GÖREV

-7-

BIGBANG-If You ve CNBLUE-I Will Forget You dinleyerek bu bölümü yazdım. Dilerseniz ikisinden birini dinleyebilirsiniz.

---

"Sehun...Sehun'un evliliğini duyuracaklar."

Kai Baekhyun'un suratına boş boş bakıyordu. Sehun? Sehun mu evleniyordu? Oh Sehun? Kai'nin ilk ve tek aşkı...

Bu durumda ne tepki vermesi gerekiyordu? Ortalığı mı dağıtmalıydı? Yoksa gidip sessizce Sehun'u tebrik mi etmeliydi?

Ortalığı dağıtmak 'NEDEN?!' diye haykırmak daha çekici geliyordu gözüne ama yapabildiği tek şey beş dakika kadar boş boş Baekhyun'un suratına baktıktan sonra "Kiminle?" diye sormak olmuştu.

Baekhyun Kai için çok endişeleniyordu. Kai yaklaşık 8 yaşından beri Sehun'u seviyordu. Aslında 'sevmek' kelimesi Kai ve Sehun için hafif kalıyordu. Kai, Sehun'a muhtaçtı.

"Min grubun en küçük kızı Min Yeon'la."

Kai belli belirsiz onaylar gibi kafasını salladı. Ne yapabilirdi ki? Elinden ne gelirdi? Sehun ona arkadaşlıktan başka hiçbir duygu beslemiyordu. Dur diyemezdi. Peki Luhan? Onu unutmuş muydu?

Kai ayağa kalkıp askıdan ceketini aldı ve hiçbir şey demeden kapıdan çıktı.

Baek Kyungsoo'ya döndü.

"Sehun, Kai'nin ilk aşkı." diye kısa bir açıklama yaptı. Kyungsoo zaten bunu biliyordu ama Sehun evleniyordu. Kai nasıl hissediyordur diye düşünmeden edemedi.

--

Kai adımları onu nereye götürürse oraya gidiyordu. Yaklaşık yarım saattir yürüyordu. Çevresindekileri umursamadan her zaman severek dinlediği şu an onun için büyük bir anlam ifade eden şarkıyı mırıldanmaya başladı.

"Bir aşk gittiğinde yerine bir başkası gelir

Kesinlikle böyle olur

Şimdi gözyaşları dökülse bile, kısa süre sonra gülümsenilir

Seni unutacağım

Tıpkı iyileşmiş bir yara gibi...

Unutacağım..."

Kai kafasını kaldırıp adımlarının onu getirdiği yere baktı. Sehun'un evine gelmişti. Kai'nin suratında acılı bir gülümseme vardı.

Kai bir süre eve bakmayı sürdürüp arkasını döndü. Gitmeliydi. Sehun'a hiçbir şey diyemezdi. Kai Sehun için hiçbir zaman arkadaştan daha ilerisi olamamıştı. Şimdi kalkıp ne diyelebilirdi ki?

Geldiği yöne doğru giderken arkasından o sesi duydu. İçini huzur dolduran sesi... Sehun'un sesini...

"Kai!"

Kai ismini duyduğunda ayakları yere çivilenmişti sanki... Hareket edemiyordu. Sehun büyük adımlarla Kai'ye yetişip karşısına geçti.

"Burada napıyorsun? Neden içeri gelmedin?"

Kai gözlerini Sehun'un gözlerine dikti. Gözleri çok hafif dolmuştu ama umrunda değildi. Bu duygu çok farklıydı. Kai Luhan'a alışmıştı. Üçü arkadaşlardı. Luhan'ı kabul edebilmişti. Ama... Bu çok farklıydı. Luhanla Sehun öpüşürken veya Sehun'u başka bir kızla gördüğünde hissettiğinden çok daha farklı bir duyguydu içini yakıp kavuran duygu. Evleniyordu. Oh Sehun evleniyordu.

Sehun gözünü kaçırıp gülümsemeye çalıştı.

"Duymuşsun demek..."

"Duydum."