Yeni bölüme hoşgeldiniz.
💞Orhan ve Gülgün hemen dışarı koşarlar. Kapının önünde Oktay ve Defne vardır.
Gülgün: Oktay?
Orhan: Defne?
Oktay: Gülgün ben seninle konuşmaya çalıştım ama dinlemedin. Bende son çareyi Halis Ağaya anlatmakta buldum. Bana başka seçenek bırakmadın.
Orhan: Sen ne anlatıcaksın babama?!
Oktay: Karın gayet iyi biliyor. Dimi Gülgüncüm (göz kırpar)?
Gülgün hemen anlar. Ve Oktayın kolundan çekiştirip uzaklaştırır Orhan dan.
Gülgün: Oktay saçmalama. Hani unutmuştun o geceyi? Şimdi niye deşiyorsun? Bak benim mutlu bir evliliğim var tamammı? Sarhoşken yaptığım bi hatadan dolayı bozulsun istemiyorum. Ayrıca hiç bişey yaşanmadı zaten.
Oktay: Ben seni durdurmasam yaşanıcaktı. Aslında yaşandı. Baya öpüştük-
Gülgün: Sussana!! Ortalıkta dediğin şeye bak.
Oktay: Ben burda susarım. Ama yukarıda kimse susturamaz beni. Ayrıca tek ben değil Defnede konuşucak.
O esnada Orhan ve Defne;
Orhan: Defne ne işin var burda? Ben sana bitti demedim mi?
Defne: Orhan ayıp oluyor amaaa (dalga geçerek)
Orhan: Defne ciddi olurmusun? Babamla konuşmak ne demek? Aklınımı kaçırdın sen?
Defne: Bana başka seçenek bırakmadın.
Orhan: Defne. Ben Gülgünü seviyorum bunu anlamak zor değil tamammı? Hem sen babama ne diceksin?
Defne: Yukarıda görürsün.
O sırada Halis Ağanın sesi duyulur.
Halis: Ne oluyor burada?
Gülgün ve Orhan aynı anda dönüp birbirlerine bakarlar. Sanki son kez birbirlerine sevgiyle bakıp, gözlerinden birbirlerine seni seviyorum der gibi.
Defne: Merhaba efendim. Ben Orhan'ın eski kız arkadaşı Defne.
Oktay: Merhaba efendim. Bende Gülgün'ün eski erkek arkadaşı Oktay.
Halis: Eski erkek arkadaş , kız arkadaş derken?
Oktay: Yani eski sevgili.
Halis keskin gözlerle Orhan ve Gülgün'e bakar.
Halis: Derdiniz ne? Belliki boş gelmemişsiniz.
Defne: İzninizle direk konuya giriş yapayım. Biz Orhanla bir süredir görüşüyoruz. Ve bişeyler yaşandı. Yani demem o ki hamileyim.(gülgüne bakarak.)
Gülgün o an kaskatı kesilir. Bir şey demek ister ama diyemez. Eli ayağı boşalmıştır. Gözleri dolmuştur ama ağlayamıyodur. Bağırığ çağırmak istiyordur ama sesi çıkmıyordur. Ortalığı dağıtmak istiyordur ama hareket edemiyordur. Sadece artık sevgi dolu bakışların yerini keskin ve nefret dolu bakışlar almıştır. Sadece Orhan'a bakıyordur.
Orhan ise duyduğunun şokunu daha yeni atlatmış gibi birden Gülgün'e bakmıştır. Ve Gülgünün gözlerine bakınca o nefreti iliklerine kadar hissetmiştir. Oda aynı şekilde donup kalmıştır. Ne yapacağını bilmiyordur.
Halis Ağa konuşmaya başlar.
Halis: Sen ne dersin? Orhan bu doğrumu?
Orhan : Baba biz evet bir şeyler yaşadık ama hamile olduğunu şuan öğrendim.