Size yeni bölüm getirdimm.
Keyifli okumalar.
Satır arası yorumlarda buluşalım.Alkan soykan
"Ya ablacım yok öyle birşey diyorum, neden anlamak istemiyorsun?" Bıkınca ofladım.
"Alkan, herkes biliyormuş bir annemle, ben bilmiyorum neyi yok."
Sabah sabah canım ablam kapıya dayanmış operesyonda tanışıp evlilik kararı aldığım kişiyi sorguluyordu.
Bunun sebebi ise tabikide Serdar'ın yalan yanlış şeyleri her yerde anlatmasıydı."Serdar yalan söylüyor. Ortada bir yanlış anlaşılma var." Diye çıkıştığımda ablam telefonundan açtığı fotorafı gözüme sokmak ister gibi şiddetle yüzüme tuttu.
"Hadi diyelim Serdar yalan söylüyor. Fotoğrafta mı yalan söylüyor?" Diye çıkıştı ablam. Evet fotoğrafta ben ve Zelal sarılıyorduk. Serdar iti, Zelal ve ben vedalaşırken gizlice bizi çekmiş ve ablam dahil herkese fotoğrafı atmıştı.
Sabahtan beri arayan doğru mu? diye soran bir sürü kişi vardı.
Artık sinirim tepeme çıkmıştı.
"Lan ben her sarıldığımla evleniyor muyum abla!" Diye bağırdım.
Bağırmamla sırtıma okalı bir tokatın inmesi bir oldu."Bağırma bana! Yıllardır sen evlen, bir aile kur diye uğraştım ben. Kötü mü ettim?" Elimi sinirle saçlarıma atıp çekiştirdim. O sırada yanımda oturan Lâl omuzuma dokundu.
Kafamı ona doğru çevirdiğimde yüzündeki gülümsemeyle ellerini havaya kaldırdı. "İsmi Zelal'miş galiba. Kendi gibi adıda çok güzel. Bence hiç kaçırma." Deyip kısıkça kıkırdadı."Lâl, bari sen yapma be" Bıkınca konuştuğumda kollarını yandan doğru omuzlarıma doladı.
Yüzünde her zaman ki çocuksu gülüşü vardı.Omuzlarımdan çektiği ellerini havaya kaldırdı. İşaret diliyle, "kötü bişey demedim ki" Lâl için hepimiz işaret dili öğrenmiştik.
Yavru köpek bakışlarına dayanamadım kolumun altına çekip sıkıca sarıldım. Kısık çıkan sesiyle kıkırdadı.Kıyamazdım ona aramızdan en masum olandı Lâl. En günahsız olan.
"Ay Alkan abi şöyle bir hayal ettim de böyle kara kaşını, kara gözünü senden almış. Kıvırcık saçlarını ve fiziğini annesinden almış bir bebek Soykan gelse çok güzel olmaz mı? Hı bence olur çünkü. Sizcede olur dimi beni tastikleyin." Nas yanında oturan Armanç'ın kafasına bir tane geçirdiğinde Armanç hızla "düşündümde valla harika olur." Dedi.Allah'ım sen bana sabır ver. yoksa delireceğim.
"Saçma sapan konuşmayın operasyon esnasında tanıştığım bir kız alt tarafı"
Değil dedi iç sesim. Kendini niye kandırıyorsun Alkan? Kendimi kandırmıyorum kalbim bazı şeyleri fazla abartıyor!"Valla karışmıyım diyorum ama bencede Alkan, Zelal'e karşı boş değil"
Başak'ın kurduğu cümleyle sinirim bir bomba gibi yüklendi.
"Kalkın gidin lan evimden!" Sesim içimdeki patlayan öfkeme göre oldukça sakindi. "Alkan" Diyen ablamı kolundan tuttum diğer elimlede Başak'ı yakaladım kapıya doğru çekiştirmeye başladım."ARMANÇ! KAPIYI AÇ!" diye kükredim. "Sen iyice manyadın. Deli oldun deli!" Diye söylenen ablamı umursamadım.
Büyük bir tereddütle kapıyı açan Armançı geçip ablam ve Başak'ı evden attım.Hırsla salona geri döndüm.
Nas, Lâl ve Atahan hâlâ oturuyordu.
"Sizde kalkın gidin lan!" Diye bağırdığımda Nas ve Lâl hızla çantalarını alıp kapıya koştular.
Ardından kapının kapanma sesi geldi.
Armanç kafasını salon kapısından uzatıp, "geliyim mi abi?" Diye sordu."Abuk subuk konuşup canımı sıkmayacaksan gel."
Bütün vücutum sinirden ağrıyordu.
Atahan oturduğu koltuğa uzanıp kıs kıs gülmeye başladı.