Başlama tarihi.
01.08.2024Kanlar akan bedenini büyük kayanın arkasına yavaşca bıraktı Alkan, nefes almak bile işkenceye dönüşmüştü.
Bırakmak yok oğlum. dedi kendine biraz soluklandı kendini attığı kayalığın arkasında.
Yerden aldığı yumuşak kar'ı elinde sıkabildiği kadar sıktı biraz sertleştirdiği kar'ı karnındaki yaranın üstüne bastırdı.
Soğuk, akan kanının pırtılaşmasını sağlıyacak ve biraz olsun yarasını uyuşturacaktı.
Bu sayede artık ağır bir çuvaldan farkı kalmamış olan bedeni biraz daha güç toplayacaktı.
Günlerdir yemek yemememiş, su içmemişti.
Bedeninin her yerinde haftalardır gördüğü işkencenin yaraları vardı.
Kaşındaki yarıktan akan kanlar sağ gözünü neredeyse kör etmişti.
Sağ kulağına yediği tekmeler kulak zarına ciddi zarar vermiş olmalıydı. sağ kulağı hiç ses duymuyor sadece uğulduyordu.
Sol elinin avuç içinde büyük bir yanık vardı.
Sağ bacağında kasıklarının biraz aşşasından başlayan ve dizine kadar uzanan derin bir kesik.
Karnının sol tarafında çarpı şeklinde derin bir kesik daha vardı.Üzerinde yattığı kar'dan kanlı eliyle biraz daha aldı aceleyle ağzına tıkıştırdı. Kar biraz olsun su ihtiyacını bastıracak boğazındaki acı tadı alacaktı.
Yaralarına biraz daha kar'la tampon yaptıktan sonra kayalardan destek alarak ayağa kalkmaya çalıştı ilk denemesi başarısız oldu.
Biraz daha dayanmalısın Alkan. dedi kendine biraz daha oğlum.
Tüm gücünü toplayıp bir daha denedi ayağa kalkmayı bu kez başarılı olmuştu. Attığı ilk adımda bütün bedeni acıyla kasıldı var gücüyle sıktı dişlerini.
"Allah'ım yardım et"
"Sen yardım et Allah'ım. " Diye acıyla inledi.Yavaş yavaş yürümeye başladı her adımında güçlü bedeni acıyla kasılıyor, kısık kısık inliyordu.
Attığı adımlar kara gömülüyor, yürümesini iyice zorlaştırıyordu.
Soğuk künyesi çıplak göğsüne deydikçe irkilmesini sebep oluyordu.Bir eli yaralı bacağını destekliyor diğer eli karnındaki yaraya gücü yettiğince baskı uyguluyordu.
Büyük kayaların arasından yavaş adımlarla yürüyerek olduğu dağın eteklerindeki köylere inmeye çalışıyordu.
Açık hedefti dağdaki çakallara ama başka çareside yoktu eğer dağın eteklerindeki köyelerden birine ulaşabilirse yardım isteye bilirdi.
en azından biraz yiyecek bişeyler bulabilir yada yarasını sarabileceği bir paçavra isteye bilirdi.
Türk askeriydi o bölge halkından kimin kapısını çalsa içeri alır karnını doyuracak bir kap yemek verirlerdi.Bir kaç adım atıp biraz durup dinleniyor sonra tekrar yürümeye devam ediyordu.
Sürünerek kaçmıştı o itlerin ellerinden haftalardır etmedikleri işkence kalmamıştı Alkan'a, o itlerin elinde ölmektense çabalayıp ölmeyi seçmişti Alkan haftalar sonra esir kampından sürünerek kaçmıştı.
Esir kampından uzaklaşınca yaralarını umursamadan var gücüyle koşmuştu ama artık gücü kalmamıştı.
İri bedeninin bir fare kadar kaldığını hissediyor bu his ise içini parçalıyordu.
Yaralarından daha fazla canını yakıyor kendinden utanmasını sağlıyordu.
Kendini bu halde görmektense ölmeyi yeğlerdi.Hava gittikçe kararıyor, yağan kar ise görüşünü iyice engelliyordu.
Artık adım atacak hali kalmamıştı Alkan'ın bulduğu kuru bir ağacın dibine çöktü.
Ağırlaşan bedeni bir dal gibi titriyor gözlerinden hakim olamadığı yaşlar sicim gibi kanlı yüzüne akıyordu.