12. Bölüm

138 12 6
                                    

"Bu konuyu bürodakilere söyleyecek miyiz?"

"Belirli kişilere evet.ama fazla kişinin bilmesine gerek yok."

"Bizim takıma söylesek yeter bence."

Kayra oturduğu sandalyeden kalktı.

"Güvenlik kameralarını kontol edin önce eğer bir şey çıkmazsa... Bizim bürodaki hacker bozuntusu şu bilgisiyar masasından kalkmayan elemana sorun. böyle bir şey nasıl oluyor diye."

Berk bıkkınca Kayra'ya baktı.

"Akıl vereceğine sen yap."

"Meşgulüm çocuk."

Berk çocuk kelimesini duyduğu an sinir krizi geçirme seviyesine gelmişti. Sakin bir yapıya sahip olsada konu onun yaşına ve fiziksel özelliğine gelince sinirlerine hakim olamıyordu. Kayra rastlantı olarak ona yine böyle seslendiğinde bütün takım öğrenmiş olmuştu.

"Bana çocuk deme dedim kaç kere."

Sesini sakin tutuyordu ama yüzünden belliydi ne kadar sinir olduğu.

Kayra onu görmezden gelerek masadan uzaklaştı. masadan ayrılmadan önce Berk'in saçlarını karıştırdı. Berk delirmeye her saniye daha fazla yaklaşıyor. Kayra'nın Berk'in bu halinden eğlendiği belliydi.

Tunç onların bu halini görünce gözünün önüne eski zamanlar geldi. Berk daha yeni takıma katılmıştı. Bartu Berk'le hep dalga geçer ve onu sinir etmeye çalışırdı. Bartu Berk'i hep kardeşi olarak görürdü. Belli etmesede Berk'te bu durumdan memnundu.

Kayra'nın Berk'in saçını karıştırmasıda bununla ilgiliydi. Bartu Berk'in her zaman saçını karıştırırdı ve bu huyu yavaşca takıma da geçmişti. Berk zamanla buna izin vermez oldu ama yinede şansı yakalayan Berk'in saçını karıştırırdı. Takıma sonradan girenler bilmesede eskiler biliyordu. Berk'in ilk geldiği zamanki tatlı çocuksu gülümsemelerini. Tabiki o çocuk yoktu artık.

Kayra kafeteryadan çıktıktan sonra Tunç Berk'in bu haline kıkırdadı. Berk bir of çektiktek sonra saçını düzelti.

Tunç'da Berk'in saçına hayaller içinde elini uzatıyorken Berk Tunç'un bileğini tutu.

"Aklından bile geçirme Tunç."

"Kayra' ya bir şey demedin ama!"

"Benim savunmasız halimi yakaladı diyelim ve saçım yağlanıyor daha az önce poğaça yedin bide saçıma dokunmaktan bahsediyorsun."

"Ulan Berk ne saçmış! Bitli değiliz ya."

Tunç ayağa kalkıp kafeteryadan çıktı. Berk sadece yine izlemekle yetindi.

Berk o gitmeden önce ona seslendi.

"Şüpheleniyorum."

Tunç sadece elini sallamakla yetinip gitmişti.

Kafeteryada tek başına kalmıştı Berk. O sırada ensesinde hissediği ani soğuk ile yerinde sıçradı.

"Seni buralara gelmezdin. Hangi dağda kurt öldü."

"Manyak herif sabah sabah çattım yine sana."

"Kalbim kırıldı bak."

Aras Tunç'ın kalktığı sandalyeye oturdu.

Berk bir of çekip karşısındakine baktı.

"Bartu ve Ata için başın sağ olsun..."

Berk sadece hafifçe kafa salladı.

"Görevdeydin sende uzun zamandır nasıl geçti?"

"Fena değildi."

"İyi o zaman seni görmek güzeldi. Ben gidiyorum."

Berk Aras'ı geçiştirip hızlıca takımının yanına gitmek istiyordu.

Berk ayağa kalkıp kafeteryanın kapısına ilerlemek için Aras'ın yanından geçerken Aras aniden Berk'in bileğini tuttu.

"Yazgı Arslan dosyası halâ sizde... dikkatli olun ve yardım gerekirse lütfen çekinmeyin. büro olarak bir ölüm daha bizim için yıkıcı olur."

Berk ona sert bir bakış atıp bileğini onun elinden sertçe çekti.

"Çok umrumdaymış gibi konuşma... Bizim takıma gelmen için Hakan komiser uğraşıyor zaten. Neden reddediyorsun? korkuyor musun diye sorardım başkası olsa ama seni tanıyorum ve korkmadığını biliyorum."

"Takıma gireyimde Kayra'ya inme insin dimi."

"Oğlum sen demeseydin Kayra seni tanıyamazdı bile o çeneni neden gerektiğinde kapalı tutamıyorsun."

"Ne bilim onu görünce direk ağzımdan çıktı."

"Ulan geri zekalı bütün takımın önünde pat diye söyledin. Üniversitede sevgili olduğunuzu."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

-SADECE BİR GÖREV- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin