[15]

3.8K 411 355
                                    


Seungmin'in ağzından:

Chan ve Jeongin eve gelip projemle ilgili izin almışlardı. Zaten işkolik ailenin umursamadığı dördüncü çocukları olarak pek de zorlamamışlardı.

Benden yaşca büyük ablam ve abim evlenip kendi evlerine çıkmıştı. Bir büyüğüm olan abim ise şehir dışında üniversite okuyordu.

Annemin tepkisi "biz de iş gezisine gidecektik, haftayı tek başına geçirecek olmamasına çok sevindik!" Olmuştu.

Jeongin'in "haftasonunu da beraber geçirelim, bizde kalsın!" Deyişini de onaylamıştı.

Jeongin'i, Felix'i ve Jisung'u tanıyan ve bana da güvenen işkolik ailem için bu sorun değildi.

Bu yüzden bir hafta için hazırladığım valizimle evden ayrıldım ve Chan hocamın arabasına bindim.

Jeongin de beni yalnız bırakmamak için arka koltuğa, yanıma oturmuştu. Yol boyunca salak salak kaş göz yapmıştı.

Eve girdiğimizde Jeongin ile onun odasına koşmuştuk. Yatağa oturduktan sonra bana sırıttı. "Abimle aynı evdesin Seung."

"Evet." Demiştim ona gülerek. "Sen gitsene."

"Yo banane."

"Hadi salona gidelim. Abinle film izleyelim. Sonra sen git."

"Gitmicem."

"Oğlum gitsene."

"Nereye gideyim?"

"Evden gittiğin sürece fark etmez."

Jeongin gözlerini devirip kalktı. "Akşam yemeği yemedim. Üstünü değiştir de mutfaktan abur cubur çalalım."

Başımla onaylayıp hızlıca üstümü değiştirdim. Ardından odadan çıkıp mutfağa girdik. Jeongin durmadan dolaptan cips çıkarıp kucağıma istifliyordu.

O esnada banyonun kapısı açıldı, beline doladığı havlusu dışında çırılçıplak olan heybetlim kapıda göründü.

Donakalmıştım.

Bu kadar kaslı olabileceğini hiç düşünmüyordum. Ama kusursuz bir vücudu vardı. Resmen hiç yağ yoktu, taş gibi karın kaslarından ve göğüslerden ibaretti. Geniş omuzları, büyük kolları...

"Adam gibi yemek yiyin." Diyerek yanımıza gelip buzdolabını açtı, soğuk bir bira çıkarttı.

"Evde yemek mi var?"

"Yapın." Derken teneke kutunun üstünü açmış, bir yudum almıştı.

Şöyle ağzının kenarından bir damla akıp çıplak göğüslerine düşse...

Elimdeki cipsleri bir anda yere düşürdüm. "Ben yaparım! Evde genelde tek kaldığımdan yemek yapmayı biliyorum."

"En son Felix'le yemek yapmak için girdiğiniz mutfağı bir haftada temizledik." Diyip beni bozan Jeongin oldu.

Ayağımın kenarıya dürttüm. "Felix'in hatasıydı, ben çok güzel yaparım. Yapayım mı?"

"Yap." Dedi Chan kocam. "Ben de açım zaten."

Chan mutfaktan çıktığında sanki ona kendimi beğendirmek istiyormuşum gibi mutfağı kurcalamaya, yapacak bir şeyler aramaya başlamıştım.

Jeongin de masanın yanındaki sandalyeye oturmuş diğerleriyle mesajlaşıyordu.

Bir yandan hızlı bir şekilde pirinci ocağa alırken öbür yandan ben de onlara laf yetiştirdim kısa bir süre.

Yemek hazır olduğunda telefonları bıraktık, yemeğe oturduk. Chan giyinmişti, böyle olmasını tercih etmiyordum.

Öğretmenim Bir Centilmen | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin