14. Bölüm

9 2 1
                                    

(Deniz'in anlatımıyla)

Berfu evden koşarak çıkmıştı. Ama çok hızlı koşuyordu. Ona yetişememişdim. Onun arkasından gitmek için bende koşarak çıktım ama az önce bizim bindiğimiz arabayla gitmişti. Hemen arkamdan annesi geldi.

"Berfu kızım nerdesin"

"Hâlâ ona kızım diye biliyor musunuz"

"Ben.."

"Eşiniz daha doğrusu eski eşiniz size o kadar yardımcı olmuş sizin için kendi öz kızını çiğnemiş siz ona böyle mi tepki veriyorsunuz."
"Berfu dan uzak durun demicem. Sonuçta üvey de olsa kızınız. Ama onu bir daha üzerseniz bu sefer sizi de kendi öz amcamı da ciğnerim."
Son kısımları söylerken amcam da gelmişti.

"Oğlum neler oluyo."

"Amca sen hiç konuşma. Ben seni babamın yerine koydum. Olmayan babamın yerine. Senin yaptığın şeyse sevgilimin annesiyle yatmak. Biz böyle mi büyüdük. Biz böyle insanlar mıyız. Hadi diyelim ki bilemezsin onun annesi olduğunu ya evli bı kadınla yatmak bize yakışır mı amca"

İkisininde dinlemeden koşar adımlarla uzaklaştım. Hemen bı taksi çevirip bindim. Gittiği yönü görmüştüm. O tarafa doğru ilerledik.

Saatler sonra hâlâ Berfu'yu bulamamıştım. Sinirle indim taksiden parasını ödeyip ayrıldım.

Onu bulamıyordum. Kafayı yemek üzereydim. Efe'yi aradım ve olanları anlattım. Beni almaya geliyordu. Beni aldı ve bı parka götürdü akşam saatleri olduğu için kalabalık değildi.

"Abi buluruz yengeyi sakın ol"

"Eğer ona bir şey olursa ne annesini ne de amcamı affederim ve bu onların sonu olur"

"Yani abi amcan hani mafya sonuçta-" doğruydu amcam mafyaydı. Çok güçlü olmasada öyleydi. Hatta evinde kaldığımız bora'nın adamlarından biriydi.

Şansımı tekrar denedim. Ve tekrar. Berfu'yu 4 defa aradım ama açmadı.

Ağlamaya başladım. Efe dibime girdi. Abi sakın ol bişey olmamıştır. Biraz daha ağladıktan ve Efe beni sakinleştirdikten sonra derin bir nefes aldım.

Telefonumun çaldığını görünce heyecan ve umutlu açtım. Berfu arıyordu. Telefonuna açtığımda Berra'nin sesini duydum.

"Deniz çabuk buraya gel konum atıyorum. "

İlk defa bana ismimle hitap etmişti. Enişte dememişti. Önemli bir şey olduğu belliydi. Sesi de ağlamaklı çıkmıştı.

Efe'yi orada bıraktım çünkü kan fobisi vardı. Birazdan onu alacağımı söyleyerek son sürat yola çıktım. Gelmeme çok az kalmıştı.

Yaptığım anı frenle öne doğru sarsıldım. Bir kadın önüme çıkmıştı. Dikkatli baktığımda Berfu'nun annesi olduğunu gördüm. Ağzını açıp bişey söylemeye kalktığı zaman "biniyosan bin!" Diye bağırmıştım. O da ağlamıştı.

Son sürat konumun olduğu sokağa girip kontağı kapatmadan arabadan fırlamıştım.

Berfu'nun bileğinden kan damlıyordu. Gözlerimi kapatıp açtım. Bunu onların burnundan getirecektim. Berranın yanında biri esmer biri sarışın iki kız daha vardı.

Sıkıca sarıldım. Başını göğüs kafesime yasladı. Arabadan inen annesi ile yüzü gerildi. Benden uzaklaştı.

Sen ne cüretle daha yanıma geliyosun ha!" Diye bağırdı.

"Berfu düşündüğün gibi değil."

"Ne değil ya ne değil. Suçu babama mi atacaksın şimdi de. Onu bir süredir aldatıyormuşsun. Daha ne olsun. Adam sana sabretsin mi böyle bı durumda. Onun gözünden düştün ama benim gözümden de düştün." Çok ağır konuşuyordu ama haklıydı. Onun yaptığı da doğru değildi.

"Anneciğim"

"Bana anneciğim deme!" Diye bağırdı. Sesi sokakta yankılandı.
"Ben babamla hiç kavga etmedim. Senin için ettiğimiz kavgalar hariç. Sen bana kızın gibi değil. İşçin gibi davrandın. Babamsa çoğu zaman seni savundu bana. Sen böyle bir adamı nasıl aldatırsın."

Elini koluma koydum destek almak istercesine. Nazikçe onu kucağıma aldım.

"Deniz" dedi. Konuşmakta zorlanıyordu. Başı dönüyordu belliki. Ve içmişti de gözlerinden anlaşılıyordu.

"Kendini yorma güzelim." Başını göğsüme yasladı.

"Onu asla affetmicem"

Annesi arkamızdan gelmeye kalktığı zaman kızlara başımla gelmemesini işaret ettim. Onu durdurdular. Onlarda sinirlilerdi. Ve sadece bu kadar duydukları yla.

Arkamızdan kızlar da geldi. Arabaya bindiler. Sürücü koltuğuna geçtim. Yanıma da sarışın kız oturdu. Başını Berranın bacağına koymuştu. Esmer kız da ayak ucuna oturdu.

Arabayı çalıştırdım. Gözleri kapanıyordu.

"Güzelim aç gözlerini ne olursun"

Tepki vermiyordu.

"Sikiyim böyle işi" diye sesli bir küfür ettim. Kızlara baktım. "Kusura bakmayın"

"Berfu'nun durumu iyi olsun ilişkinizi de sorgulicam." Dedi sarışın kız. Bu Tuğçe olmalıydı en ilişkiye karşı olanları.

Hastaneye vardığımızda Berfu'yu kucağıma alıp sedyeye yatırdım. Yanında gidiyordum ama hemşire kolumdan tuttu.

"Beyefendi siz gelemezsiniz"

Tuğçe kolumdan tuttu.

"Gitme " dedi. Hâlâ ağlıyordu. Onu o halde görmek onun da çok zoruna gitmişti.

Birkaç saat sonra hepimiz sakinlemiştik. Berfu'ya da sakinleştirici verilmişti. Yanımıza gelen hemşire ile oturduğumuz yerden fırladık.

"Berfu Özdemir'in tanıdıkları mısınız"

"Evet" dedik dordumuzde aynı anda.

"Bir kişiyi yanına alabiliriz" kendi aramızda birbirimize baktık.

"Enişte bence sen git"dedi Berra. İçimdeki heyecanımı ve korkumu belli etmemeye çalışarak sakın adımlarla Berfu'nun odasına ilerledim.

Denizin KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin