Bu hikaye benim aylardır üstünde çalıştığım ama yazmaya bir türlü cesaret edemediğim bir hikayeydi. Sürekli ya hayal ettiğim gibi olmazsa kaygısına kapılmıştım. Ama sonunda yazma kararını verdim ve bu yolculuğa sizlerle birlikte çıkmak için tüm cesaretimi topladım. Biz hep birlikte Nehir'in yaşadığı bir takım sorunların üstesinden gelme şeklini okuyacağız. Hikayemizin ortalarında tanışacağımız yeni karakterle olaylar daha da gelişmeye başlayacak. Bu hikayeyi yazmaktan korktuğum kadar heyecanlıydım da ve sonunda sizlerle buradayım. Umarım okurken en az yazarken eğlendiğim kadar eğlenirsiniz. İyi okumalar 🫶🏻🫶🏻💜✨💖😊😊Kapının çalmasıyla uyuya kaldığımı fark ettim. Offf kim gelmişti ki şimdi? Yerimden kalkmaya mecalim olmadığı için içeri doğru seslendim:
"Annee kapı çalıyor, bakar mısın?"
İçeriden hiçbir ses gelmedi. Acaba evde yokmuş gibi mi davransam? Kendimle verdiğim mücadelenin sonunda söylene söylene de olsa ayağa kalktım ve kapıya doğru yöneldim.
" Of anne of."Kapının deliğinden baktığımda annemin beni duymamış olmasına şaşırmadım çünkü annem kapının önündeydi. Tabii ya annem markete gitmişti. Kapıyı açıp daha annem içeri geçmeden salona neredeyse koşarak gittim ve kendimi daha önce uzandığım koltuğa attım.
Annem kapıdan geçip elindeki market poşetleriyle salonun kapısına kadar geldi.
"Kızım gittiğimden beri yatıyor musun?"
"Evet anne, hem sen gideli çok olmadı ki ne ara uyanabilirim?"
"Nehir, kızım ben neredeyse 1 saattir evde yokum."
"Markete gitmek ne zamandan beri bu kadar uzun sürüyor anne?"
Amerikan mutfağımız olduğu için annem bir yandan benimle konuşuyor diğer bir yandan aldıklarını mutfağa yerleştiriyordu.
"Kızım bir markete diye çıktım nerdeyse tüm Antalya'yı gezip gelecektim."
"Belli oluyor anne. Zaten tüm Antalya'yı alıp gelmişsin." dedim burnumdan gülerek annemin de burnundan güldüğünü duyabiliyordum.
"Kızım sen nasıl oldun? Ateşin düştü mü?" Bu sırada annem yanıma gelip elini alnıma koymuş ateşime bakıyordu.
İyi değildim ama annemin bunu böyle bilmesine gerek yoktu. Bir haftadır evde yatıyordum. Üniversiteye yeni başlamış ve bir haftanın sonunda gitmeyi bırakmıştım geçici bir süreliğine olsa da arkadaş edinememekten ve yalnız kalmaktan çok korkuyordum.
"İyiyim anne sorun yok." Annem inanmış gibi değildi. Elindeki küçük bezi buzlu suya batırıp suyunu sıktı ve getirip alnıma koydu. Mutfağa dönüp yemek yapmaya başladı ve sohbeti orada kesti.Ben de zaten bu uzayan sohbetten sıkılmıştım o yüzden annemin bir daha konuşmaması işime gelmişti.
Annem yemeği yaparken açık unuttuğum televizyonu kapatıp biraz uyumaya çalıştım. Ne yazık ki uyuyamadım. Kafamda çok soru vardı. Acaba arkadaş edinebilecek miydim? Ya kimse beni sevmezse... Yalnız kalırsam ne olacaktı? Benim gitmediğim süre boyunca herkes arkadaş edinmişse dışlanmam çok olasıydı.
Bu kez de babamın sesiyle uyandım sanırım düşünceler beynimi ele geçirememişti ama her geçen saniye boğulmamam gereken düşünce havuzunun daha da büyümesini sağlıyordu. Kaygı ve endişe tüm vücudumu ele geçirme çabasındaydı.
Annemin yaptığı leziz yemekleri yedikten sonra biraz televizyon izleyip babamla havadan sudan konuştuk. Anne ve babama iyi geceler diyerek düşünce havuzunu daha da büyütmek için yatağıma gidip düşüncelerimle baş başa kaldım. Annemin küçüklüğümden beri bana kendi düşüncelerimi yönetemediğimde derin bir nefes alıp sakinleşene kadar sayıları tek tek ve yavaş yavaş saymamı söylerdi söylediği gibi de yaptım. Sanırım sakinleşmeme yaramıştı. Git gide çöken uykuma teslim olmaya başlamıştım.🥱🥱
Gece içeriden gelen seslerle gözümü açtım. Gözlerimi açmamla annemin başımda beni izlediğini görmem bir oldu.
"Anne gecenin bu vakti ne işin var burda n'oldu?"
"Sen hastasın Nehir seni tanıyamıyorum artık."
İçeriden babamın sesi geldi:"Hadi hayatım ne zaman çıkıyoruz?"
"Anne nereye gidiyorsunuz?"
"Biz değil sen gidiyorsun."
"Nereye?"
"Hastasın Nehir, sen delisin ve bize de zarar veriyorsun o yüzden seni daha fazla evimizde tutamayız. Hoşçakal kızım seni seviyoruz."🥺🥺
"Anne dalga mı geçiyorsun ben sadece fiziksel olarak hastayım ama ben deli değilim." Bağırıyordum.
"Sen bize zarar veriyorsun Nehir." Annem de artık bağırıyordu. Ağlıyordum çünkü aileme gerçekten zarar verme ihtimalini düşünüyordum.
NOT THE END! THE BEGİNNİNG!Bu bölümde benimle birlikte Nehir' i tanıdığınız ve benimle bu yolculuğa çıktığınız için çok teşekkür ederim.
Her gün saat 20.30 'da yeni bölümle görüşmek üzere 🫶🏻🫶🏻
Nehir'in bu karmaşık yolculuğunda beni yalnız bırakmamanız dileğiyle♣️♥️♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümle Yalan Arasında
RomanceNehir 18 yaşında üniversiteye yeni başlamış bir mimarlık öğrencisi. Poyraz ise 20 yaşında bir ajan. Nehir 18 yaşına girdiği gün ölümcül bir hastalığı olduğunu öğrenir. O günden sonra aldığı gizemli telefonlarla tüm hayatının yalanlar üzerine kurulu...