On Yedinci Bölüm:

24 4 1
                                    



Duymak için can attığım, uğruna planlar yaptığım gerçeklerin önünde ilk yıkılışım.

Beklemediğim yerden gelen bu sert darbe sadece tökezlememe değil, yıkılmama sebep oldu.

Kulaklarıma dakikalardır ekinin yankılanan sesi, anlayamadığım o kelimeler yankılanıyordu.

-Babamız eflin Asil Demirkan

Sigaram çoktan sönmüş, uzayıp giden külü usulca bacağıma düştüğü anda şoktan çıkmıştım sanki.

Sakince ayağa kalktım, paketten bir sigara daha alıp dudaklarımın arasında ateşlenmesine izin verdim.

Bir kaç adım atıp tırabzanlara yaslandım, yüzümü ekine sırtımı denizin eşsiz manzarasına yasladım.

-Öncellikle babamız diye bir şey yok ekin, babam yani babamız benimde içinde bulunduğum evde çıkan yangında öldü ekincim, o yüzden söylediğin isim benim için bir şey ifade etmiyor.

Ekin ayağa kalktı, sigarasını ateşledi yanıma geldiğinde, yüzünü denize, sırtını ise biriciğine, ikizine yasladı.

-Eflin, ne kadar zaman geçmiş olsaydı bunları duymaya hazır olacağını zaten düşünmüyordum, bu kadar erken olmasını, ben değil sen istedin, ben seni korumak için katlandım yıllarca, daha önce kaçabilirdim ya da dayanamayıp ölebilirdim eflin, ben seninle bu zamanlara gelebilmek için çok sabrettim o yüzden şimdi ve bundan sonra öğrenecek olduğun bir kaç gerçeğin seni mahvetmesine, tüketmesine o dipsiz karanlığın içine çekmesine izin vermem anladın mı beni.

-O zaman her şeyi en başından anlatmanı istiyorum ekin doğrusunu yanlışını tek bir eksik, olmadan dinlemek ve bilmek istiyorum.

-Annemizin babamla çok eskiden bir ilişkisi olmuş, geldiğin mekandan, egemenin dövüşlere katılmasından anlayacağın üzere pek parlak işler yapmazmış asil demirkan, belli bir süre saklamayı başarmış, ama sürekli Ankara'ya gidip gelmesi, gizli telefon görüşmeleri bir süre sonra gittikçe artan lüks arabalar, evler, korumalar derken annem nihayet şüphelenmeye başlamış ve sürekli kurcalamaya, didiklemeye başlamış.

-En sonunda gerçekleri yani karanlık, kirli işler yaptığından emin olduktan sonra babamdan ayrılmış, babam peşini bırakmamış tabi sürekli izlemiş, takip ettirmiş rahat nefes aldırmamış yani anlayacağın, ve bir süre sonra annem serdar beyle yani babanla tanışmış, evlenmişler annem hayatını yoluna koyduğunu artık hiç bir sorun kalmadığını düşünürken bir gün karşısına çıkıyor asil demirkan, ve tek bir gece sadece tek bir gece geçiriyorlar, annem hamile kalıyor.

-Bir dakika bir dakika etik değerleri yüksek, hiç bir zaman kendine toz kondurmayan aydan hanım babamı aldatmış yani öyle mi, inanamıyorum ya, benim babam böyle bir şeyi asla hak etmedi ekin.

-Farkındayım eflin, sizi dışardan her gördüğümde etrafa sürekli gülücükler saçan bir adam gibi görünüyordu, seni sevdiği çok belliydi, devam edecek olursam, annem hamile kalıyor ama tabi serdar bey asla başkasından olduğunu düşünmüyor bir mucize gibi bakıyor bizi sende biliyorsun, gel zaman git zaman doğumun gerçekleşeceği gün asil bey bütün hastaneyi ayarlıyor doktorları, hemşireleri herkesi erkek bebeği yani beni kendinin alacağını ama ailesine öldüğünün söyleneceğini herkese kabul ettiriyor, ilk sen doğuyorsun, asil demirkan seni gördüğü an büyüleniyor çünkü kendisinin küçüklükten beri en büyük hayali bir kız çocuğunu prensesler gibi büyütmek yetiştirmek.

-Madem bana iyi davranacaktı beni alsaydı ekin, neden sana bu eziyetleri çektirdi.

-Ne kadar bir prensesi büyütmek, kız babası olmak istese de anneme, kendini terk ettiği için acı çektirmek istiyor onu acıların en büyüğüyle evlat acısıyla sınamak istiyor, bana yaptıklarını sana yapamayacağından, beni kaçırıyor o gece hastaneden, o günden sonra sürekli izledi sizin evi sanki uydu yayınıymış gibi evin içindeki televizyonlarda sürekli sizin evin görüntüleri vardı.

Bebekken bir şey olmadı tabi ama ne zaman büyüdüm, bazı şeyleri anlamaya idrak etmeye başladım işte o zaman başladı bütün zulüm, seni ne zaman serdar beyin kucağında görse, ona baba diye seslendiğini duysa acısını benden çıkardı, yaşım büyüdükçe işkenceleri artmaya başladı, dışardan gören o kocaman evimizin içinde mutlulukla büyüyen bir çocuk olduğunu düşünürdü, ama ben her zaman bizim şato gibi büyük evimiz yerine sizin içinde yaşadığınız aile olduğunuz o tatlı iki katlı evde yaşamayı hayal ettim hep.

-Büyüdükçe, senin abine ve babana aşık bir kız çocuğu olmanı kaldıramadı, her gördüğünde delirmeye başladı, çünkü onun için eninde sonunda ne olursa olsun sen onun kızıydın ve ona geri dönecektin, ona baba diyecek onun kanatlarının altında olacaktın.

-Yangında ordaydım, ordaydık seni öyle uzaktan izlemek çırpınışlarını, yakarışlarını görüp hiç bir şey yapamamak en büyük sınavlarımdan biriydi, on yedi yaşıma kadar bir çok işkence görmüştüm ama sanki kalbim, bedenim o gün senin duyduğun acı gibisini görmemişti.

-Aynı karnı paylaştığım kardeşim, ikizim, canımın parçası orada acı çekerken hiç bir şey yapamamak o kadar zordu ki eflin.

-Sen ne yapabilirdin ki ekin, ben sana asla kızmıyorum sende benim gibi çocuktun hem yaraların daha büyüktü o zamanlar.

-O gün oradan sadece annemi kurtardı, yerine başka bir ceset koydu, ama bizi uzun bir süre hiç görüştürmedi annemin neredeyse bütün vücudunda yanıklar vardı iyileşmesi çok uzun bir süreçti, konuşamıyordu bir süre sonra yavaş yavaş konuşmaya başladı, babam artık yanına girmeme izin veriyordu ama dokunmama, konuşmama izin vermiyordu.

-On sekizinci yaş günümüze iki gün kalaydı sanırım, ben annemin odasında oturuyordum bir anda fısıldıyormuş gibi bir ses tonuyla konuştu ilk kelimesi neydi biliyor musun

-Neydi

-Onca tedavinin, yatakta geçen kocan bir yılın ardından kendine geldiğinde söylediği ilk şey senin adın oldu, dakikalarca eflin diye inledi

-Ona sarılmak, yanında olduğumu söylemek istedim ama dokunduğumu görür bana yine ceza verir diye korktum, ertesi gün yine yanına gittim cesaretimi toplamıştım artık saat on ikiden sonra reşit olacaktım, kaçıp sana gelecektim daha sonra annemizi alıp hayalini kurduğum aileye sahip olacaktım.

-Odaya girdim, parmağımın ucuyla elinin üstüne dokundum on sekiz yaşıma gelmiştim ama hayatta anneme ilk temasım buydu , benim anne dedim benim ekin oğlun, bir süre buralarda olamayacağım eflini kardeşimi bulup önce ona sonra sana kavuşacağım dedim.

-O gün sanki hissetmiş gibi ilk kez konuştu benimle, kardeşini asla yalnız bırakma ekin dedi ihtiyacım olan son cesareti de almıştım artık hiç bir engel çıkamazdı önüme, o gün bir şekilde kaçtım çıktım o kaleden, o günden sonrası apayrı bir hikaye, bu gece için bu kadar yeterli sanki ha eflin, daha fazlası ikimize de iyi gelmeyecek kardeşim.

-Ekin,

Deyip sigaramdan bir nefes aldım,

-Söyle güzelim, söyle kardeşim

-Beni Asil Demirkan'a götür.

Sigaramı küllüğe batırdım, ve o gece bütün gerçeklerle birlikte olası bir savaşı başlattım.

---------------------------------------------------------------------------------------------———————-

EFULİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin