26 bölüm

661 69 438
                                    


Nabersinizz gençleerrrr 👻

Umarımm begeneceginiz bir bölüm olurrr yorum ve oylarınızı sabırsızlık ile bekliyoruummm 🙈💘

Bu bölüm sizleri çok şaşırtacagım. Bol ters köşeli bir bölüme hoş geldiniiizzz 😜😜

Medya : Adaa

****

Bedenime sarılı kollar eşliginde gözlerimi kırpıştırarak aralayıp bir süre öylece çadırın içini süzdüm. En son olarak bakışlarım üzerimde bana koala gibi sarılmış bedeni görmem ile gülümseyerek saçlarına tüy kadar hafif bir öpücük bıraktım.

Bu gün eglenceli olacaktı. Sag köşede ki telefonumu fark ettigimde yavaş ve dikkatli haraketler ile alıp saat'e baktım. Saat 12 de sofra kurulacaktı ve saat çoktan 11 olmuştu. Dışarıdan ise diger çocukların sesleri geliyorlardı. Anlaşılan kahvaltıyı hazırlanıyordu. İyide bu güzellik benim üzerimde böyle masumca uyurken ben nasıl yerimden kıpırdarım? Sanırım geri kalan ömrümü böyle geçire bilirim.

Aynı bir melekten farkı yoktu şuan. O kadar güzel, o kadar masumdu ki.
Bakışlarım bir süre yüzünde gezindi. Dikkatle yüzünün her bir santimini inceledim. Uyudugu için öne çıkmış dudaklarını öpmemek için kendimi zor tutuyordum. Çipil çipil bakan gözlerini şuan o güzel uzun kiprikleri örtmüştü. Nefesleri düzenliydi ve başını göğsüme gömmüştü.

İyiki de göğsüme kömmüştü var ya eger boynuma sokulsa kıpırdanır, onu rahatsız ederdim. Oldugum gibi kalmaya devam ederken ellerimi çok nazik bir şekilde saçlarına getirip okşamaya başladım. O çok güzeldi bir tek yüzü degil kalbi, davranışları, bana olan ilgisi. Her şeyiyle mükemmel bir kadındı.

Beni ona çeken çok şey vardı aslında. Ben hiç bir kadından ve ya erkekten bu kadar kolaylıkla hoşlana bilen biri degildim. Ama onu ilk gördügüm günden beri her şey çok degişmişti. Ben çok degişmiştim. Hiç yapmam dedigim şeyleri sırf onu çok sevdigim için yapıyordum.

Beni kendine sırılsıklam aşık etmişti. Peki şimdi ne olacaktı? Mutlu ola bilecek miydik? Yaptıgım sürprizi begenecek miydi?
Daha önce ondan beni sevip sevmedigini sormamıştım. Ama her şey yarın belli olacaktı. Yarın akşam için aklımda çok güzel planlar vardı. Eger neden yarın derseniz, dogum gününe ayarlasaydım eger arkadaşlarıyla vakit geçiremezdi.

Bunu düşünerekten, herşeyi yarına ayarlanmıştım. Umarım diledigim gibi güzel geçerdi.
Kolumun altında ki bedende kıpırdanma hiss ettigimde bakışlarımı yüzüne çıkardım. Şuan tıpkı küçük, yavru bir kediden farkı yoktu. Bana o kadar sokulup uyumuştu ki, üzerimde daha da küçülmüştü resmen.

Gözlerini kırpıştırarak açıp, ilk olarak nerede oldugunu algılamaya çalıştı. Gözleri çadırın etrafında gezindikten sonra yavaş bir şekilde bakışlarını bedenime çıkardı. Üzerimde oldugunu görmesi ile dudagının kenarı çok az yukarı kıvrılmıştı. Ama kendini tutarak kafasını kaldırıp bakışlarını yüzüme çıkardıgında üzerimde ki bedenin kalp atışlarını duya biliyordum.

Nefesleri fazla düzensiz, kalbi ise normalden daha hızlı atıyordu. Ve yüzü göğsüme gömülü oldugu için şuan o da benim düzensiz kalp atışlarımı duya biliyordu.
Bana baktıgında gözlerimi kapatmadan, bakışlarımı kaçırmadan gözlerimi mavi gözlerine kenetledim. O pür dikkat yüzümün her santimini incelerken ben sadece gözlerine bakıyordum.

Gönül ister ki başka yerlerinede bakayım ama şimdilik erteleye biliriz bence.
Deniz mavisi gözlerini bir kaç kez kırpıştırıp gerçeklige dönerek üzerimden kalkıp oturur pozisyona geldi. Bunu o kadar hızlı yapmıştı ki, göz kapayıp açana kadar yerinde dogrulmuştu bile.

öğretmenim gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin