*2.KISIM* [ 3.Bölüm ] [İNTİKAM YEMİNİ BÖLÜM 2]

8K 799 206
                                    


Mustafar Jr. ve annesi Donna arasında duygusal bir konuşma gerçekleşir. Hemen ardından Donna, Mustafar Jr.'ın en sevdiği masalı okumaya başlar. Mustafar Jr. kısa sürede uykuya daldığında, onu odasında huzur içinde bırakarak dışarı çıkar. Kendisi yokken Mustafar Jr.'a bakması için ayarladığı Cristian'a oğlunu teslim ettikten sonra savaş kıyafetlerini giyer. Hemen ardından grupları ayarlamaya başlarlar. Üç gruba ayrıldıktan sonra Donna, Xavier'ı alarak kendi saldıracakları bölge olan Zammor Topluluğuna doğru yola çıkarlar. Akşam üzeri olduğunda topluluğun sınır bölgesine varırlar.

Donna: "Xavier, sağ taraftan on beş kişilik bir grupla beraber ilk savunma kulesini indirin. Ben de diğer iki grupla beraber ikinci ve üçüncü savunma kulelerine saldıracağım. Kuleler indikten sonra üçüncü kulenin önünde buluşalım."

Xavier, kafasını sallayarak eliyle gruba işaret yapar ve harekete başlarlar. Birinci kulenin önüne gelindiğinde, Xavier eliyle işaret yaparak kule altında bulunan iki kişiyi kısa sürede öldürür. Ardından kulenin içine girip en üste doğru merdivenlerden çıkmaya başlarlar. Elindeki susturucu silahla içerideki üç kişiyi hızlı bir şekilde indirir. Ancak kulenin beyaz ışığını söndürmezler. İkinci ve üçüncü kuleye gelindiğinde Donna da ekiplerle beraber aynı şeyleri uygulayarak kısa sürede kuleleri yok eder. Planın ikinci aşamasına gelindiğinde ise bir sorun vardır. Kuzey tarafından kalabalık bir yaratık sürüsü gelmektedir. Bu yaratık sürüsünü görür görmez, Zammor Topluluğunun alarmları çalmaya başlar. Tüm plan, yaratıkların ortaya çıkmasıyla beraber alt üst olmuştur.

Donna hızlı bir şekilde araçlara doğru geri çekilme emri verir. Araçlara yaklaştıklarında zombiler araçları çoktan geçmiş ve içlerine almışlardır. Donna bağırarak ormanlık alana çekilme emri verir. Bunun üzerine grup hızlıca ormanlık alana doğru ilerler. Tüm plan altüst olmuştur. Bu da yetmezmiş gibi, onlarca yaratık onların peşinden ormanlık alana girer ve onları takip etmeye başlar. Donna ve ekibi, gecenin karanlığında hızlıca yavaş hareket eden yaratıklardan uzaklaşır. Bir süre gittikten sonra bir ahır görürler. Bu ahıra girdiklerinde içerinin boş olduğunu fark ederler. Hemen oraya pusu kurarak yaratık sürüsünün yanlarından gitmeleri için dua ederler. Tam o anda bir fırtına çıkar. Bu da yetmezmiş gibi, yaratıklar gelen seslere yönelerek ahıra doğru hareket etmektedir. Grup hızla ahırın üç büyük kapısına eşit şekilde dağılarak tutmaya başlar. Tüm gece yaratıkları dışarıda tutmak için büyük bir mücadele gerçekleşir. Sabah olup fırtına dindiğinde, büyük yaratık grubu etrafa saçılmıştır. Grup hızla oradan uzaklaşarak topluluğa doğru hareket eder.

Topluluğa varıldığında korumalar hemen kapıları açarak onları içeri alır. Savaş konseyine gelindiğinde diğer iki grubun liderleri görevlerini başarmış, Polisamor ve Xazor topluluklarını yok etmişlerdir. Bu da yetmezmiş gibi, o iki topluluğun liderlerini öldürerek kellelerini getirmişlerdir. Tabi yanlarında binlerce esirle beraber... Savaş planı kusursuz bir şekilde işlenmeye çalışılsa da, yaratıkların ortaya çıkması ve üzerine fırtınanın gelmesi sebebiyle yapılmaya çalışılan saldırı başarısız olmuştur.

Donna, diğer iki ekibin başarılı olmasından dolayı aşırı mutluydu. Ancak kendi ekibinin bir anda ortaya çıkan şeyler yüzünden başarısız olması kendisini kötü hissetmesine sebep olmuştu. Tekrardan grup liderlerini bir arada toplamışken, son grubun da yok edilmesi için tüm güçleriyle saldırmaya karar verdi. Tüm ekip liderleriyle teker teker istişare ettikten sonra tekrardan bir saldırı planı yaptı. Bu saldırı planını bir sonraki gün uygulayacak ve intikamını alacaktı. Ekip, tüm güçleriyle birlikte son kaleye doğru yola çıkmıştı. Bir gün önceden olan yaratık istilasından dolayı kalenin surları ölülerle kaplıydı. Ordu kalenin önüne geldiğinde Donna öne çıktı ve konuşmaya başladı.

Donna: "Hey Zammor halkı, ben Donna, Sacimor Topluluğunun Baş Lideri. Lideriniz ortaya çıksın. Kıran kırana savaş yapacağız. Kazanan her şeyi alır, kaybedenin topluluğu koşulsuz teslim olur. Bunu reddederseniz, içerideki herkesi öldüreceğiz."

Derken kapılar açılır ve otuzlu yaşlarda, kızıl saçlı, ince bir vücuda sahip, tamamen çelikten zırh giymiş bir kadın yaklaşır ve konuşmaya başlar.

Zamora: "Ben Zamora, Zammor Topluluğunun lideriyim. Meydan okumanı kabul ediyorum. Ama sana son bir kez şans veriyorum. Silahlarınızı indirin ve lanet olası geldiğiniz yere geri dönün. Bunu yaparsanız topluluklar savaşmaz. Bunu yaparsanız bir gün daha yaşarsınız. Ama benimle savaşmak istiyorsan savaşırız. Ama emin ol sana acımam."

Donna: "Güzel... Çünkü ben de acımayacağım. Şimdi kaldır kılıcını, en iyi olan kazansın."

Çarpışma tüm şiddetiyle başlamıştır. İki taraf da birbirlerine acımasız bir şekilde saldırıyordur. Donna sağ kolundan yaralanmış, ama Zamora'yı da bacağından kötü şekilde yaralamıştı. İki yaralı aslan savaş meydanında adeta birbirlerine kan kusuyordu. Zamora elindeki kılıcı ve hançerini ustalıkla kullanıyor, Donna'ya zor anlar yaşatıyordu. Donna'nın sağ bacağına hançerini geçirmiş ve onu yere düşürmüştü. Donna acılar içinde yerde kılıcına ulaşmaya çalışıyordu. Tam o anda uzaktan bir at sesi duyuldu. Bu sesi duyan Zamora'nın dikkati dağıldı, ve bunu fırsat bilen Donna, sağ bacağında bulunan hançer ile Zamora'nın boynunu iki saniyeden daha az sürede kesmişti. Zamora kılıcını yere düşürdüğünde boğazını tutup dizlerinin üzerine çöktü. İki topluluk da soluksuz bir şekilde olanı izliyordu. Donna ayağa kalktı ve elindeki kılıcını havaya kaldırıp Zamora'nın kellesini tek vuruşta indirdi. Donna sevinç içinde kelleyi eline alıp topluluklara bağırmaya başladı.

Donna: "Bundan böyle yeni bir nesil doğuyor... Sacimor Topluluğuna karşı gösterilen tüm saldırılar kan ile bastırılacaktır. Kimseye acımayacağız... Ya boyun eğersiniz ya da bunu canınızla ödersiniz. Kan, kanla ödenir... Bir canımızı alanın bin canını alırız. Yaşasın Krallık..."

Herkes hiçbir şey demeden elleriyle selam verdikten sonra dizlerinin üzerine çöker. Tam o esnada uzaktan duyulan atın üzerindeki adam ve Donna karşı karşıya kalır. Donna donmuş bir şekilde adama bakmaktadır. Adam atından inip ona doğru geldiğinde Donna elindeki kelleyi yere fırlatarak ona doğru yürümeye başlar. Birkaç adım yürüdükten sonra o kişiyi süzer ve ağzından birkaç kelime duyulur; "Aaa sen, sen bunca zamandır... Ama nasıl... Senin öldüğünü sanmıştım..."

HİKAYEMİZ [3. Bölüm 1. Kısım] [ YARIM KALAN HİKAYE ] İLE DEVAM EDECEKTİR.


Z WORLD: KIYAMET'İN SESLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin