Dost

45 10 17
                                    





" Böyle şaka mı olur amına koyayım?! Kalbime indi! Ya Jungkook'a bir şey olsaydı?!"

" Emin ellerde. Yoongi ikna etti. Sen söyle de hangi takımımı giyeyim? "

" Sikinin takımını giy! Senin yüzünden öleceğim amın evladı!"

" Oha oha! Çok küfür ettin bana ve anama! Sal bizi!"

" Sen suçunla dur! Pezevenk! Ağlaya ağlaya canım çıktı canım!"

" Canın evde duruyor. Jin ona bakıyor. Yoongi de."

" Esprini sikeyim. Neyse, kapat. Jungkook arıyor."

" Nasıl arıyor?"

" Arkadaşımın hattı olarak kullanıyorum kendi hattımı. Hattın yeni sahibi gibi oldu arkadaşım. Anladın?"

" Anladım be! Aptal değilim! Konuş o zaman canınla! Ya da konuşsun arkadaşın canınla!"

" Siktir git be!"

Jimin, Taehyung'un yüzüne telefonu kapatmıştı. Bir de utanmadan şaka yaptığını söylüyordu. Arkadan arayan Jungkook'u hemen açtı ve hoparlöre aldı Jimin. Namjoon da yanında yemek hazırlıyordu.


" Efendim Jungkook?"

" Nasılsın Myungha?"

" İyiyim. Yemek yapacaktım. Sen nasılsın? Jimin işi ne oldu?"

" Yoongi Hyung beklememi söyledi. Bekliyorum ben de onu. Yaşadığını biliyorum ya bana yeter. Umarım gelene  kadar bir şey olmaz ona."

" İyi düşün iyi olsun Jungkook. Gerisi önemli değil."

" Haklısın. Ne yapacaksın yemek olarak bu arada? Merak ettim."

" Amerika'daki öğrendiğim bir sos var. Onunla spagetti yapacağım. Normalde et falan yapardım da uğraşamam şu an."

" Bir gün ben de bundan yemek istiyorum! Tarifini atsana! Jimin'e yaparım ve beraber yeriz!"

" Atarım tabii. Sen ne yapıyorsun şu an?"

" Kitap okuyorum. Daha doğrusu okumaya çalışıyorum. Aklım hep Jimin'de olduğu için pek mümkün olmuyor da. "

" Ben de öyle oluyorum arada. Aklımda başka yerde, bedenim başka yerde."

" Bu arada Myungha. Sen bana hiç özel birisinden bahsetmedin. Yok mu öyle birisi?"

Namjoon birden elindeki bıçağı bırakıp Jimin'e baktı. Jimin ise telefona bakıyordu. Şu an öyle kötü hissediyordu ki kendini Namjoon her an ağlayabilirdi.

Dolan gözlerini elinin tersiyle silip cevap bekleyen Jungkook ile konuşmaya devam etti.

" Vardı.."

" Vardı? Ne oldu? Yoksa?"

" Başkasının oldu. Ben zaten olmayacağımızı adım kadar iyi biliyordum. Onun sevdiği vardı. Anlatırdı bana sürekli. Ben onun için sadece dosttum. Hep dost olarak kalacaktım. O yüzden artık bıraktım. Unuttum onu. Her ne kadar yakınımda olsa da."

Jimin kafasını kaldırmamıştı bile. Bakmamıştı ona bakan harelere. Kendisini anlattığını biliyordu ama bir şey demeden bakmayı sürdürdü telefona.

" Yakınında mı? Çok kötü olmuş. Komşu mu oldunuz yoksa?"

" Evimde..kalıyor."

" Hiii! Bu daha kötü! Bir de ev arkadaşı oldunuz! Myungha ama sen unuttuysan. Sıkıntı olmaz. Değil mi?"

Sister And Brother: JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin