12. Bölüm

16 3 4
                                    

Medya:Ebrar

Hayatım boyunca kendimden nefret ettiğim çok zaman olmuştu. Ama bu seferki bir başkaydı. Kendim için endişeleniyorum sevgilim içindi her şey. Onun başına en ufak bişey gelirse kendimi asla affetmezdim.

Arda karşımda dikkatle bana bakıyordu. Onu tanıyordum ve illaki bir karara varmam gerekiyordu. O asla vazgeçmezdi.

"İlkini seçiyorum ama beni söyle ve onu bu işe katma"

Yüzüne her zamanki küçümseyici gülümsemesini oturttu. Ona iğrenme ile bakarken onu nasıl sevdiğimi düşünüyordum. Aslında ona aşık olmamıştım. Çünkü o benim asker olma hayallerimi dinlerken hep ciddilesiyo ve hoşuna gitmiyordu. O zamanlar bunu çözememiştim. Kapı tıklatılma sesiyle yerimizden doğrulup birbirimize baktık.

"Kapının arkasına geç" diye fısıldadım.

"Yavrum gelebilir miyim?" Deniz'imin sesiydi. Kapı hafif aralayıp dışarı çıktım ve geri kapattım.

"İçeri gelebilir miyim seninle baş başa konuşamıyoruz"

"Hayır" dedim ama sesim fazla yüksek ve endişeli çıkmıştı. Tereddütle bana baktı.

"Yani hayır çünkü odam çok dağınık."

"Olsun güzelim benden bişey olmaz"

"Ya Deniz olmaz işte ısrar etme senin odana gidelim"

"İyi madem sen öyle diyosan" odalarımız yan yanaydı. Kapıyı açıp içeri girdim. İlk defa odasına tam anlamıyla girmiştim. Etrafı incelediğim sırada belimden bı el beni kapıya yasladı. Yaklaşık 5 dakika önce tam bu pozisyonda Arda ile birlikteydim. Ve bu benim midemi bulandırırken şimdi aynı konumda Denizleydim. Ve bu benim karnımın bulunmasına değil içinde kelebekler ucuşmasına sebep oluyordu.

Ellerimi boynuna doladım. Boyu benden uzundu. Hemde epeyce. Bu yüzden başımı kaldırarak bakmam gerekiyordu. Gözleri gözlerime kitlendi. Mavi mavi bakıyordu bana. Daha 1 yıl önce mavi göz denilince öğrenirken şimdi mavilere hapsolmuştum.

Aklıma gelen düşünce ile dudaklarımı büzdüm. Bu hareketim ile dudaklarıma düştü mavileri. Ondan önce hareket edip dudaklarına yapıştım.

Dilini dudaklarımın üzerinde gezdirdi. Bana işkence edercesine yavaşça yapıyordu. Elimle yüzünü daha çok bastırdım. O da bana cevap olarak daha sert ve tutkulu öpmeye başladı.

Odada sadece bizim seslerimiz yankılanıyordu. Birinin duymasından çekinerek geri çekildim. Yaptığım hareketle afallamıştı.

"İki kardeş öpüştü dedirtmemeliyiz bana kalırsa" ben şakayla karışık söylemiştim ama o dediğim şeyi anlamış ve ciddiyetle başını sallamıştı.

****

Gözümü açtığımda kendi odamdaydım. Dün Deniz'in odasından çıkıp kendi odama gelmiştim. Uykum fazlasıyla vardı. Bu yüzden yastığa başımı koyar koymaz uyumuştum.

Kalkıp üstümü giyindim. Bugün annemi aramak istiyordum. Telefonu elime alıp annemi aradım. Çok sağlıklı bı ilişkimiz yoktu ama onlara bişey olma ihtimali beni öldürüyordu. Küçük kardeşim Erva... Daha 2 yaşındaydı. Özellikle ona bişey olma olasılığı aklımı yitirmeme sebep olurdu. Dördüncü çalışında açtı annem.

"Alo anne"

"Kızım" sesi kötü geliyordu.

"Anne sen iyi misin?"

Denizin KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin