Kyungsoo belini çıtlatıp oturduğu ağacın altından kalktı. Yaklaşık üç gündür Kai'yi şirketin kapısında bekliyordu ve Kai şirketten direk evi olduğunu tahmin ettiği şatomsu yere gidiyordu.
Dün Kai şirketten sabah birde çıkmıştı ve Kyungsoo eve geldiğinde annesinin ateşi vardı. Sabaha kadar onun başında beklemişti ve yorgunluktan ölüyordu.
Nasıl olsa işten sonra evine gidiyor bu günlük beklemesemde olur diye düşündü. Boş duran taksilerden birine doğru ilerledi ve evinin adresini verdi.
Taksi hareket ettiğinde Kai'nin arabasını gördü. Her zaman gittiği yönden farklı bir yöne gidiyordu.
Kyungsoo aceleyle taksiciye Kai'nin arabasını takip etmesini söyledi. Chanyeol onun haftada bir bara gittiğini söylemişti.
Taksi durduğunda çevresine bakındı. Çevresinde bir kaç tane bar vardı. Kyungsoo yanılmadığı için gülümsedi ve taksiden inip Kai'nin girdiği bara girdi.
Kyungsoo için böyle yerler fazla yabancı değildi daha önce Chanyeol'un tuzağa düşürmesini istediği adamlar içinde gelmişti ama sevemiyordu.
İstemeden yüzünü buruşturduğunda aklına Chanyeol'un ona daha önce söylediği sözler geldi.
"Sakın oraya yabancı olduğunu belli etme Kyungsoo. Avlanırsın."
Hemen surat ifadesini sabitleştirip gözleriyle Kai'yi aradı.
Köşede özel lobi olduğunu tahmin ettiği bir yerde oturuyordu. Tek başınaydı.
Kollarını uzun koltuğun iki yanına atmıştı, bir bacağını ritimli şekilde sallıyordu. Chanyeol ne demişti? Haftada bir kez bara gider onun haricinde evdeki kütüphanesinde ya da şirkette olur.
Kyungsoo istemeden güldü. Karşısında sokak serserisi vardı, gününü kütüphanede geçiren birisi değil.
Kai koltuğun kenarında ki elini gözünün hizasına getirip saattine baktı. Birini beklediğini düşündü Kyungsoo.
Girişte beklemeye son verip Kai'yi görebileceği bir yere oturdu.
Kısa boylu saçları açık kahverengi olan bir çocuk Kai'nin yanına gittiğinde Kai gülerek yerinden kalktı ve çocuğun saçlarını karıştı. Çocuksa karşılık olarak Kai'nin eline vurdu.
Sahi neydi çocuğun adı? Byun...Baekhyun?
Chanyeol en çok ondan korkması gerektiğini söylemişti. Bu çocuğun nesinden korkabilirdi ki?
Kai'yle Baekhyun hararetli bir sohbete dalmışlardı. Kai arada gülüyor, kaşlarını çatıyor, şaşırıyordu. Kyungsoo istemsizce gülümsedi.
Gülümserken gözü Baekhyun'a kaydı çünkü Baekhyun ona bakıp gülüyordu!
Baekhyun Kai'ye doğru gülümseyerek bakan çocuğu gördüğünde gülerek çocuğa bakıp içinden saymaya başladı. Eğlence çıkmıştı!
1...Çocuk hala hayran hayran bakıyor.
2...Hala fark etmedi.
3...4...
Ve bum! Çocuk onun baktığını fark edip zaten kocaman olan gözlerini daha da büyüterek diğer tarafa döndüğünde Baekhyun kahkaha attı.
İçkisine odaklanmış Kai'yi dürttü.
"Kai şu çocuğu görüyor musun?" Elleriyle oynayan Kyungsoo'yu gösterdi. Kai çocukla göz göze gelmişti ama çocuk aceleyle kafasını diğer tarafa çevirdi. Kai olumlu şekilde kafasını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREV
FanfictionSert duruşundan asla ödün vermeyen adam elindeki bıçağın sivri ucuna gözlerini dikti ve bir ayağını Kyungsoo'nun yanındaki sandalyeye koyarak ona yaklaştı. Uzun olanın nefesi Kyungsoo'nun nefesine karışırken Kyungsoo korkuyla titredi. "Unutma Kyung...