1𖤐

92 9 51
                                    

"Zenitsu, Hadi yemeği hazırladım! Gel yiyelim."

Aşağıdan annemin bağırışını duymuştum, yatağımdan doğruldum ve ayağa kalktım. Aşırı yorgundum... Okula hiç gidesim yoktu aslında. Maalesef ki zorunlu bir şekilde gitmem gerekiyordu...

Sürünerek lavoboya ilerledim, hayatımdan bıkmış gibi... Açtığım muslukla yüzüme biraz su değdirdim... Aşırı soğuk geldi. Suya yüzümü alıştırarak yıkadım. Ardından esneyerek aynaya baktım.

Her zaman ki ben işte... Yüzüm adete 'ölmek istiyorum ben' der gibi bakıyordu. Saçlarım da her zaman ki gibi dağınıktı.

Odama geri döndüm ve ünüformamı giydim, bahsetmemiş olabilirim evet... Maalesef okulun ilk günü.

Tam bir Rezalet! Daha tatili doğru düzgün geçiremedim bile....

Açıkçası geçirmem de pek umrumda değil. İnosuke ve Muichiro'dan başka arkadaşım yok...

Varolduğumdan beri ilk arkadaşlarım onlar, açıkçası gayet mutluyum hayatım bir düzen içinde sayılır. Kaos, gerilim veya endişeye sahip değilim yani... Aslında bunları hala tatmamışım gibi... Yani nasıl desem o duyguları tamı tamına on beş yıldır yaşamamışım gibi.

Monoton yaşamak güzel.

Kıyafetlerimi, giyme işim bitmişti. Son olarak saçımı taradım ve bir kaç kez aynada hayattan bıkmış olan suratımı inceledim.

Hayır hayır... Bıkmış değil... Monoton bir yaşamdam sıkılmış gibi...

Ahh banane ki... Üzgünüm kendim ama bu hayatı yaşamak zorundasın!

Aynadaki olan bakışmamdan sonra önüme döndüm, telefonumu elime aldım kapıdan çıkacağım an telefonumdan bir bildirim geldi.

"Monitsu! Seni bekliyorum, nerede kaldın lan. Okulun ilk günü az hızlı ol!" Mesaj İnosuke'den di.

Parmaklarımı klavyede gezdirdim. "Birazdan orada olurum, Muichiro gelmedi mi peki?"

"Puichiro, sınıfa girdi. Çantasını koymaya çıktı. Bahçede olur o da birazdan."

Merdivenlerden indim, sonra da mesajımı kısa bir şekilde mesajımı attım.

"On beş dakikaya orada olurum görüşürüz."

Mutfağa girdim ve annemin yaptığı omleti gördüm. Sandalyeye oturdum ardından çatalımla ilk olarak dometesi batırıp ağzıma götürdüm.

Annem bana bir bardak su katarken sordu.

"Bebeğim, bugün okulun ilk günü yeni arkadaşlar edin tamam mı?"

Ha? Bu ne garip bir tavsiye?

"Anne, ne demek istiyorsun? Ne arkadaşı ya?"

Annem su bardağını masama koydu ve sandalyesine otururken sorumu cevapladı. "Zenitsu... Tatlım... Tatilde hiç bir yere gitmedin neredeyse. Hiç kimseyle dışarıya çıkmadın. Ne bileyim yani senin yaşındaki herkesin arkadaşı olur. Biraz gezer, eğlenir, yeri geldiğinde 'anne arkadaşlarıma gidiyorum akşam dönerim' der, bende 'geç kalma canım' derim. Ama sen evde tıkılıp kaldın. Seni böyle enerjik göremiyorum. Hep sıkılmış duruyorsun. Onun yüzünden senden bugün arkadaş bulmanı istiyorum."

Annemin bu uzun süren açıklaması ve önerisini takmayıp omletimi yarım kaldığı yerden ısırdım.

"Benim zaten arkadaşlarım var anne?"

Annem bunu duyunca çatalıyla batırdığı peynire bakmayıp bana odaklandı. "Var mı? Kim onlar bana hiç bahsetmiyorsun? Tatilde de onlarla hiç buluşmadın? Arkadaş mısınız cidden?"

𝑌𝑒𝑛𝑖 ٭𝑇𝑎𝑛𝑧𝑒𝑛٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin