3𖤐

81 22 18
                                    

"Anne sence babam ne zaman gelir? Yarın doğum günüm! Gelmesini istiyorum."

"Bilmiyorum tatlım, işlerinde bir sorun çıkmış olabilir onun yüzünden sabretmeliyiz."

"Ama anne! Her zaman sabır sabır sabır! Olmaz ki! Ben artık babamı görmek istiyorum."

"Zenitsu... Tatlım... Bak anlıyorum, bende babanı çok özlüyorum. Ama elimizden bişey gelmez ki. Hem kim bilir belki birazdan kapı çalar ve gelen baban olur!"

Annem bana bakıp gülümsedi. Ben ise mutsuzdum. "Bana öğleden sonra 16.35 de orada olurum dedi... Ama şuan saat akşam 20.16!"

"Belki senin şeftalili pastanı almayı bekliyordur, ya da sana hediye bakıyordur! Düşünsene sana yeni bir piyano daha alıyor! Hatta bu sefer rengi turuncu olur, hahah turuncu piyano..."

"...Z-Zenitsu...? Sen... Ağlıyor musun?"

"H-hayır!"

"Ama lütfen yapma böyle Zenitsu... Gelecek bir tanem merak etme."

Göz yaşlarımı kollarımla sildim. Üzülüyordüm... Üç yıl sonra... İlk defa tekrardan doğum günümü kutlayacaktık. Bana söz vermişti. Bugün gelecekti! Artık işleri yerine benimle daha çok ilgileceğini söyledi! Hollywood'da çalışan bir şirket başkanın hiç mi tatili olmaz! Bir güncük bile.

Zor olsa da umut etmek istedim. Annemin dediği gibi belki bana piyano bakıyordur kim bilir.

"Anne her an kapı çalabilir bana konfetileri getirir misin!"

"Hah şöyle, biraz gülümse Zenitsu. Ben hemen üst kattan getiriyorum."

Gülümsedim. Televizyondan devam eden 'Koyun Shaun' çizgi filmine geri döndüm. Kumandayı kalkıp alacakken bir anda kapı zili çaldı.

Babam! Bu babamdı! Evet onun olması gerekti! Koşarak anneme bağırdım!

"Anne konfetileri hazırla!!"

Kapıya koştum ve bir hışımla kapıyı açtım. Ama karşımda güneş ışığı ile parlayan babam değil, iki polis memuru ve kahverengi kravatlı bir avukat gelmişti.

Ne... Bunlarda kim...

Polislerin ve bir avukatın burada ne işi olurdu? Birşey mi oldu birşey mi çalındı!?

"Öhöm öhöm, Bay ve Bayan Agatsuma'nın oğlu musun küçük bey."

E-evet, ama ne oldu ki? Neler oluyor! Bunlarda kim? Kafayı yiyeceğim.

Titriyordum, çok... Fazla. Yerimden kıpırdamıyordum. Sadece başımı salladım. 

"Annen burada mı?"

"Oğlum konfetileri buldum! Bu arada gelen baban mı-"

"M-memur B-beyler? Bay A-avukat?"

Annem konfetileri yere düşürmüştü. Sanırım o da benim gibi şaşkındı. "

"Efendim...."

Yandaki memur bey annemin yanına gelip bir kağıt verdi. "Sizlerle acı bir haberi duyurmak için buraya geldik."

Kağıtta uzun bir paragraf yazılıydı. Garip sayılar bir de tarih vardı. '03.09.2013' bu benim doğum günüm...

"Üzgünüz ki... Bay Agatsuma'yı kaybettik."

"N-ne!?" 

N-NE?!

𝑌𝑒𝑛𝑖 ٭𝑇𝑎𝑛𝑧𝑒𝑛٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin