Bol bol yorum atmayı ve oylamayı unutmayınız.
Keyifli okumalar.
Baha'dan..
1 saat 45 dakika sonra..
Gözlerimi yavaş yavaş açtığım sırada gördüğüm şey tavan ve koca bir sessizlikti.Gözlerimin ağrısı hâlâ geçmemişti, ağladığım şimdi bile belli oluyordu.Her uyandığımda yaptığım gibi üç dakika boyunca boş boş tavanı seyrettim.Ardından yavaşça doğrulup yatak başlığına yaslandım.
Gözlerimi ovaladım."Anne." diye bağırdım.Sesim yeni uyandığım için tuhaf çıkarken yine seslendim anneme.Annem içeri girerken "Hay zıkkım!" dedi."Ne var yahu, geliyoruz herhalde." dedi.Cevap vermedim."Özür dilerim, anne." dedim sadece.
Annemin kaşları çatıldı.Normalde atarlanırdım, hiç değilse dik dik bakardım.Ama şimdi Eva'nın o fotoğrafı atıp konuşmaları moralimi oldukça bozmuştu.Hiçbir şey yapmak istemiyordum."Kuzum, elini yüzünü güzelce yıka ve hemen aşağı gel.Konuşmamız gerek." dedi.
Başımı salladım, annem de odadan çıktı.Oflayarak ayağa kalkıp odadaki lavaboya girdim ve işimi hızlıca halledip çıktım.Aynaya baktığımda gördüğüm yüz ile resmen irkildim.Tenim olduğundan daha beyazdı, gözlerimin içi kırmızıydı, gözlerimin altı morarmış ve şişmişti.Deliksiz uyku çekmeme rağmen hâlâ yorgun hissediyordum.
Aynadaki görüntüye daha fazla bakmak istemiyordum, bu yüzden odamdan çıkıp aşağı indim."Anne, neredesin?" diye seslendim."Salondayım, bebeğim.Gel." dedi annem.Uyuşuk adımlarla salona girdim.
Koltukta annem, Aybeniz ve Barın'ın annesi Aysel Teyze vardı.Barın ve hemen Eva da ayaktaydı.O lanet Eva'nın burada ne işi vardı?
Barın, beni görünce ayağa kalktı ve hızla yanıma gelip elleriyle yanaklarımı iki yandan sarıp kendine çekti.Dudağımı öperken ben put gibi dikilmiştim.Barın benden ayrılır iken alnını alnıma birleştirip durdu.Yanağımı okşadı."Hiçbir şey düşündüğün gibi değil, yemin olsun değil." dedi.
Boş gözlerle izledim onu.Aybeniz, öfkeli bakışlarını Eva'ya yolladı."Bize anlattıklarını Baha'ya da anlat şimdi, yollu." dedi.Son söylediği kelimeye normalde gülerdim ama şu an hiç o modda değildim.Eva, kızgınlıkla Aybeniz'e bakıp göz devirdi.Ardından ayağa kalkıp karşıma dikildi.
"Barın'ı ben bir barda buldum.Koltukta içmekten fena olmuştu, sürekli senin adını sayıklayıp duruyordu." derken göz devirdi yollu."Bu iyice kendinden geçmişti.Onun kolundan tuttuğum gibi arabaya koydum ve evime getirdim.Sonra da yatağıma koydum.Üzerini ben çıkardım." dedi ve Barın'a döndü.
"Oldu mu!?" dedi sinirle.Barın "Devamını da anlat!" deyince Eva gözlerini yumdu.Sonra tekrar açıp bana döndü."Ben, sana o fotoğrafı attıktan sonra sahte bir kağıt çıkardım.Benim hamile olduğumu zırvalıyordu falan." dedi.Gözlerim fal taşı gibi açılırken duyduklarımı sindirmeye çalıştım.
"Ama Barın, Deltası ile konuştu.Yani böyle bir şeyin olmadığını anladı.Sana sahte belgeyi gösteremeden Barın beni buraya getird-" derken sözünü kesmesini sağlayan benim suratına okkalı bir tokat geçirmem oldu.O bir kadındı bunun farkındaydım, ama kim böyle iğrenç bir şeyi yapmış olsa yine aynı tepkiyi gösterirdim.
"Ve sen benim karnımda bir bebek olduğunu da biliyordun, öyle değil mi!?" diye bağırdım."Bana bebeği aldırmam için attığın mesajlar, manipüle etmeler, fotoğraflar hepsi bir oyundu.Sen..Sen aşağılık bir kadınsın, hayatında hiç kimse seni sevemeyecek.Sen böyle oldukça ne saygı ne de sevgi görürsün." dedim.
Barın'ın "Sana mesaj mı attı bu?" diye sinirle bağırdı.Ancak siniri bana değildi.Bakışlarımı kaçırmam ile Barın gözlerini yumdu.Sakinleşmeye çalışıyordu.Bir anda Aysel Teyze ayağa kalkıp "Sen hiiç zahmet etme, oğlum.Ben hallederim." deyip Eva'nın saçından tuttuğu gibi kapıya kadar götürdü.
"Defol git ve bir daha da çocuklarımı rahatsız edeyim deme.Git kendine kapak atacak başka birini bul, orospu." diye küfür ede ede Eva'yı sokağa atıp kapıyı pat diye kapattı.Bir anda Aybeniz'in gülmesi ile benim de sinirlerim bozuldu.
Bende gülmeye başladığımda annem de kıkırdadı.Barın'a baktığımda bana huzurla baktığını gördüm.Aysel teyze içeri girdi."Ne gülüyorsunuz?" dedi."Bilmiyorum, Aysel teyze.Sinirlerim boşaldı herhalde." dedim.Aybeniz de bana katıldığını belli eden mırıltılar çıkardı.
Barın, bana yaklaşınca Aybeniz ayağa kalktı."Eh bize müsadee." deyince eski akımı yaptığını anladım.İstemsizce güldüm.Aysel teyze "Dünürcüğüm, hadi kalk da biraz bu deltayı çekiştirelim." deyince annem kaşını yukarı kaldırdı.
"Bence damat haklı." deyince, gözlerime inanmıyormuş gibi baktım anneme.Aysel teyze "Hadi oradan, nasıl benim oğlan haklı!" dedi sinirle."Çocuğu anlaması lazım ayol-" dedi ve tam devam edeceği sırada Aybeniz "Tontişlerim, lütfen bu didişmenizi başka yerde yapsanız olur mu?" dedi.
Annem ayağa kalkıp Aysel teyzenin yanına gelirken dış kapıya doğru tartışarak yürümeye başladılar.Aybeniz de arkalarından giderken "Ah benim dertli başım." diye söylendi."Neyse siz bol bol konuşun ama sakın birbirinizi kırmayın." dedikten sonra gitti.
Birkaç dakika sonra dış kapının sesini duydum.Barın, elimi tutup koltuğa oturttu."Bebeğim." deyince ona baktım."Bak seni çok anlamaya çalışıyorum, ama niçin benden sakladın böyle bir şeyi?" dedi."Ben..çok genciz..istemezsin diye." derken bakışlarımı kaçırıyordum.
Barın, gözlerini yumdu sinirle."Ben kendi çocuğumu istemeyecek kadar aptal mıyım?" diye bağırınca irkildim."Bağırma." dedim.Barın'ın gözleri yeşil olunca kurdunun ortaya çıktığını anladım.Ancak deltasını kurt formuna çevirmiyordu.
Çünkü her ne olursa olsun bir delta, eşine asla saygısızlık yapmazdı.Her daim onun yanında olurdu.Sadece öfkesini belirtmek adına ve galiba beni korkutmak için gözlerini yeşil yapmıştı."Ne demek bağırma!" dedi.
"Yoksa benden sakladığın başka bir şey mi var?" dedi.Kaşlarım çatıldı."Anlamadım, ne saklayacağım senden?" dedim.Barın, dişlerini sıktı."Bu çocuk başkasından mı?" dedi."Benden önce, ruh eşi olmadan önce biriyle ilişkiye girdin de ondan mı oldu, belki de ben, ilk kızgınlığında sen evdesin sanmışımdır.Ama sen başkaları ile-" derken suratına en sert tokadımı attım.
Gözlerim yaşarırken kurdum üzüntüden dolayı içine kapanmıştı.Kırgınlık hissi damarlarımda gezinirken "Sen benim hakkımda nasıl böyle-" derken kalbimde ve bileğimde dayanamayacak kadar acı hissettim.
Bilekliğimin olduğu bileğime bakarken sarı bileğin yavaş yavaş yok olduğunu gördüm.Barın'a baktığımda onun sarı bilekliğinin yok olduğunu gördüm.Fakat bu umrumda değildi.Hâlâ bana söylediği sözler beynimde yankı yaparken kalbim çok kırılmıştı.
"Ben senin eşinim, bunları bana nasıl söylersin?" dedim dolu gözlerimle.Barın, gözlerime bakarken gözlerinde büyük pişmanlık vardı.Ya da yoktu ve ben kendimi kandırıyordum.Bu Barın benim tanıdığım Barın değildi.Bana nasıl o sözleri söylerdi?
"Git evden." dedim kısık sesle.Barın "Baha." diye konuştu ki dolu gözlerimi ona çevirdim.Nasıl baktığımı bilmiyordum ama Barın alt dudağını yaladı."Tamam..Susuyorum ama gitmeyeceğim, Baha." dedi.Histerikli bir şekilde güldüm.Merdivenleri ikişerli ikişerli geçerken odaya girdim.
Kapı pat diye kapanırken odadaki birkaç şeyi alıp sertçe duvara attım.
₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺
Sizce Baha, Barın'a ne yapmalı?
Sorularınız varsa yazabilirsinizz.
Sizleri çok seviyorum, kendinize iyi bakın.😸🤍
Hoşçakalın, bay bay!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnadına Aşk/Omegaversebxb/Mpreg/
FantasyAlfaxDelta Birbiriyle küçüklükten beri anlaşamayan Delta ve Alfa'nın ruh eşi çıkması.. Homofobikler girmesin.Bu bir bxb kurgusu, ona göre.