7. Bölüm

27 3 6
                                    

Medya: Deniz

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Arkadaşlar okunma var ama oylanma yok. Oylarsanız çok sevinirim.
Oy sınırı : 5

_______________

Ben telefonu Efe'nin eline tutuşturup öbür masaya gönderdim.

"Ne oldu. Baş başa kalasın mi geldi." Başımı çevirdiğimde karşımda Deniz bana imalarıyla bakıyordu. Ah o gözler. Ah o bakışlar.

"Sen onu boşver de. Ben anneme nasıl hesap vericem. Bana kadının yanında ismimin yanına sahiplenme eki getirdin. Hayır yani gören de bişey var aramızda sanacak." Son dediğimle kaşları çatıldı. Bız de o sırada restorantın bar kısmına ilerliyoruk.

"Bilmiyorum farkında mısın ama biz az önce yemek yedik. Ve ben seni partnerim olarak yemeğe çıkarttım." Yüzümde ufak bı tebessüm oluştu. Görmesin diye başımı yere eğdim.

Dediklerini de duymazdan geldim ve iki tekila alıp yanına gittim. Yaklaşık yarım saat sonra ikimizde sarhoştuk.

Belimde bı el hissettim. Ve el beni dans alanına çekti. Baktığımda karşımda Deniz'i gördüm. Elleri belime dolandı. Ben de kendi ellerimi onun boynuna doladım. Bir süre gözlerimiz birbirine kilitli halde dans ettik.

Bakışları dudaklarıma kaydı. Kırmızı rujumu sırf dikkatini çeksin diye sürmüştüm. Başarılı da olmuştum. Çok geçmeden benim de bakışlarım onun dudaklarına kaydı.

"Aklımı alıyorsun. Senin yanında kendimi kaybediyorum. ikimizin de yarını var mı yok mu belli değil. Hangi görevde başımıza ne gelir bilmiyorum. Ama en azından seninle bugünümü güzel ve dolu dolu geçirmek istiyorum."

Beni kendine bastırdı sertliğini hissettim. Kasıklarıma oturan sızı ile yandığımı fark ettim. Yavaşça yüzüme yaklaştı. Bakışları ise hâlâ dudaklarimdaydı.

"Kırmızı rujunu çıkartmama izin verir misiniz madam?"

Yakasından tutup kendime çektim. Dudaklarımız birbirine değdi. Alt dudağımı dişlerinin arasına aldı. Cekistirdi ve sonra emmeye başladı. Ağzının içine bir inilti bıraktım. Erkekliğinin daha çok baskı yaptığını hissettim.

Bı an da çalan alarm sesi ve yangın musluklarının açılmasıyla şokla ayrıldık. Neler oluyordu. Yangın alarmının sesi çınlıyordu kulaklarımızda. Birlikte koşarak çıktık. Kapıdan çıktıktan hemen sonra yanlış bir anlaşılma oluğunu söylediler.

Çıktık ve yürümeye başladık. İkimizde ıslaktık. İlerideki plaja geldiğimizde beni bir kayalığın yanına çekti. Yanına oturttu.

"Umarım yarın tüm bunları unutamazsın."

"Sende sarhoşsun " dedim cilveyle. Gözünden kaçmamıştı. Gülümsedi. Çok güzelsin.

" Sen varken bütün güzel manzaralar batsın" yaa ama sen böyle yaparsan ben çok utanırım. Başımı yere eğdim. Anında parmağıyla başımı kendine çevirdi.

"Utanma güzelim utanma."

Çalan telefonuyla gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Arayana baktigimda  Efeydi.

"Efe her güzel anın icine sicmak zorunda mısın?"

"Abi siz yengeyle ne yapıyorsanız yapın ama bak sürekli sokaktasınız olmuyo"

"Efe ne diceksin çabuk de "

" Ya yengenin arkadaşının numarasını alabilir miyim ya bide şey yengenin telefonu bende kaldı."

"Tamam konum atıyorum gelirsin."

"Abi tarif etsene ya ne uğraştırıyorsun"

"Efe az daha konuşursan ben seninle uğraşıcam."

Denizin KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin