✧Hyunjin ve Chan, öğrencilerinin velileriyle konuşup proje seyahati için izin almışlardı.
Asıl sorun, Minho'nun Jisung'un evine gitmesiyle başladı.
Zaten daha kapıda Jisung onu durdurmuş, girmeden önce kenara çekmişti.
"Hocam, bir saniye durun."
Minho Jisung'un onu yönlendirmesine izin verdi, kenara geçerek sabırla söyleyeceklerini beklemeye başladı.
"Hocam, şiddet gördüğüm konusunu dillendirmeyin lütfen. Sonrasında... Daha çok kızmalarından korkuyorum."
Minho başıyla onayladı. "Bu konuyu konuşacağız."
"Çok konuşmasak olur mu? Anlatırken biraz üzülüyorum da."
"Konuşacağız dedim, geç." Diyerek eve girdiler.
Minho da Jisung'un ailesinden onay almayı başarmıştı. Ufak bir yalanla, "birazdan yola çıkacağız."
Cumartesi akşamı için söylenmiş ufak bir yalandı bu.
✧
Jisung Minho'nun laflarına şaşırsa da bozmamış, hızlıca yarım yamalak hazırladığı çantasıyla evden ayrılmıştı.
Şimdi onun evindeki koltuğa oturmuş, ellerini bacaklarının arasına sıkıştırmış sabırla bekliyordu.
Minho üstünü değiştirdikten sonra Jisung'un ilk kez gördüğü eşofmanlarıyla içeri girdi.
Kenardaki sandalyeyi Jisung'un hemen önüne çekip oturdu. "Anlat bakalım." Dedi gülümsemeye çalışarak. Gergin ve sinirli olduğu çok belliydi.
"Eski Yunanistan kralı bir maymun tarafından götünden ısırılarak öldürülmüştür hocam."
Minho'nun kaşları çatıldı, Jisung'un suratına baktı. Ardından güldü. "Ne anlatıyorsun sen oğlum?"
"Ee, anlatın dediniz hocam. Ne anlatacağımı söylemediniz ki? Geçen gün görmüştüm, dikkatimi çekmişti. Düşünsenize, koskoca kralsınız ama götünüzü maymun ısırdığı için ölüyorsunuz. Bir de, dünyada insandan daha çok tavuk olduğunu biliyor muydunuz?"
Minho güldükten sonra toparlandı, yüzüne ciddi bir ifade takınmaya çalıştı. "Eğer bir tavuk istilası olursa sözlerini aklımda tutacağım. Ama başka bir şey soruyorum Jisung, aileni soruyorum."
Jisung'un kahkaha atan suratı bir anda düştü. "Şaka yaparak acılarımı saklamaya çalıştığımı da nereden anladınız hocam ya?"
Minho, bunu anlamamıştı ki? Neyse, şimdi biliyordu.
"Acılarını saklama Jisung."
Jisung derin bir nefes aldı.
Ardından yavaş yavaş anlatmaya başladı. "Ben kendimi bildim bileli böyleydi bu. Küçükken herkesin çocuğu hata yaptığında onları dövdüklerini sanardım."
"Ama öyle olmadığını öğrendin."
"Liseye gidene kadar hiç arkadaşım olmamıştı. İnsanlar garip olduğumu düşünür, benden uzak dururdu."
"Neden?"
"Bilmiyorum. Yanıma gelenlere hep güler yüzle yaklaşırdım. Sohbetler eder, şakalar yaparak onları güldürürdüm. Kız gibi olduğumu söyler, erkekler aralarına almazdı. Kızlar da... Sapık falan olduğumu sanardı. İnsanlara güler yüzle yaklaşmanın neresi sapıklık ki?"
"Haklısın, sadece iyi bir çocuk olmaya çalışıyordun."
Jisung başıyla onayladı, ardından devam etti. "Liseye geçene kadar kendimdeki sorunu çözmeye çalıştım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmenim Bir Centilmen | Hyunlix ✓
FanfictionFelix: Kanka, her türlü iddiasına girerim yeni gelen tarih hocası gay. Jisung: Tarihçi gaysa matematikçi kesin gaydir. Seungmin: Onlar da gayse hele Biyolojici... Jeongin: Kanka bedenci de gaydir dimi 🎀 [Teacher's pet, Age difference, hyunlix, mins...