Jimin ile Taehyung'un Son Konuşmasından ÖnceNamjoon takımını giymiş bir şekilde salona geldi. Jimin onun omzunu pat patlayıp bol şans diler dilemez Namjoon arabasına binip Jiyoon'un yanına yani Jimin'in şirketine sürdü. Şirketin girişinde bekleyen Jiyoon'u uzaktan da olsa seçebildi Namjoon. Arabayı uygun bir yere park ettikten sonra indi ve Jiyoon'a doğru yürüdü. Jiyoon, kocaman gülümsemesiyle karşıladı gamzeliyi. Namjoon her ne kadar istemese de önündeki iğrenç kadının yanağını öptü. Kıpkızarık olan Jiyoon ne yapacağını bilemez halde yanağını tuttu. Namjoon içinden Jimin'e saydırıyordu. Bazen de 'keşke öptüğüm yanak Jimin'in yanağı olsa' diyordu.
" Kapıda karşılanacağımı düşünmemiştim."
" Ş-şey.. Şimdi görevliler içeri almayabilir diye şey ettim.."
" Ne ettin?"
" Şey işte. Neyse, hadi nerede içeceksek içelim."
" Açıkçası.."
Namjoon bir elini ince bele götürüp yavaşça kendine çekti Jiyoon'u. Jiyoon daha da kızarmıştı. Namjoon yüzünü önündeki kadının yüzüne iyice yaklaştırıp en derin sesliyle konuşmaya çalışmıştı.
" Benim evimde içeriz diye düşünmüştüm. Baş başa sıcak dakikalar yaşarız belki.? Ne dersin sevgili eşim olacak güzel kadın.?"
" A-ah.. Ş-şey.. Olur. Olur o-olur. Hem sevgili kocam olacak yakışıklının zevkini de öğrenmiş olurum."
" Bence benim zevkim çok iyi. Baksana, dünyanın en güzel kadınını seçtim. Jimin bana seni gösterdiği andan beri aklımdasın. Seni görünce ' Bu benim kadınım olacak' dedim Jimin'e. O da hemen beni sana götürdü."
" İlk defa Jimin işe yaradı desene."
" Hm hm. Hadi gidelim güzelim."
Namjoon bir saniye dahi olsa Jiyoon'un belini bırakmamıştı. Arabaya bindiklerinde Jiyoon kemerini takmaya yeltenmeden Namjoon atlayıp kemeri taktı. Taktıktan sonra Jiyoon'un yüzüne döndü. Dolgun dudaklara doğru gözlerini çevirdi. Jiyoon'un yutkunuş sesi duyulmuştu arabada sadece. Namjoon öpmemiş sadece dudaklara dudaklarını sürtmüştü. Sonra da sırıtarak çekilmişti Jiyoon'dan. Kalbini tutarak pencereye bakan kıza göz devirdi görünmeyen yandan ve arabayı Kim şirketindeki arkadaşının ikinci evine sürdü.
Eve vardıktan sonra kapıyı açıp içeri geçti ilk Namjoon. Işıkları açtıktan sonra Jiyoon'un oturması için eliyle koltuğu gösterdi. Jiyoon oturdu ve elinde içki-bardak ile gelen Namjoon'a gülümsedi. Namjoon normalinden daha ağır alkol içeren şarabı almıştı. Çok nadir üretimi vardı. Kendisi bunu içebilirdi ama Jiyoon'un daha doğrusu bir kadın bünyesinin bunu kaldıracağını düşünmüyordu. Bunu bir yudumdan fazla içersen zaten direkt sarhoş oluyordun. Üstüne hiçbir şeyi de hatırlamıyordun.
" Şarap içersin değil mi?"
" Bayılırım şaraba."
" Güzel."
Bardaklara orta miktarda koydu ve kendisini izleyen kadına döndü. Üstündeki ceketi gözlerinin içine bakarak çıkardı. Jiyoon dudaklarını ısırdı.
" Sen de kürkünü çıkartabilirsin güzelim."
" Sen çıkartmak ister misin?"
" Seve seve."
Namjoon içinden hala ve hala Jimin'e söverek Jiyoon'un kürkünü yavaşça çıkardı. Aralarındaki az olan mesafeyi Jiyoon kapatmış ve Namjoon'un dudaklarına yapışmıştı. Namjoon , büyük bir açlıkla dudaklarını öpen kadına karşılık verdi zorla. Nefessiz kalana kadar öpüşen ikili sonunda yavaşça ayrılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sister And Brother: Jikook
FanfictionBir aşık Jungkook var. Bir de kaza sonrası hafızasını kaybetmiş Jimin. Bir de onların laneti Jiyoon.