BİRİNCİ BÖLÜM

11 0 0
                                    

Suzuka, Eylül 20..

"Heyecanlı mısın?"

"Sanırım hiçbir şey hissetmiyorum." Pek iyi olmayan Rusçası ile Vladimir'e cevap verip yarım bir şekilde gülümsedi. Ona yalan söylememişti. Hissettiği hiçbir şey yoktu. Düşünseydi ve ne olduğunu anlamaya çalışsaydı muhtemelen yine korkunun egemenliği altında nefessiz kalacaktı. Korkudan korkmamayı öğrenmişse de hâlâ gri alanlar vardı ve o bu alanlardan tıpkı bariyerlerden uzak durduğu gibi kaçınıyordu.

Maya yemeğine geri dönmek istese de bir kez bir soruya cevap vermiş ve masadaki tüm yüzlerin kendisine dönmesine neden olmuştu. Bundan ötürü yeni soruların geleceğinden emin bir halde bekledi. Birkaç sorudan zarar gelmeyeceğini kendisine hatırlattı. Sabah olduğunda çok daha fazlasına maruz kalacaktı. Ki duyacağı soruların çoğunun dostça olmayacağından da şüphesi yoktu. Zira kendisi dışarıdan gelendi. Bazılarına göre tepeden inme bir pilot olma heveslisi olarak tüm değerlere zarar verecekti. Daha hiçbir şekilde testler hariç piste çıkmamış olsa bile şimdiden düşmanlar kazanmıştı. Kadın bir pilotu görmeyeli uzun zaman olan F1 cemiyetinin tutuculuğu da önyargıları da tam karşısındaydı. Ve karşısında olanlar arasında bu spora hayran olup takip edenler de vardı.

"Simülasyonda harika sonuçlar almışsın."

"Sadece simülasyonda... İlk antrenman turu öncesinde bunu ciddiye almam. Neyin ne kadar doğru işleyeceği en iyi ihtimalde gidiyor. Ama en kötüsüne hazır olmak gerek."

"Her şeyin iyi gideceğine eminim." diyen Vladimir'e cevap vermeden evvel derin bir nefes almak zorunda kaldı. Çünkü büyük beklentileri vardı ve bunu sezonun bu zamana kadar geçen sürecinde kaybetmediği gibi Maya'nın takımın pilotu olmasıyla daha da büyütmüş gibi görünüyordu. Şampiyonluk hayali olmasa bile gelecek yıl için çok daha fazlasını istediğinden kimse şüphe edemezdi.

"Fazla iyimser bir imaj çiziyorsun. İlk sezondan şampiyonluk bekleyen Renault gibi. Ve bu hiçbir zaman iyi sonuçlanmaz. Eksikleri görmeyi de engeller."

"Sen de fazla kötümsersin."

"Olabileceklere hazırlanıyorum diyelim. Sabah itibariyle pek rahat dört gün geçirip güle oynaya evime dönemem."

Maya sözünü esirgeme konusunda asla istekli olmamıştı. Çocukluğundan itibaren sürekli erkekler içinde yaşadığı için ve onların kendisini her daim küçük bir kız çocuğu görerek ciddiye almaması onda bazı hasarlar bırakmıştı. Arkadaşları ile eğlenmeye çıktığında bile her zaman tetikteydi. Sayısız kez iltifat adı altında yerildiği için karşısındakini tartmak alışkanlık olduğu kadar onun için bir mecburiyetti. Ve asla hiçbir şeye en iyi yanından ya da olması istediği şekilde bakmazdı. Hazır olmak onun için daima savaşmak demekti. Uzun zaman savaşmaktan kaçmışsa da son iki ay içinde gömdüğü tavırları geri gelmişti.

Oturduğu masada da olabilecek en iyi senaryodan bahsedilmesinden hoşlanmadığı gibi birinin kendisini de bu düşünce tarzına çekmek istemesinden rahatsız olmuştu. Kimseden asla kendisi kadar kötümser olmalarını isteyecek değilse de başkalarının da kendisinden bu türde bir beklenti içinde olmasını beklemezdi. Lakin bir anda her şey değişmiş gibi davranılmasından hoşlanmıyordu. Birinin yerine gelmiş olabilirdi. Aralarına gireceği insanların arasında sadece cinsiyeti farklı olduğu için garipseneceği gibi bir de geçmişinin onlar kadar sağlam olmaması yüzünden herkes tarafından sınanacaktı. Hazır olması gereken çok şey varken sürekli işlerin iyi gittiği bir paralel evrenden bahsedemezdi. Ki kendisini yetersiz gören o korkak yanı her daim onu ele geçirip korkutmak isterken en zor anları düşünmekten başka çaresi yoktu.

Huysuzluğu ile ilgiyi kendisinden uzaklaştırmak tam ona göre bir davranıştı. Masadaki bakışlar artık onun üzerinde değilken ve insanlar başka bir konuya hızla ilgi gösterirken bir an önce sabah olmasını istiyordu. Aynı zamanda gelecek olan sabahtan korkmak isteyen bir yanı da vardı. Ama bunun için çok geçti. Yaz başında bu belanın ilk adımlarını kendisi atmıştı. Ve işleri buraya kadar getiren de kendisiydi. Artık köprünün üzerindeydi. Ya karşıya geçmenin bir yolunu bulacaktı ya da nehre atlayıp boğulacaktı. Üçüncü bir yol asla onu her şeyin içinden çekip alamayacaktı.

FORMULA MAİDEN- TUTKU 1. FASILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin