4. Bölüm

24 3 0
                                    

Bu ben değildim. Eğer şu an annemin karşısında duran ve mutluluktan çıldırmak üzere olan kişi bensem , iyi değildim.
"Berfu ne olduğunu söylicek misin?" Dedi annem. Endiselenmisti haklı olarak. En son bu kadar mutlu olduğum zaman yaklaşık 6 ay önceydi.
"Anne bizim alt katımız boşdu demi?"
"Evet de ne olduki kızım."
"Anne benim bı arkada-" arkadaşım diyememiştim. Eski arkadaşlarıma ihanet ediyo gibi hissetmeme sebep olmuştu.
"Yeni tanıştığım biri ev arıyordu da onun için sordum" dememle annem sevinmişti. Hatta belki halayda çekecekti ama bana belli etmemeye çalışıyordu.
"Ee....iyi yapmışsın ben ev sahibinin numarasını sana atarım sen de o arkadaşınıa atarsın" dedi. Ama arkadaş kelimesini duyunca yüzümün ekşidiğini hissettim. Başımı yere eğip odama geçtim. Saat 9.30 a geliyordu. Acaba Cem hocaya mesaj mı atsaydım. Ama akşam olmuştu. Adamın işi olabilirdi. Mesaj atmaya karar verdim. Elime telefonu alıp hızlıca mesaj attım. Cevap gecikmedi. Bı numara atmıştı. Hemen numarayı kaydedip mesaj yazmaya başladım.
Merhaba Deniz ben Berfu.

Yazıp gönderdim.

Ev aradığınızı söylemiştin. Annemle konuştum ve alt katımızın boş olduğunu öğrendim. Ev sahibinin numarasını atıyorum belki konuşmak istersin.
+90 5** *** ** **

Çok geçmeden cevap geldi.

Deniz✨: Teşekkür ederim Berfu. Kendini bu kadar yormana gerek yoktu. Ama yine de çok sağol.

Günüm çok güzel geçmişti. Deniz'in sorununa da çare bulabildiğim için mutluydum. Yatağıma oturup bugünkü olanları düşündüm. Nasıl bu kadar mutlu olabilmiştim. Hayatım yolunda gitmiyordu zaten. Ama şimdi ne değişmişti. Deniz... Hayatıma Deniz girmişti. Belki de hayattaki en büyük şansımdı. Hayır. En büyük olamazdı. En büyük şansım beni seven ve değer veren arkadaşlarımdı. Sahi onlar ne yapıyorlardı acaba? Hemen gurubumuza girip arama yaptım. Üçüncü çalışta hepsi açmıştı. Seslerini özlemiştim. Orta okulu birlikte okumuştuk. Lisede ayrılmak zorunda kalmıştık. Çünkü hepimiz farklı liseleri kazanmıştık. Ama yine de bağımızı koparmamış sık sık buluşmuştuk. Aslında böyle daha iyi dedikodu çıkıyordu. Hepimiz okulda olanları anlatıyorduk. Ama yine de yüzlerini kısa bı süreliğine de olsa görmek isterdim. Belki de onları görmeye giderdim. Kim bilir.
Tuğçe psikiyatrist olmak için tıp okuyordu. Berra ise benim gibi asker olmak istiyordu. Ebrar da tıp okuyup çocuk doktoru olmak istiyordu. Aslında çok farklı kafalarda insanlardık. Ama bir araya gelince bizi kimse ayıramıyordu nasıl oluyorsa.
"Berfuuu kime diyoruz iyi misin?" Dedi Tuğçe.
" Aaaa... Şeyy... Duymamışım. Ses gitti heralde." Diye yalan söyledim. Çünkü eğer neler olduğunu anlatsaydım üzülürlerdi. Ve onların üzülmesini istemiyordum. Aslında onlarda farkındaydı çok üzüldüğümün. Onlara belli etmemeye çalıştığımı da biliyorlardı. Ama bilmezden geliyorlardı. Bana gerçekten değer veriyorlardı. Ve gerçekten de onlara sahip olduğum için çok şanslıydım. Biraz daha konuşup kapattık. Ve sonrasında günün verdiği huzur ve rahatlamayla derin bir uykuya daldım.

Sabah uyandığımda derse geç kalmak üzere olduğumu gördüm. Hızlıca kalkıp hazırlandım. Evden çıkıp kaldırımda yürümeye başladım. O sırada gözüme bir şey çarptı. Bu araba ben evden çıktığımda kapının önündeydi ve şimdi de tam benim hizamda geliyordu. Ne olduğunu anlayamamıştım beni takip etme olasılığı çok yüksekti. Ben asker olucak bı kadındım. Ve cesurdum da. Hem de çocukluğumdan beri. Hatta ortaokulda başıma bu cesurluğum yüzünden gelmeyen kalmamıştı. Aniden durdum ve arabada durdu. Camın önüne gelip iki kere tıklattım. Cam aralanır aralanmaz bağırmaya başladım.

