-11-

2.5K 187 46
                                    

"Yapma Kyungsoo şu şartlarda nasıl üstte olabilirsin?" Kai parmaklarıyla kendini gösterdi.

Kyungsoo yaklaşık iki haftadır Kai'den aynı şeyleri duyuyordu. Bıkkınlıkla nefes verip iki haftadır cevapladığı soruyu tekrar cevapladı. "Şartlarda ne varmış?"

Kai parmaklarını tek tek göstererek saymaya başladı. "Ben seksi, uzun boylu, kaslı, yakışıklı ve mükemmelim."

Kyungsoo kaşlarını çattı. "Hey! Ben çirkin miyim?"

Kai ellerini havaya kaldırıp aceleyle iki yana salladı. "Hayır hayır. Öyle demek istemedim. Yani sen kısasın, sevimlisin, zayıfsın ve tabi ki yakışıklısın ama ikisini yan yana koyarsak üstte benim olmam gerekiyor." Kai gururla gülümseyip konuşmasını bitirirken Kyungsoo mümkünmüş gibi kaşlarını daha da çattı.

Tartışmaları yaklaşık iki haftadır bittiği cümleyle yine bitti. "Elini sik Jongin."

---

Kai ve Kyungsoo Kai'nin olağan üstü büyük yatağında uzanıyorlardı. Kyungsoo yatağın en ucuna yanlamasına yatmış elinde ki telefonla uğraşırken Kai normal bir şekilde yatmış Kyungsoo'yu izliyordu.

Kai Kyungsoo'yu izlemeye devam ederken kapı çaldı. İçeriye giren görevli elinde ki meyve sularını masaya koydu. "Ablanız getirmemi istedi efendim." Bıyık altından ikisine bakıp gülüyordu.

"Ablama sor bakalım ciddi miymiş? Meyve suyu mu? Neyiz biz liseli ergenler mi?"

Kyungsoo kafasını telefondan kaldırmadan kafasının altında ki yastığı Kai'ye fırlattı. "Kes çeneni."

Kai tek eliyle yastığı yakaladı. "Kyungsoo bu sabah seni şirkette yorduğum yetmedi sanırım. Biraz daha yormamı ister misin?"

Kyungsoo gözlerini kocaman açıp Kai'ye baktı. Evet bu gün şirkette onu çok yormuştu ama Kai'nin kastettiği anlamda değil. Sanki Kyungsoo Taeyeon'un değil de kendisinin sekreteri gibi çalıştırmıştı. Kyungsoo en son dayanamayıp "Sevgilinim be ben senin!" diye bağırdığında ona eziyet etmeyi bırakmıştı.

Kyungsoo ani bir hareketle Kai'nin üstüne atlayıp yumruklamaya başladı. "Ben seni bir yoracağım şimdi göreceksin yorulmayı!"

Görevli şaşkınca onlara bakarken aralık kapıdan ikisine gülerek bakan Taeyeon'u gördü. Taeyeon görevliye gel diye işaret etti ve kapıyı kapattı.

Kai Kyungsoo'nun ellerini tuttuğunda Kyungsoo ayaklarıyla tekme savurmaya başladı. Kyungsoo'nun ayağı Kai'nin penisine gelince Kai acıyla inleyip iki eliyle penisini tuttu. Kyungsoo endişeyle dizlerinin üzerine çöküp Kai'ye bakmaya başladı. "Ayy çok özür dilerim bilerek olmadı. Çok acıyor mu?"

Kai acıdan sıktığı dişlerinin arasından konuştu. "Çocuğumuz olmayacak Kyungsoo."

Kyungsoo sinirle bir tekme daha savurdu. "Ben kadın mıyım sikik herif. Zaten çocuğumuz olmayacak."

Kyungsoo eskiden yattığı yerine yerleşip telefonunu tekrar eline aldı. "Senin için endişelenende kabahat."

Kai acısı biraz da olsa dinmeye başladığında o da eski pozisyonunu aldı. "Yok yok sen önceden bu kadar küfürbaz değildin. Şirin mirin bir şeydin noldu sana?"

"Sende bu kadar arsız değildin. Seksi, sessiz sakin bir şeydin."

Kai tıslayıp kafasını başka yöne çevirdi. Ardından tekrar Kyungsoo'yu izlemeye başladı.

Yaklaşık kırk beş dakikadır Kyungsoo'yu izliyordu ve Kyungsoo bir kez bile telefondan kafasını kaldırıp ona bakmamıştı.

Kai yatakta biraz kayıp ayak baş parmağıyla Kyungsoo'nun kafasına dokunmaya başladı. "Şşt Kyungsoo-ah."

GÖREVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin