2.6

16 5 3
                                    

"Oğlum bi dalgınsın?" Remzi amcanın sorusuna iç çekip başımı salladım. "Amca sevipte sevilmemek, vaz geçtiğinde ise sevildiğini hissetmek nasıl bir şey bilir misin?" dediğim de amca güldü

"Bilmez miyiim! Eşimlede öyle evlendik zaten" merakla amcaya baktığım sırada içeri bi müşteri girdi. "Hoşgeldiniz" deyip ayaklandım. "Hoşbuldum" dedi kız içeriye geçerek.

"Gençtik. Zengin bi ailedendi, ben ise sade bir çobandım. Asilliğinden taviz vermezdi. Yaklaşık 9 yıl peşinden koştum. Çok uğraştırdı beni. Sonunda dedim ki olacağı yok gibi bunun. Rabbim istemiyorsa zorlayamam dedim vaz geçtim. Aniden vazgeçişimi garipsemeye başladı e alışmıştı bana." dedi tebessüm ederek.

"Sonra kendi bile fark etmeden bana aşık olmuş. En sonunda işte babası geldi kızımla evlen dedi her iki tarafında rızasıyla evlendik." iç çektiğinde bende iç çektim.

Kız elindeki parfümü getirdi. "Şey ben kendime süremiyorum deride nasıl koktuğunu bilmek isterdim kolunuza süre bilir misiniz?" dediğinde kaşımı çatıp net bir şekilde "hayır" dedim. Kız gözlerini devirip güldü "ay ne gerek var böyle kaba olmaya yemicem ki sizi!"

"Hanımefendi ye kendinize sürün yada ordaki kokuyla yetinin" dediğimde kız beni süzdü "kaldı mı ya bu devirde böyle insanlar? Aman neyse iyi be" parfümü fırlatıp kapıya yöneldi. "Almıyorum hiçbir şey öyle bir müşteri kaybettiniz şimdi oturun düşünün"

Kız gidince amcaya döndüm "bunların hepsi erkek için geliyor böyle yerlere. Parfümü bahane ederek erkeklere yavşıyorlar" dediğimde Amca onayladı.

Parfümü kaldırıp yerine koyduktan sonra yerime geçip oturdum. "Anlat bakalım" dediğinde Amca anlamayan bakışlar attım ona. "Yüreğine düşen aşk ateşini diyorum" gülümsedim. "Anlatmasam amca?" dediğimde omuz silkti. "Sen bilirsin evlat"

2 saat sonra iş bitince kabine girip namaz kılıp çıktım. Arabama binip kemeri takıp çalıştırdıktan sonra bizim mahalleye gitmek için yola çıktım. Bu gün Mansûr ile Mevayı doktora götürmem gerekiyordu terapi için.

Trafiklerden kurtulup sonunda Mahalleye girdiğimde elinde buketle bizim apartmana giden birini gördüm. Arabayı parke edip indikten sonra apartmanın önune geldim. "Sen Ammarsın dimi?" dediğinde arkama döndüm. Aybars!

"Evet evet osun."

"Hayırdır?" dediğimde elindeki buketi gösterdi. "Meva için getirdim." dedi tebessüm ederek. İç çekip çocuğa döndüm. "Aşık mısın sen?" dediğimde bana hayretle baktı. "Ne?"

"Aşık mısın Mevaya?" dediğimde gülümseyip saçını geri attı. "Çok mu belli?" dediğinde güldüm. "Baya belli. Ama Meva senin gibi tipleri sevmez" deyip apartmanın kapısını açtım. Açar açmaz çocuğun yüzüne kapatıp merdivenleri çıktım.

45 numaralı kapıda durup tıklattım. Biraz bekledikten sonra kapıyı Mansûr açtı. "Aa Selamun aleykum e- abim" dedi Mansûr elini uzatıp.

"Aleykum selam" tokalaştıktan sonra içeri bakmadan. "Mansûr bi 10 15 dakikaya hazır olun çıkalım in şaa Allah kardeşim" dediğimde Mansur başını salladı. "Ben sana yazarım hazır olunca Ammar abi" dediğinde Mansûr "tamam hadi Allah'a emanet" deyip gittim.

Eve girip odama geçtim saçlarımı taradıktan sonra üstümü değiştim beyaz gömlek ve siyah pantalon giydim. Misk sürüp saçımı düzene saldıktan sonra odadan çıkıcaktım ki odaya Yasir daldı. "Hoopalaa! Bu ne hazırlıık yoksa Meva yengeyi istemeye mi gidiyoruz" Derin bi iç çekip kafasına vurdum. "Adam ol azacık adam. Kapıyı çal sonra gir. Ayrıca hayır Mevayı terapi için götürmem gerek. İlk gün olduğu için gidip anlaşmam aylık seansın parasını ödemem gerek" dedim.

Munis TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin