çığlık attım, birkaç adım geriye gittim."Siz..kimsiniz!?" dedim.Ensemde hissettiğim nefes ile iliklerime kadar titredim.
"Onlar benim adamlarım, merak etme sana bir şey yapamazlar.Sen gidebilirsin.Fakat.." deyince başımı arkaya çevirip ela gözlerine baktım.Devam etmesini bekledim."Fakat buraya tekrar geleceksin, gitmen için bana söz vermeni istiyorum." dedi.
Kaşlarım çatıldı, sertçe yutkundum.Etrafa baktığım zaman, resmen çember içine alındığımı farkettim.Gözlerimi kapattım, birkaç dakika sonra gözlerimi tekrar açtım."Tamam, ama şimdi biraz beni gideyim." dedim.Tebessüm ederken eliyle adamlarına işaret verdi.Hepsi kenara çekildi.Oradan çıkacağım sırada Tarık arkamdan adımı seslendi, ona döndüm.
"Eğer sözünü tutup buraya gelmezsen, korkarım ki bu ormanın laneti üzerine olur." dedi."Geleceğim dedim ya." derken hızlı adımlarla yürümeye devam ettim.Art arda nefeslenirken buraya hangi akla geldiğimi düşünüyordum.
.
Flasback.
Barın, Baha ile ruh eşi olmadığını bilmeden önce..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnadına Aşk/Omegaversebxb/Mpreg/
FantasyAlfaxDelta Birbiriyle küçüklükten beri anlaşamayan Delta ve Alfa'nın ruh eşi çıkması.. Homofobikler girmesin.Bu bir bxb kurgusu, ona göre.