"Siz kim oluyorsunuz da beni takip edi-"
İçeriye baktığımda sırıtan bı Deniz vardı.

"Ne işin var senin burda " dedim.

"Seni almaya geldim hadi bin " dedi. Anlık şokla onun yüzüne bir kaç saniye baktım.

"Hadi bin " dedi ve araladığım kapıdan beni tutup içeri çekti. O kadar hızlı çekmişti ki canım acımıştı. Aslında çok da sert çektiği söylenemezdi ama çok kaslıydı. Kolundaki damarı çok rahat görebiliyordum. Ah ben ve şu kaslı , damarlı kol zaafım. "Kendine hakim ol Berfu " dedim içimden. Ama çoktan anlık heyecanla boğazım düğümlenmişti.

"Ev konusunda yardımcı olduğun için çok sağol. "

"Altıma mı taşınıyorsun yani bu durumda" dedim kendimi zorlayarak.

"Evet altına taşıniyorum " dedi altına kelimesine yaptığı vurgu fark edilmeyecek gibi değildi. Yanaklarımın kızardığını hissettim. Ona süper bir bakış atıp önüme döndüm.

"Ee annen nasıl?" Diye sordum merakla. Annesini cidden merak ediyordum.

"Annem iyi. Bugün seninle tanışmak istiyor. Eğer çıkışta işin yoksa" dedi.

"Annene beni mi anlattın?" Şaşkındım. Bu kadar çabuk annesine beni anlatmasını onun da benimle bu kadar hızlı tanışmak istemesini beklemiyordum.

"O kısmını boşver sen. Gelir misin gelmez misin onu söyle."

"Elbette gelirim. Annenin bu teklifini kırmak istemem." Biz konuşurken okula gelmiştik. Arabadan inip okula doğru ilerledik.     

                                 * * * *

Dersten çıkmış. Onun evine gidiyorduk. Lüks bir apartmanın önünde durduğunda şaşkınlığımı gizlemeye çalışıyordum. Babam doktordu ve ben bizim evimize lüks diyordum. Acaba babam doktor değildi ve bizden bunu saklıyor muydu. Şu an bunları düşünmenin sırası değildi. Evin kapısını açtı ve içeri girdik. Sağdaki odaya girdi ve başıyla da bana girmemi işaret etti. İçeride yatakta yatan yaklaşık annemle aynı yaşta ama yüzü solmuş bı kadın vardı. Bana gülümsemeye çalıştı ama zorlandığı belliydi.

"Merhaba ben Berfu. Deniz'in arkadaşıyım. " Dedim kendimi tanıtarak.

"Ben de Deniz'in annesiyim. Sana anlatmıştır diye umuyorum. Bana senden çok bahsetti." Dediğiyle şaşırmıştım. Galiba Deniz'i tanıdığım sürece daha çok şaşıracaktım. Benden çok mu bahsetmişti. Ona doğru döndüğümde başını yere eğdiğini gördüm.

"Bahseder tabi kendisiyle çok iyi arkadaşız değil mi Deniz"diye sordum. Arkadaş kelimesine baskı yapmıştım. Sonuçta hep o biseyler ima edecek değildi ya. Ne yapiyosun dercesine bana baktı. Oynayacaktim onunla. Annesiyle biraz daha sohbet ettikten sonra rahatsız etmemek için vedalaşıp kapıya doğru yöneldim. Ben çıkar çıkmaz Deniz de arkamdan çıktı. Kapıyı hızla kapattı. Ben daha ne olduğunu anlayamadan beni duvarla arasına aldı. Aramızda bir karşılık mesafe vardı. Nefesini yüzümde hissediyordum.

"İçerde ne yaptığını sanıyordun" dedi. Ne sesinde ne de gözlerinde öfke yoktu. Hatta... Sevinmiş gibi duruyordu. Bakışları dudaklarıma indi. Bir süre orda kaldı ve yavaşça gözlerime doğru çevirdi.

"Seni öyle bir öperim ki Berfu aklın şaşar."demesiyle sırıtmıştım.

"Yakalarsan öpersin" dedim ve kolunun arasından geçip kaçmaya başladım. Şokla bir kaç saniye arkamdan baktı. Ve benim arkamdan o da koşmaya başladı. Bir süre koştuk. Ama çok hızlıydı. Boyu uzundu dolayısıyla bacakları da. En sonunda beni yakaladı. Tam o sırada onun arabasının önündeydik. Ve beni tutup arabaya yasladı.

Denizin KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin