EFULİ

On Sekizinci Bölüm;

Asil Demirkan...

Hayatımı karartan, yer altı dünyasının en büyük ismi, beni babasız, abisiz ve hatta ailesiz bırakan öz babam asil demirkan.

Seninle görülecek bir hesabımız var.

Hayatımı, aşkımı yaşamaya başlamışken beni böyle büyük bir sınava sokmak kesinlikle senin hatandı.

Sessiz sakin bir biçimde yaşamaktı tek isteğim, sevdiğim adamla, kedilerimizle sessizce bir hayat yaşamak istedim sadece.

Hayatıma tek katkın kardeşim, ikizim oldu.

Bu hayat bana, annemin yaşamasına sevinecek bir neşe bırakmadı.

Mahvettiğin hayatıma tek katkın, ne yapmış olursan ol ikizimi yaşatmak oldu.

Olan biten her şeyi, konuştuğumuz ne varsa egemene ve arene anlatmış, ne yapabileceğimizi konuşuyorduk.

Daha doğrusu onlar beni ikna etmeye çalışıyordu.

Çünkü ne yapılacağı apaçık belliydi ne bir plana ne de bir düşünceye ihtiyaç yoktu.

Nerede olduğu belliydi, ekini ilk bulduğumuz o yerde.

'Heaven' hani arenin ilk kez akıllılık edip benimle bağlantısını kurduğu o mekan.

Meğerse Asil Demirkan'ın gizli mabedi orasıymış.

Sevgilimi dövüştürdüğü, ekini tehdit ettiği mabedi.

-Siz aranızda münakaşa etmeye devam edecekseniz eğer ben tek başıma gidiyorum.

Deyip ayaklandığım anda üçü de kalktı.

-Geliyoruz

-Geliyoruz

-Geliyoruz

-Hadi bakalım, görelim büyük mü büyük Asil Demirkan'ı

Canım ankaram beni bu kadar şaşırtacağını, beni çıkmazlara sokacağını hiç düşünmezdim meğerse ailemin bütün sırrı, günahı bu şehirdeymiş.

Belki de beni bu kadar bağlaması bu yüzdendi.

Kader.

Ekinin evinden Heaven'a ulaşmamız çok uzun sürmedi, gündüzleri o kadar güzel görünen bir mekandı ki, gelip oturmak kahve içmek ya da kokteyllerini denemek isteyeceğim bir yer olurdu kesinlikle.

Ama akşamları, gizli kapılar, dövüş ringleri, slot makineleri ve bütün bunların görülebileceği en tepede boydan boya camla kaplanmış bir ofis.

Asil Demirkan'ın kendini korumaya aldığı kafesi.

Arabadan indiğimizde ekini gören korumalar hemen yanımıza geldi, bu adamları hatırlıyordum ekinle ilk karşılaştığımızda arkasında olan adamlardı.

-Ekin bey, bugün geleceğinizi bilmiyorduk asil beye haber veriyoruz

Ekin lafa başlamadan, dizdim boğazına kelimeleri.

-Asil beyinize Nazende Bolat'ın geldiğini söyleyin yeter.

Adamlar önce ekine daha sonra birbirine daha sonra bana baktılar.

-Tabi efendim.

Ekinin yönlendirmesiyle içeri girdik, pahalılığı görünüşünden belli olan bir bar karşıladı bizi, içeri girdiğimizde herkes masalardan kalkıp dışarı çıkmaya başladı.

Şuan kocaman mekanın ortasında ben arkamda;

Ekin, egemen ve aren kendimi bu kadar güçlü hissettiğim an sınırlıydı.

Yaklaşık 2-3 dakika sonra zemini döven adım sesleri duyuldu önce, kafamı kaldırıp baktığımda katilim,

Karşımdaydı.

Tahminimce 50-55 yaşlarında ama asla yaşlı görünmeyen aksine karizmatik görünen, siyah takım elbisesi ve upuzun boyuyla karşımızda Asil Demirkan.

Ekinin neden bu kadar uzun olduğu anlaşıldı.

-Eflin,

Diyerek bana bir adım attı, ekinin egemenin ve hatta arenin hareketlenmesini duyduğum anda arkamı döndüm;

-Lütfen bana bırakın, halledeceğim.

Önüme döndüm iki adım da ben attım, elimi uzattım,

-Merhaba Asil bey, Nazende Bolat ben

Uzattığım elime bir minnetmiş gibi baktı, aynı saniyede uzanıp tutması şaşırtmadı.

-Merhaba eflin, seni o kadar çok bekledim ki sahip olduğun adı ve soyadını almanın vakti geldi kızım.

-Sahip olduğum isim ve soyadımdan oldukça memnunum asil bey, ben buraya sizinle tanışmaya değil, yılların hesabını ikizimin acısını, abimin ve babamın intikamını almaya geldim.

Sahip olduğunuz mabedinizi, isminizi, itibarınızı nasıl koruyacağınızı düşünseniz çok iyi olur, ekin size merhamet etmiş olabilir, ama ben asla merhamet etmeyeceğim.

Siz merhamet edilmeyi hak eden bir adam değilsiniz, kendinize dikkat edin asil bey bu savaşı siz başlattınız ama ben bitireceğim.

Tuttuğum elini bıraktım,

Dışarı çıkmak için yürümeye başladım peşimden geldiklerini biliyordum arkamı dönüp teyit etmeye ihtiyacım yoktu.

Çıkış kapısının kolunu indirdiğim an konuştu Asil Demirkan;

-Sevgilin mesleğini kaybedince de bu kadar cesur konuşabilecek misin eflin ?

-Öncelikle, sizin için benim adım Nazende siz bana Eflin diye hitap edebilecek bir yakınlıkta değilsiniz.

Onun dışında tehdidinize boyun eğeceğimi düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz,

Egemen mesleğini kaybetmez biz sizin gibi kirli insanlar değiliz, ha ola ki Egemen öyle bir tehlikeye girdi işte o zaman şansınıza küsün Asil Demirkan çünkü o zaman karşınıza bu şekilde değil,

Avukat Nazende Eflin Bolat ,

Olarak çıkarım ve yaptıklarımı görünce kaçacak bir delik bulma fırsatınız dahi olmaz.

Bence siz benim dediklerimi iyice düşünün iyi günler.

Haklılığımın verdiği özgüvenle beraber arkamı dönüp kapıya adımlarken, elimle gelmelerini belirten bir işaret yaptım.

Arkamda üç koca adamın ayak seslerini duyarken özgüvenimin daha fazla yükselmemesi imkansızdı.

Kapıdan çıktığımız an arenin bana hayranca bakması, egemenin gözlerinin içini gülmesi

Ekinin ise,

-İşte benim kardeşim deyip sarılması olacak bütün her şeye değerdi.

Uğruna kaç canı harcadığını tahmin bile edemediğim bu mabedin, senin sonun olması için elimden geleni yapacağım Asil Demirkan.

Aileme bulaşmak neymiş göreceksin.