-9-

2.3K 224 28
                                    

"Evet hanımefendi bu öğleden sonra toplantısı var."

Kyungsoo saçlarını ellerine sıkıştırıp dirseğini masasına yasladı.

"Hayır hanımefendi iptal etme şansımız yok. Eveet size de iyi günleer."

Derin bir nefes alarak telefonu kapattı. Kafasını kaldırdığında karşı kapıya yaslanmış gülerek ona bakan Kai'yle karşılaştı. İstemeden de olsa bu görüntü Kyungsoo'nun gülümsemesini sağladı.

Kai yaslandığı kapıdan doğrulup Kyungsoo'nun masasına gelip dirseklerini masaya yaslayıp güldü.

"Aç mısın?"

Kyungsoo açlıktan ölebilirdi ama daha yemek saatine bir saat kadar vardı.

"Biraz."

"Güzel." Kai Kyungsoo'nun ceketini aldı. "Yemeğe gidiyoruz."

Kyungsoo oturduğu yere daha da yerleşip ellerini karnında birleştirdi.

"Ama yemek saatine daha var."

Kai ellerini iki yana açtı. "Kyungsoo farkında mısın bilmiyorum ama burası benim şirketim." Arkada dosyalarla uğraşıyormuş gibi görünüp kulağı Kyungsoo ve kendinde olan sekreterine döndü.

"Jae Min-shi. Bir saatliğine Kyungsoo'ya yardımcı olursun değil mi?"

Kız hızla kafasını olumlu anlamda salladı. Kai çok ters bir insandı. Hayır derse ona daha sonra fazlasıyla ödetirdi.

"Bir sorun kalmadığına göre kalk artık."

Kyungsoo sandalyesinin kenarlarından tutunup ayağa kalkarken söyleniyordu. "Birden bire nerden çıktıysa yemek. Azıcık daha sabretsene şirketin yemeğinde ne var? Siz zenginler hep aynısınız para gitsind-"

Kai kolunu Kyungsoo'nun omzuna atıp eliyle Kyungsoo'nun ağzını kapattı. Sekreterine yapmacık bir gülümseme gönderip kendine yumruk atıp, tekme savuran Kyungsoo'yu sürüklemeye başladı.

Şirkette kendilerine dönen gözleri önemsememişti. Nedenini bilmediği şekilde çok mutlu hissediyordu.

Arabanın kapısını açıp Kyungsoo'yu oturtup kapıyı kapattı. Ona sinirle bakan Kyungsoo'ya işaret parmağını sallayıp sürücü koltuğuna oturdu.

"Adam mı kaçırıyorsun?!"

Kai Kyungsoo'ya dönüp torpidoyu gösterdi. "Biraz daha susmazsan orada bant var onu kullanmak zorunda kalacağım ve gerçekten adam kaçırmış olacağım."

"Beni kaçırmamışsın gibi hissetmemi istiyorsan arabayı ben kullanacağım."

"Öyle bir şey istemiyorum."

Kyungsoo Kai'nin bacağına tekme attı. "Yine de ben kullanacağım."

"Benim kızımı benden başka kimse kullanamaz!"

Kyungsoo elini camı açma düğmesine atıp omuzlarını silkti. "O zaman adam kaçırıyorlar diye bağırırım."

Kai arabayı kilitleme düğmesine basıp Kyungsoo'ya sinsice gülümsedi.

"Madem öyle..." Kyungsoo ani bir hamleyle koltuktan kalkıp Kai'nin kucağına oturdu.

Kai gözleri kocaman olmuş şekilde nefesini tuttu. Tanrım Kyungsoo'yu hissedebiliyordu!

Kyungsoo yaptığı şeyin bilincine vardığında çok geçti. Kai'yi hissediyordu ve bu heyecanlanmasına neden olmuştu. Kafasını hafifçe iki yana sallayıp aklındaki fantazileri geri yolladı. Buraya oturma amacına odaklan Kyungsoo diye düşündü.

GÖREVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin