Öğretmenim Bir Centilmen | Hyunlix ✓

[12]

✧

Jisung arkadaşlarını ve peşinden giren üç hocasını gördüğüne şaşırmıştı. Çünkü birkaç dakika önce en yakın dostuna bile anlatamadığı bir şeyi hocasına anlatmış, hemen ardından kalabalık bir ortama düşmüştü.

Dört öğretmen öğrencilerini yan yana koltuğa oturttuktan sonra karşılarına dikildiler.

"Neden bu sefer de ceza almadıklarını çok merak ediyorum sevgili bay Lee." Diye sordu Chan, imalı bir şekilde.

"Çünkü ceza alacak kadar büyük bir suç işlediklerini düşünmüyorum."

"Görünmeyeli okul müdürü olmuşsunuz."

"Yargıç da benim hakim de bay Bang." Dedi Minho, beklenmeyen bir şekilde gülerek. "Geçen hafta çok üstlerine gittik zaten, daha fazla can sıkmak istemedim. Bir de Jisung'un durumu yüzünden."

Arkadaşları bir anda Jisung'a döndü. Jisung'un bir durumu mu vardı?

Chan tam soracakken Minho konuyu değiştirdi, hızla çocuklara döndü. "Bir daha okuldan kaçarken kimseye yakalanmayın."

Çocuklar gülmek için kendilerini tutarken öğretmenleri gülmüştü.

Felix sürekli Hyunjin'e bakıyordu. Hyunjin'in göz teması kurmaktan çekineceğini, gene ghostlayacağını düşünüyordu ama bu sefer öyle olmadı.

Hyunjin hocası da ona bakıp tebessüm ediyordu.

"Tamam hocam!" Diye atıldı Jeongin, sanki en yaramazlarıymış gibi abisini sinir etmek için.

"Seninle evde görüşeceğiz tilki." Diyerek omuzlarını silkti Bang Chan. Ardından öğretmenlere döndü. "Günü boş olan var mı?"

"Çok yoğunum ben." Dedi geldiklerinden beri hiç sesi çıkmayan Changbin denen disiplin bağımlısı soğuk hocaları.

Soğuktu. Öğrencilere karşı da, en yakın dostlarım dediğim öğretmenlere karşı da soğuktu.

Bir beden eğitimi öğretmeni ne kadar yoğun olabilirdi ki? Çocuklara bakıcılık yapmak istemiyordu işte.

Minho omuzlarını silkti. "Öğleden sonra müsait oluyorum ben."

"Ben de aynı şekilde." Diye ekledi Chan, ardından Hyunjin'e döndü. "Sen?"

"Benim sanırım şuan dersim var."

Chan güldü. "Ee, ne işin var burada oğlum, gitsene sınıfına."

"Son sınıflardan biri, zaten ders işlemiyorum biliyorsun test falan çözüyorlar. Sayısal bir okulda sözel branşlı öğretmen olmak çok keyifli işmiş."

Minho dirseğiyle Hyunjin'in omzunu dürttü. "Felix'i duyunca çıktım geldim demiyor da."

Minho'nun alayına diğerleri gülmüştü, Felix ise bir anda ayağa fırladı. "Ama hocam ya! Hani kimseye söylemeyektik!"

Hyunjin "Sen kimseye söylemedin mi Felix?" Dediğinde yanındaki üç arkadaşına bakıp götünün üstüne yere oturmuştu.

"Hocam cidden..." Dedi Seungmin şok olmuş bir şekilde hocalarına bakarak. "Bu sizin için sorun değil mi?"

"Pekala, bu gizli kalması gereken bir durum." Dedi Hyunjin, kontrolü ele alarak. "İkimizin de başının ağrımaması için. Ama siz ne kadar yakın dostlarsanız, biz de öyleyiz. Bu yüzden ufak tefek sırlarımızı paylaşmamızda bir sakınca yoktur."

"Ben ufak tefek miyim ya?"

"Öylesin."

Hyunjin sözünü söyleyerek başını, saçlarını okşadığında Felix'in gözleri istemsiz olarak geriye çekilmişti.