13. Bölüm

865 76 58
                                    

Merhabaaaa

Bu bölümü dahlia_quiet'e armağan ediyorum. Teşekkürler kitabıma başından beri destek olduğun için.

İyi okumalar.

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

   Kağan'ın odasının önüne gelince kapıyı çaldım. Kağan içeriden gel diye seslenince kapıyı yavaşça açtım.

   Kağan ellerini yıkamış yatakta uzanıyordu. Benim geldiğimi görünce şaşkınlıkla yatakta doğruldu ve "Yiğit birşey mi oldu neden geldin?" Dedi.

   "İstemiyorsan, rahatsız olduysan gidebilirim." Dedim. Ama blörf yapıyordum çünkü git demiyeceğini biliyorum.

   Kağan telaşla "Hayır hayır, sadece şaşırdım." Dedi. Yavaşça yanına giderek yatakta yanına oturdum. Kağan dikkatlice beni izliyordu.

   "Özür dilerim, benim yüzümden kavga ettin ve elin yara oldu." Dedim. Aynı zamanda çantadan eşyaları çıkarıyordum.
Kağan gülümseyerek "senin bir suçun yok, ben kendim kavgaya karıştım. Sen benim kardeşimsin ve seni korumak benim görevim." Dedi.

   "Hayır beni korumak zorunda değilsin, evet kardeşinim sende benim abimsin ama beni korumak zorunda değildin." Dedim ve yüzüne baktım.

   "Bir dakika sen beni kabulleniyor musun? Sen beni abin olarak kabul ediyor musun?" Dedi sevinçle.

   "Kağan sen benim biyolojik olarak abimsin seni nasıl kabul etmeyeyim ki" dedim. Ama biyolojik olarak abimsin deyince biraz yüzü düştü. Galiba onu ruhende kabul etmemi bekliyordu.

   "Yiğit ben gerçektende çok özür dilerim dediğim ve yaptığım herşey için. Lütfen beni affet ben bir hata yaptım ama çok pişmanım. Lütfen a-affet b-beni." Dedi. Sonlara doğru sesi titremiş ve gözleri dolmuştu. Kıyamadım onun bu haline. Daha fazla uzatmanın bir anlamı yoktu zaten pişman olmuştu.

    Daha fazla uzatmayıp sarıldım ona. Ona sarılmamla birlikte hemen kollarını bana doladı ve sarılışıma karşılık verdi. "Seninle barışıyorum Kağan ama eğer birdaha böyle birşey olursa bu sefer affetmem ona göre." Dedim.

   Bana saha sıkı sarılarak "söz birdaha asla böyle birşey olamayacak. Eğer olursa senden önce ben kendimi affetmem asla. Beni affettiğin için çok teşekkür ederim."

   "Yeter bu kadar drama. Gel şu ellerine pansuman yapalım." Dedim ortamdaki duygusal havayı dağıtmak için. Kağan burnunu çekerek ayrıldı benden.

   Onada pansuman yapınca odadan ayrıldım.

  Odama gittim ve üstümü değiştirdim. Bugün kendi odamda kalmak istemiyordum. Benimle yatacak şanslı kişi kim olsunnn? Bence annem ile babam olsun. Onlarla hiç yatmamıştım hem belki bana anılarını anlatırlardı.

   Odamdan çıkarak onların odasına gittim. Odalarının önüne gelince kapıyı çaldım. Umarım uyumamışlardır.

   İçeriden gel komutunu alınca içeri girdim. Babam "oğlum birşey mi oldu?" Dedi.

   "Hayır baba ben sadece şey sorucaktım. Bu gece sizinle kalabilirmiyim?" Dedim. Babamdan önce annem atlayarak "tabikide oğlum. Hadi gel ortamıza minik bebeğim benim." Yavaşça yanlarına gittim ve bana ayırdıkları yere yani ortalarına yattım.

   Benim yatmamla babam beni göğsüne çekti ve saçlarımı öptü. Annem ise arkadan saçlarımı okşuyordu. Annemin saçlarımı okşamasıyla mayışmıştım. Mayışınca kafamı babmın göğsüne sürttüm. Babam gülerek yanaklarımı öptü ve "kedi oğlum benim. Sen nasıl bu kadar tatlısın? yav hanım vallahi yiyeceğim ben bu çocuğu." Dedi.

   Utanarak kafamı göğsüne bastırdım babam yanaklarımı öpmeyi bıraktı ve kafasını tekrar yastığa koydu.

   "Anne, bana abimgilin falan küçüklük anılarını anlatır mısın?" Dedim. Sesim uykulu çıkmıştı. Annem tamam diyerek anlatmaya başladı.

   "Polattan başlayayım kendisi şimdi olduğu gibi küçükken de
Akıllı bir çocuktu sadece biraz agrasifti ve çok ama çok kıskançtı özellikle sen doğduğunda ergenlik çağında olduğu için daha bir kıskançtı. Erken doğum olmuştu. Ben ameliyattan çıktığımda baygın olduğum için baban benim yanımdaydı. Hemşireler ilk Polat'a vermişler seni ve sonra küveze aldılar. 2 hafta küvezde kaldın. Eve geldiğimizde Polat seni kimse vermiyordu çok kıskanıyordu hatta bir kere Ateşle kavga etmişlerdi senin için. Ateş yavrum bir kere seni kucağına almak istemişti ama Polat vermedi en sonunda kavga ettiler. Tabikide kazanan Polat oldu çünkü o da aynı senin gibi çok inatçı ondan almışsın bu huyunu. Ateş yavrum korkudan gece yanıma gelip anne Yiğit'i sevebilir miyim diyor." Dedi ve kahkaha attı. Babamla bende güldük annem anlatmaya devam etti.

   "Kağan o zamanlar daha 7 yaşındaydı etrafında pervane olmuştu hep etrafındaydı. Sen hep Polat'ın kucağındaydın zaten. Kağanda Polat ve senin etrafında dönüyordu resmen, çok heyecanlıydı kucağına çok almazdı sana birşey olacak diye, seni düşürecek diye korkardı bebeğim. Berk zaten çok küçüktü ama küçükken de temas bağımlısıydı çocuk. Gelir  gider sen öperdi Polatta küçük olduğu için birşey demezdi." Dedi.

   Babam yalandan bir sinirle "bize bile vermiyordu seni sıpa, resmen benim çocuğum diye gezerdi ortalıkta." Dedi şikayet eder gibi. Babamın bu haline kıkırdadım annemde güldükten sonra anlatmaya devam etti.

   "Ama birgün hastaneden aradılar hastaneye gelmeniz gerek dediler. Bizde anlamadık gittik. Seni a-aldılar bizden bir odaya götürdüler astımının olduğunu öğrendik. Seni bize geri verdiklerinde bir garip geldin gözümüze ama önemsemedik. O günden sonra herşey değişti. Polat iyice sinirli bir çocuk oldu bu çocuk benim kardeşim değil dedi.  Ateş artık geceleri seni sevmek için gelmedi. Kağan artık etrafında dönmedi. Berk artık öpmedi. O çocuklar bile küçücük yaşta anladılar o çocuğun sen olmadığını ama biz a-anlayamadık. Ö-özür dilerim oğlum anlayamadığım için çok ö-özür dilerim. A-affet bizi lütfen." Dedi ve ağlamaya başladı annem.

   Anneme dönerek ona sarıldım ve "senin bir suçun yok anne kendini suçlama lütfen." Dedim ve daha sıkı sarıldım. Babamda arkadan ikimize birden sarıldı ve birbirine sarılı bir şekilde uyuduk.

💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙

Sonunda Kağan ve Yiğit'i batıştırdım.

Bölüm nasıldı?

İstek sahneler?

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Sonraki bölümde görüşmek üzere.

GERÇEK AİLEM [ Erkek Versiyon ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin