1.0

33 8 155
                                    

"O zaman yani 1 kere daha görüştükten sonra tüm taşlar yerine oturunca size evlilik teklifi edeceğim" kulağa garip geliyordu sanki yani bir ömürlük zaman geçireceğimiz evlilik hakkında değilde bir sürelik yolculuk hakkında konuşur gibi açiklama yaptı.

"Peki.." diye mırıldanıp kahveden bir yudum aldım. Kahve sevmiyorum, yani severim ama acı kahveden nefret ederim. Yaklaşık 2 saattir bir kahveyi içip bitiremedim.

Normal insan bence fark ederdi bunu. Yinede aldırmayacağım. Biraz daha soğuk kanlı konuşmuştu bu gün. En garibi ise namaz kılmadığını hiç gerilmeden söylemişti. Her ne kadar Aden suçlayınca tarafını tutsam bile garibime gidiyordu.

En çok sıkıldığım konu ise Baran abilerin karşıda oturup herşeyi duymalarıydı. Sinan beyin telefonu çalınca telefona bakıp bana döndü "işten arıyorlar 5 dakikaya geleceğim" deyip ayağa kalktı. 5 dakika 10 dakikaya 10 dakikada uzamaya başlayınca bende ayağa kalkıp etrafa bakınmaya başladım.

"Sinan Bey?"

"Allah Allah nereye gitti acaba?" dar bi kolidora bakınırken gördüğüm gölge ile başımı kaldırıp sağıma baktım. Anlık irkilip hemen dik durup başımı aşağı eğdim. "İyi misin?" başımı salladım.

"Gecenin bir yarısı erkek ile ne yapıyorsunuz burda?" duymamış gibi mi yapacaktı yani? Yanıt vermediğimi görünce elini cebinden çıkardı. Önümden geçip dar kolidora girdiğinde derin bir nefes aldım ve koşarcasına ordan uzaklaştım.

Telefonuma gelen bildirim ile çantamdan telefonu çıkarıp yazan kişiye baktım.

Sinan bey: işim çıktı acil hastanede siz taksi ile gidin eve olur mu?

Siz: anladım kolay gelsin

Telefonu kapatıp çantama geri koydum. Sahi iki saniye haber verip gide bilir miydi? Hayır! Bencillik yapma Meva o bir cerrah gece gece acil işi olmasa böyle gitmezdi.

Aden benim asık suratıma bakıp başını salladı. Yanına gidip oturdum ve başımı masaya gömdüm. "Gitti"

"Ne gitti?"

"Ne gitti değil kim gitti Aden kim gitti!"

"Ay tamam kim gitti?"

"Sinan"

"Ne!" diye bağırdığında başımı kaldırıp elim ile ağzını kapattım. Erkekler olan bi yerde nasıl böyle rahat bağırıyordu bu kız? "Nvo dvmok gvtyv" yüzümü buruşturdum. "Ne diyorsun?"

"Avğzımv avç" elimi çekip Adenin üzerine sildim sonrada "söyle" dedim. "Ne demek gitti!" omuz silktim. "Acil işi çıkmış"

"Senden önemlimiymiş o iş? Hahh!" deyip arkasına yaslandı. Üzgün üzgün acı olduğu için içemediğim kahveme bakarken aniden önüme pat diye bir tepsi koyuldu. Köpüklü Latte ve çilekli milkshake olan iki kacaman bardağı tepsiden çıkarıp önümüze koydu garson.

Diğer kahveleride alıp "galiba beğenmediniz bende değiltirdim afiyet olsun" deyip acı kahvelerle beraber gitti. Şaşkın şaşkın masaya baktım. "Aden"

"Meva"

"Bu nerden biliyor benim Latte senin çilekli milkshake sevdiğini?"

"Bilmiyorum ama bedava 2 litre çilekli milkshake varken ben bunu kaçırmam acil parasını istemeden içip kaçalım"

Deyip hemen Milkshakeyi içmeye başladı. Ben ise lezzet ile lattemi içiyordum canımda tam tatlı çekmişti. Bir kaç saniye sonra bir tepside çikolatalı ve meyveli pasta geldi. "Yuh"

"Pardon bu sadece bize özel bi ilgi mi yoksa-"

"Evet"

"Teşekkürler.." deyip pastadan yemeye koyulduk. Hepsini yeyip bitirdikten sonra Aden kapşonunu takıp telefonunu alıp koşarak çıktı kafeden. Bende cüzdanımı çıkarıp kasaya gittim.

"Ne kadar ödeyeceğim?" dediğimde garip garip baktılar bana. "Sizin yerinize çoktan ödediler bile. Yani ödemeye gerek yok" cüzdanım elimde hayretle donup kaldım.

Acaba Sinan farkedip mi yaptı böyle bir şey... Tam tebessüm edecekken duraksadım. Yok Sinan daha fark etmemişti bile imkanı yok. Anlık Baran abilerin mamasına baktığımda bu tarafa bakan bi çift göz hemen önüne döndü.

Başımı eğip kafeden mahçup bi şekilde çıktım. Kesin Baran abiler söyledi.. Ama neden! Neden bu kadar iyilik yapıyordu bana? Evleneceğim ve hala bana iyilik yapmaya devam ediyor.

Buna bir son vermeli. Aden bana bakıp "gidelim hadi" dediğinde dik durup kafeye geri girdim. Tüm cesaretimi toplayıp kalın sesim ile erkeklerin mamasına yaklaşıp "konuşmamız gerek Ammar" dedim. Erkekler hayretle bize bakarken Ammar başını sallayıp eli cebinde ayağa kalktı.

Dışarı çıktığımda oda ardımca çıktı. "Bak... Ben evleneceğim lütfen kes şunu. Anlıyorum bana karşı kendini borçlu gibi hissediyor olabilirsin ama yeter! Evlenecek olan bi kıza hangi aklı başında erkek yardım vs diye böyle şeyler eder? Yardımına ihtiyacım yok olmayacakta! Çünkü benim artık bana yardım edecek eşim olacak!"

"Sinan mı?" dediğinde başımı salladım. "Sevmedim ben onu" hah pardon!? Şimdi kiminle evleneceğimede 2 gün önce tanıştığım biri mi karar verecekti? "Banane? Yani sen sevmediysen evlenmeyecek değilim"

"Gösterişi seviyor, asıl kendisini saklıyor, insanlardan çok kendisine odaklanmış tipi var hissediyorum"

"Kadınlar gibi 6cı hissin mi güçlü sanıyorsun? Neyse bir daha yaklaşma bana" deyip Adenin elini tutup ordan uzaklaştım.

Aden "ne yaptığını sanıyorsun sen? Çok kaba davrandın"

"Duymadın mı ne dedi?"

"Meva ben seni zeki bilirdim... Aşk gözünü kör etmiş!" deyip sinirle bi köşeye oturdu. Yumruğumu sıktım. "Neden sevmiyorsunuz onu!? Sırf ben seviyorum diye mi? Ya neden neden! Neden benim tüm isteklerime karşısınız? Ben insan değilmiyim seçim hakkım yok mu?"

"Var Meva ama Allah sana seçim hakkı ile beraber Akılda verdi kullan istersen o aklını çok geç olmadan!"

Aden ayağa kalkıp giderken öylece kaldım. Nesi vardı bunların. Haklı olabilirmiydiler?

Munis TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin