1. Bölüm: Yeni Hayata Başlangıç

62 5 5
                                    

"Berfuu" diye seslendi annem bugün eski hayatımı geride bırakıp yeni bı hayata başlayacaktım. Son kez odama ve diğer odalara gözüm yaşlı bir şekilde baktım.
"Geliyorum annee"
Nerdeyse önümü göremeyecek duruma gelmiştim yaşlardan dolayı. Trabzana tutunarak merdivenlerden aşağıya indim. Sonrasında ise hemen gözümdeki yaşları sildim. Hiç bir insanın beni ağlarken görmesini istemedim hayatım boyunca. Karşımda babam durdu.
"Üzülme. Yeni hayatına da alışacaksın. Sadece biraz zaman lazım."
Babama yapmacık bı gülümsemeyle baktım. O da farkındaydı çok zor alışacaktım. Arabanin arka kapısını açıp kendimi koltuğa bıraktım. Çok yorulmuştum. Hayatımın son birkaç yılı hiç normal ve sakin geçmiyordu. Düşüncelerimden sıyrıldım. Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

* * * *

Gözlerim aralandiginda gelmiştik. Evet artık bitmişti. Şu an yeni hayatımın başlangıcını yapıyordum. Antalya'nın Berfu'su olmaya hazır mıydım bilmiyorum ama alışmalıydım. Kendime ilk defa bı konuda güvenmiyodum. Tuğçe ve Berra'yı nasıl unutacağıma dair en ufak fikrim yoktu. Ve bu canımı sıkıyodu. Buraya taşınmadan önce kendime bı söz vermiştim kimsyle yakın olmayacak olcaksamda onlarla olduğum gibi olmayacaktım. Kendimi kitaplara verip onlarla bu ihtiyacımı gidercektim. Artık ne kadar giderebilirse...
Ailem beni buraya getirirken çok büyük bir koz oynamışlardı bana karşı. Çocukluğumdan beri asker olup özel harekatlarda çalışmak istemiştim. Ve bana bunun için burda, Antalya'da bir eğitim merkezi olduğunu ve buna gidebilegimi söylemişlerdi. Elbetteki seçme şansım yoktu Antalya'ya gitmek istemiyorum diyemezdim. Ama onlarda içimi rahatlatmaya çalışıyorlardı bu şekilde. Ben düşüncelerimin içerisinde kaybolurken babam da kapıyı açtı ve içeri girdik. Zaten annemle babam bizden önce gelip evi yerleştirmişti. Bu yüzden o kadar derdimin arasında bır de ev yerleştirme derdim olmayacaktı. Hızlıca odama gidip kapıyı kapattım. Ve gözyaşlarım bı anda akıp gitti. Kendimi tutamadım. Tutmak da istemedim. Ağladım. Belkide saatlerce... Sonrasında ise ağlamanın verdiği rahatlama ile uyuyakaldım.
"Berfu hadi kalk canım bugün kursun var" dedi.
Yarı uyanık yarı uykulu halimle anneme ne kursu oludgunu sorcaktımki aklıma bugün askeri eğitim kursu olduğunu hatırladım. Oflayarak ayağa kalktım. Dolabından beyaz bı crop ve siyah bir eşofman çıkarttım. Annem kursta serbest giyinilebildigini söylemişti. Tabi eğer yanlış hatırlamıyorsam. Evden çıkıp sitenin kapısına doğru gittim bu siteye taşınan ilk birkaç kisinden biriydik ve bizim dışımızda yaşayan kimse yoktu. Bı açıdan buna sevindim çünkü kalabalık orrtamlardan nefret ederim. Ve evimizin hemen karşısında orman olduğu için daha da tenha bı sokaktaydık.
En yakın otobüs durağına gittim. Otobüsün gelmesini beklerken nereye gitmem gerektiğine bakıyordum. Uzun zamandır bu eğitim için zamanın gelmesini bekledim ve yaşımın yetmesini. Ama çok yanlış zamana denk gelmiş oldu. Ve işte tam şu an da kurs girişinide bekliyorum. İçimden bı ses eve gidip uyumaya devam et diyordu. Derin bı nefes alıp verdim. Ve kapıyı ittim. Az ileride eğitim gören öğrenciler vardı herkes kapıyı açmamla dönüp bana baktı. Tek bı kişi hariç... Başlarındaki eğitimci dönüp bana baktı ve gülümsedi.
"Sen Berfu olmalısın" dedi yanıma gelirken.
Başımı olumlu anlamda aşağı yukarı salladım. Kolumdan tuttu ve öğrencilerin yanına götürdü beni.
"Yeni öğrencimiz Berfu. Bundan sonra bizimle çalışacak " dedi
Bense o sırada etrafı inceliyodum. Daha önce burayı araştırmıştım. Önce eğitiyor sonra da görevlere çıkarıyorlardı.
Ve çalışmaya başladık. Bir süre sonra hepimiz çok yorulmuştuk. Saat kaçtı bilmiyorum ama birkaç saat geçmiş olmalıydı.
"Dinlenip yemekhaneden yemeklerinizi alın ve yiyin sonra bir süre daha devam edeceğiz" dedi başımızdaki eğitmen.
Herkes bı yöne doğru ilerlemeye başladı. Ben de onların peşinden ilerliyodum ki eğitimcimiz beni yanına çağırdı.
"Berfu seninle konuşabilir miyiz" dedi
Ağır adımlarla yanına ilerledim.
"Çok kolay bir yer değildir. Ama arkadaşlarınla iyi anlaşacagınızı düşünüyorum. Zamanla alışırsın sen de. Sen de liseyi yeni bitirmiştin değil mi" diye sordu.
"Evet" diye yanıtladım sorusunu
"Çok iyi bı yandan milli savunma üniversitesinde okuyup bı yandan da burda çalışman gerekiyor. Yorucu olucak ama yapabileceğine eminim."
Gülümseyip yanından ayrıldım. Yemeğimi alıp oturacak yer ararken bı erkeğin yanının boş olduğunu gördüm. Bı dakika bu bana bakmayan kişi değil miydi. Galiba oydu. Oturmak için başka yer var mı diye bakarken başka oturcak yer olmadığını görüp ofladım.
Yanına oturduktan sonra dönüp göz ucuyla bana baktı umursamazliktan geldim.
"Buralar zordur dikkat et " dedi.
O an ilk defa ona dikkatlice baktım. Koyu cam göbeği mavileri vardı. Kahverengi saçları terden anlina yapışmıştı.
"Anlamadım " diye cevap verdim.
"İsmin. İsminin anlamı kar tanesi biliyosun değil mi" dedi konuyu değiştirerek.
"Aslında.. daha önce ismimi hiç merak etmedim. Hoşuma gittiği de söylenemez."
"Bence gayet güzel ismini sevmeye çalışmalısın" dedi masadan kalkarken.
"Peki ya sen? Sen kendi ismini seviyo musun? Daha bana ismini söylemedin bile"
Dönüp baktı ve önüne dönüp yürümeye devam etti ama bakislarindaki duyguyu yakalayamadım. Ben Berfu Özdemir bugün günlerden 10 Ağustos ve ben ilk defa bı insanın duygularını okuyamadım.

* * * *

Denizin KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin