Kyungsoo uyandığında aklına gelen insana aşıksın diye bir cümle duymuştu. Uyandığında aklına bir insan gelme olayı lise son sınıftayken sınıfında olan sarışın melez kıza karşı olmuştu, bir de tam şuan. Esmer ten, kemerli burun, dolgun dudaklar gözünün önündeyken.
"Erkek arkadaşım de."
Kyungsoo kendi kendine mırıldandı. Kai onun erkek arkadaşıydı! Kyungsoo'nun şuana kadar 3 tane sevgilisi olmuştu. Hepsi onun kız arkadaşıyken Kai onun ilk erkek arkadaşıydı.
Yatakta kendi kendine gülüp dönerek yorgana sarılırken annesi kapısını çalıp içeri girdi.
"Neden kendi kendine gülüyorsun?" Annesi de dayanamayıp gülmüştü.
Kyungsoo aniden yataktan doğrulup annesine sarıldı. Annesi daha karşılık veremeden ayrılıp kıyafet dolabının önüne gidip bir kaç gömlek ve pantolon çıkardı.
"Anne, bu gün çok yakışıklı olmalıyım. Ne giymeliyim?"
Annesi oğlunun bu tavırlarına anlam veremese de üstüne gitmemesi gerektiğini düşündü. Kyungsoo anlatması gerektiğinde annesine anlatırdı zaten.
Kyungsoo annesinin de yardımıyla siyah ipek gömlek, siyah pantolon, siyah kıravatta karar kıldı. Siyah ona gerçekten yakışıyordu!
Saçlarını her zaman aşağıya yatırıyordu. Değişiklik olsun diye saçlarını yukarı kaldırıp hafif dağıttı.
Şimdi 'erkek arkadaşı'nı görmek için hazırdı!
---
Kai ani bir hareketle yattığı yataktan doğruldu. Şuana kadar geceyi birlikte geçirdiği kadınlar olmuştu ama daha önce hiç sevgilisi olmamıştı. Defalarca sorduğu soruyu tekrar sordu kendine. Neden Kyungsoo? Üstelik hala ondan şüphelenirken? Ve yine aynı cevabı verdi. Onunlayken mutluydu.
Gülümseyerek yataktan kalkıp belini çıtlattı. Duşa girmeden evden asla çıkamazdı. Kısık sesli bir müzik açıp banyoya girdi.
Kyungsoo onun erkek arkadaşıydı. Bu onun mutlu olmasını sağlıyordu fakat Kyungsoo'ya aşık değildi. O hala Sehun'u seviyordu. Aklına Sehun gelince gülümsemesi durdu.
Sehun ve Kyungsoo arasındaki fark buydu. Sehun onu mutsuz ederken Kyungsoo mutlu ediyordu.
Kyungsoo'yu sevmese bile yanında olacaktı, tıpkı onun kendini mutlu ettiği gibi o da Kyungsoo'yu mutlu edecekti.
---
"Günaydıın!"
Kyungsoo ona hayretle bakan Jae Min'e gülümsedi. "Sana kahve yapmamı ister misin?"
Jae Min tedirgince gülümserken kahvesini kahvem var dercesine havaya kaldırdı.
Kyungsoo masasının üzerini toparlarken Taeyeon koridorun başında görünmüştü.
"Günaydın noona!" Kyungsoo henüz koridorun başındaki Taeyeon'a bağırıp el salladı.
Taeyeon sezgileri güçlü bir kadındı dün Kai'nin evde ki sersem halleri şuan ki Kyungsoo'nun neşeli halleri aralarında ufakta olsa bir şeyler geçtiğine işaretti. Yoksa öpüşmüşler miydi?
"Kyungsoo-ah! Odama gelebilir misin?"
Kyungsoo gülerek Taeyeon'un arkasından odaya girdi. Kapıyı kapattıktan sonra saçlarını düzeltirken neşeli sesiyle konuştu.
"Noona nasıl? Yakışıklı olmuş muyum?"
Taeyeon gülerek koltuğa oturdu. "Sen hep yakışıklısın Kyungsoo-ah. Bilmiyor muydun yoksa?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREV
FanfictionSert duruşundan asla ödün vermeyen adam elindeki bıçağın sivri ucuna gözlerini dikti ve bir ayağını Kyungsoo'nun yanındaki sandalyeye koyarak ona yaklaştı. Uzun olanın nefesi Kyungsoo'nun nefesine karışırken Kyungsoo korkuyla titredi. "Unutma Kyung...