"O kız değil... Erkek.""..."
"..."
Cevap vermedi. Kızdı değil mi? Kendi cinseyetim olan 'erkeklerden etkilenmeme' kızdı değil mi?
Ne diye söyledim ki, ne için, neden? En sonunda söyleyecektim elbette ama şimdi bunun için uygun bir zaman değil sanırım.
"Anne, bekle ben açıklayabilirim. Sadece şey... Arkadaş olaraktan hani. Yoksa ben as-"
"Zenitsu. Açıklamana veya bir bahane uydurmana gerek yok, sen yeter ki mutlu ol... Tatlım, Benim için önemli değil. Bu senin kararın."
Ne... Bekle bu bir şaka mı?
Annem bir şey demedi?
Normalde alt tarafı buzluktan eti çıkarmadığımı görünce iki buçuk saat başımın etini yer, ya da buna benzer durumlarda en az yarım saat beni vicdan azabına boğar.
Ama şimdi... Benim cidden mutlu olmamı istiyor. Yani bu iyi mi kötü mü bilmiyorum ama, böyle demesi beni mutlu ettiğini söyleyebilirim.
Sadece anneme yaklaşıp sarıldım. Evet bu sanırım teşekkür amaçlıydı. O da bana sarıldı.
𖤐𖤐
Tanjiro'nun ağzından
"Anne, anne! Ama bu sefer beni götürecektin sıra bendeydi!"
"Nezuko'cum biliyorum ama bir daha ki sefere götüreyim, işe uğramam lazım maalesef bügün izinli değilim."
"Off yaa, neden bana hep denk geliyor!"
Sabah kargaşası. Buna sabah kargaşası diyebilirim. Her sabah ufak diyaloglar ile kalkarım. Bunlarda genelde Nezuko'nun hep bir şeyleri itiraz etmesinden olur. Alarm ihtiyaç duymuyorum. Kalkmam için bir adet Nezuko yeterli.
Annem aslında bügün işten izinliydi. Ama son dakika mesaj atmalarıyla durum böyle oldu. Normalde Nezuko ile AVM'ye gideceklerine söz vermişti.
Bügün cidden hava çok soğuk, Ocak ayının ortasında olmamız soğuk olduğunu gayet belli ediyor. Kar yağdı diyemem ama hava akşama doğru -10° lere kadar düştü.
Kahvaltımı etmiştim, okula çıkmaya hazırlanıyordum. Kapının önüne geldim, ayakkabılarımı giyerken kahvaltı eden aileme seslendim. "Anne, baba ben çıkıyorum."
Babam ağzında ki lokmayı yuttu ardından gülümseyerek el salladı."Görüşürüz oğlum, iyi dersler."
"Dikkat et Tanjiro hava çok soğuk, üşütme."
"Merak etme anne, bu arada ben eve yine geç gelebilirim."
"Tamam canım, bir şey olursa ara beni."
Kafamı salladım. Ardından önüme dönüp ilerlemeye başladım.
Buraya önceden de gelmiştik hatta ilk okulu burada okumuştum. Onun yüzünden yollar gayet ezberimde. Sadece bir kaç mağaza ve satış yeri kaldırılmış, yerlerine daha modern işçilik ile tasarlanmış market ve bir kaç kırtasiye açılmış. Onca zamandan bu yana bu değişiklikler gayet normal bence.
Okul çıkışı tekrar Zenitsu'nun evine gidecektim, dünkü talizsizlikler üst üste geldiği için afiş te pek bir yol kat etmiş sayılmayız. Zaten bunun yüzünden annemlere geç geleceğimi söyledim.
Yürüdüğüm kaldırımlar neredeyse buz tutmuş, bunun yüzünden aşırı kayganlar. Dikkatli şekilde yürüyerek yoluma devam ediyordum.
Kafamı ayaklarımdan kaldırıp, önüme doğrulttum. Etrafa göz atarken önümde olan alt geçitten birinin çıktığını gördüm. Sarı saçları ve bal rengi gözleri arkaya, bana bakınca bunun Zenitsu olduğunu fark etmek kolay olmuştu. Aklıma dün geldi, buradan geçtiğimiz, demek ki evlerimiz yol üstüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑌𝑒𝑛𝑖 ٭𝑇𝑎𝑛𝑧𝑒𝑛٭
Fanfiction"Beni sevmiyor musun? Tanjiro-kun." "Ben öyle bir şey deme-" söylediğim şeyin farkına varır varmaz susmuştum. Bu gidişatı kabul ediyor muydum. "O zaman ben... Ve sen..." Sustu. Göz yaşlarını kollları ile sildi. "Birlikte." Derken iki elini bir çoc...